Ben de öyle diyorum “benim dövizim yok ki, artsa ne yazar, artmasa ne yazar?” diye.

De bakalım de.

Ne diyordu vatandaş?

“Ben döviz artmadan da, arttıktan sonra da 50 liralık benzin alıyorum.” .

Haha!

Peki kaç litre alıyordun?

*

Bu döviz işleri geyik!

Dövizin artması demek, hiper enflasyon.

Mektup zarfından, tarladaki tohuma, ilacından ekmeğe kadar zamdır.

Zammın da zammıdır.

Ama…

Benim gibi olanlar çok.

50 liraya benzin alıyoruz ya.

Bankada veya cepte dövizimiz yok ya.

Ne ırgalar bizi.

*

Sabah uyandık ki, kol böreğini gördük.

Doğalgaz.

Elektrik.

Ve diğerleri.

Artık say sayabildiğin kadar.

Kıymalı börek.

Soğanlı börek

Peynirli börek.

Afiyet olsun.

*

Ne diyorduk?

Döviz artsa ne yazar, ben yine 50 liralık benzin alıyorum.

He valla!,

Ötekinin de hiç dövizi yok zaten.

Batsa ne yazar, çıksa ne yazar?

*

İşin şakası bir yana Allah garip gurabaya sabır versin.

Sabır taşlarını da sabır versin.

Allah, emekliye, asgari ücretliye, ekmeğini günlük kazanma peşindeki emekçilere, yalnız yaşayanlara, çoluk çocuğuna bakmak için merdiven silen temizlik yapanlara, maden ocaklarında kazma sallayanlara, yüksek yüksek binaların tepelerinde inşaat demiri döşeyenlere, tarladaki çiftçiye, fabrikalardaki işçilere, kısacası tüm dar gelirli veya gelirsizlere… 

Sabırların sabırları versin.

Amin!