TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan yanıt istediğini bildirdi.
Köktürk soru önergesinde, örtülü ödenekle ilgili harcamaları şöyle sordu:
“Örtülü ödenekten, 2012 yılında yapılan harcama 1 milyar 169 milyon lira idi..
2013 yılında, örtülü ödenekten harcanabilecek tutar olarak 2 milyar TL (eski para 2 katrilyon TL) ayrıldı. 2013 yılının Mayıs ayı sonu itibariyle, örtülü ödenekten harcanan para 537 milyon liraya ulaştı.
GİZLİ HİZMET GİDERİ
Örtülü ödenekten yapılan harcamalar, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün Kamu Hesapları Bülteni’nde “gizli hizmet giderleri” başlığı altında gözüküyor.
Buna göre, sadece Mayıs ayındaki örtülü ödenek harcaması 210 milyon 818 milyon lira. Bu tutar, “şu ana kadarki en yüksek harcama” oluyor.
Kıyaslamak için bir örnek vermek gerekirse, 2007 yılında örtülü ödenekten yapılan harcamaların tamamı 262 milyon TL idi. Mayıs 2013’te neredeyse 2012 yılının tamamı kadar harcama yapılmış!
HESAP VERMEK GEREKMİYOR
Örtülü ödenekten yapılan harcamalar nedeniyle, Başbakan’ın kimseye hesap verme mecburiyeti yok.
Başka bir anlatımla, ülke yararı için yapıldığı gerekçesiyle, örneğin 50 milyon liralık bir ödeme, nereye ödendiği dahi bir yerlere yazılmadan, ileride belge ibrazı da gerekmeden yapılabiliyor.
REKORA DOĞRU
Örtülü ödenekten yapılabilecek harcamalar, 2013’te “rekora doğru” gidiyor.
Her yıl bütçe giderlerinin binde 5’i oranında ayrılan örtülü ödenek, 2013 yılı için 404 milyar TL bütçe giderinin binde 5’i kadar yani yaklaşık 2 milyar TL olarak belirlendi.
İlk 5 ayda 537 milyon lira olan örtülü ödenek harcamalarının, yıl sonu itibariyle 1.5 milyar TL’yi aşması ve “rekor kırması” bekleniyor…” (29 Haziran 2013, Sözcü)
AYRICA;
Örtülü Ödeneğin ciddi bir bölümünün Türkiye’nin Suriye politikalarına yönelik olarak harcandığını ve yine Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi hukuki niteliğinden çok siyasi niteliğiyle ülke gündemine taşınan davalarda dinlenen “Gizli Tanık”lara Örtülü Ödenek bütçesinden ciddi ödemeler yapıldığı yazılı ve görsel basında mütemadiyen dillendirilmektedir…
YİNE;
28.11. 2013 tarihinde Dışişleri Bakanının yanıtlaması için verdiğimiz soru önergesinde; “Türkiye, Libya’daki Kaddafi’ye karşı savaşan ve resmi sıfatı olmayan isyancılara, valiz içinde gönderilen 300 milyon doların hibe olarak mı verildiğini” sormuş, Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu 10 Kasım 2011 tarihinde bu sorumuza; “Bu paraların miktarının 200 milyon dolar olduğunu, Libya Ulusal Geçiş Konseyine kredi olarak verildiğini ve geri ödemesinin yapılacağı” yanıtını vermişti… Buna göre;
1. Hükümetlerin namusuna bırakılan Örtülü Ödenek harcamalarının bu kadar artmasının nedeni nedir?
2. Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Kafes gibi davalarda kullanılan gizli tanıklara “Örtülü Ödenek”ten ne kadar para harcanmıştır?
3. Örtülü Ödenek harcamalarının ne kadarı komşumuz Suriye ile “sıfır sorun” hedefi için harcanmaktadır?
4. “Libya’da Kaddafi’ye karşı savaşan ve resmi sıfatı olmayan isyancılara, 300 milyon doların valiz içinde gönderildiği dillendirilen, Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu tarafından ise; “miktarının 200 milyon dolar olduğu, Libya Ulusal Geçiş Konseyine kredi olarak verildiği ve geri ödemesinin yapılacağı açıklanan bu paraların” ne kadarı Kaddafi’yi deviren Libya Ulusal Konseyinden geriye tahsil edilmiştir?
5. Yapmış olduğunuz “Milli İradeye Saygı Mitinglerine” Örtülü Ödenekten para harcanmış mıdır?
6. Yukarıdaki Örtülü Ödenek haberinin yer aldığı gazete sitesine vatandaşların yaptığı yorumlarına bakılırsa, yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu örtülü ödeneğin amaçları doğrultusunda kullanıldığına inanmamaktadır. Bu konuda şeffaflık örneği göstererek yurttaşlara bu harcamaların en azından genel olarak, ne kadarının nereye harcandığı konusunda bir açıklama yapmayı ve “Örtülü Ödenek”in asıl sahipleri; yurttaşlarımızı bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz?
7. Yurttaşlarımızın büyük bir bölümü açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşama tutunmaya çalışırken ve çalışanların yüzde 46’sı asgari ücretle ay sonunu getirmeye çalışırken, “Örtülü Ödenek”ten böylesine büyük miktarlarda harcamalar yapılması yurttaşlarımıza haksızlık değil midir?