KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şube Başkanı Halil Karagülmez, düzenlediği basın toplantısında, 21-28 Nisan Ebeler Haftası'nı kutladı.
Ebelerin, "Tarihin en eski ve en kutsal mesleğini yapıyorsunuz" şeklindeki sözlerle istismar edildiğini belirten Karagülmez, ebelerin hastanelerde daktilograftık, sekreterlik, hemşirelik, veznedarlık gibi alakası olmayan işlerle meşgul edildiklerine dikkat çekti.
Ebeleri, haklarını savunmak için 1 Mayıs'ta alanlara davet eden Karagülmez, şunları kaydetti:
"47 BİN EBENİN YARISI
KENDİ İŞİNİ YAPMIYOR"
"Sevgili ebe arkadaşlar; meslek yaşamınız boyunca 'tarihin en eski ve en kutsal mesleklerinden olan ebelik' diye başlayan çok nutuk duymuşsunuzdur. Belki mesleğin ilk yıllarında ya da öğrencilikte biraz etkilese de zamanla bu sözlerin tüketilen ve sömürülen, karşılıksız ve bitmek bilmez bir özverinin beklendiği her meslek için söylendiğine tanık oluyoruz. Gerçektende profesyonel olmasa bile icra edilişi belki de ilk doğumla başlayan ebelik bugün bir var oluş kavgası vermektedir. Paranın imparatorluğu ne kutsal meslek ne de en eski meslek bırakmaktadır. Vahşi kapitalizm neredeyse normal doğum bile bırakmamıştır ki ebeler ebelik yapsın. Ülkemizde 47 bin civarında ebe olmasına rağmen neredeyse yarısı bile asıl mesleğini yapamaz durumdadır. Ebeler daktilograftık, sekreterlik, hemşirelik, veznedarlık gibi sağlık iş kolunda ne iş varsa yapar hale getirilmişlerdir. Sayın Başbakan herkese 3 çocuk yapma önerisinde bulunurken, aylık 800 liraya çalışan vekil ebeyi ve bu vekil ebenin anne olabileceğini düşünmüş müdür? İlimizde bulunan kadın doğumda görevli ebelerin ayda 6-7 nöbet tutmak zorunda olduğunu, ya da ebe olmasına rağmen işsizlik içinde kıvranan binlerce ebeyi aklına getirmiş midir, bilinmez ama bilinen bir şey var ki o da tüm diğer sağlık mesleklerinde olduğu gibi ebelerinde tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya bulunduklarıdır."
"EBELERİ 1 MAYIS'A DAVET EDİYORUZ"
"Normal doğumdan uzaklaşan ebeler mesleğini yapamaz, pasif, bağımlı, karar vermekten uzak hale getirilmektedirler. Ülkemizde zaten sorunlu olan sağlık alanı ve sağlık emekçilerinin sorunları 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' ile daha artmıştır. Bu durumdan ebeler de fazlasıyla etkilenmektedir. Özellikle 1 basamak sağlık hizmetlerinde önemli yer tutan ebeler, 1. basamağın Aile Hekimliği adı altında dağıtılması, sağlık ocaklarının kapatılması ile ana-çocuk sağlığı, gebe takibi vb. en önemli hizmetleri gereği gibi veremez duruma getirilmişler, aynı zamanda hekimle sözleşme yapacak Aile Sağlığı Elemanı olarak nitelendirilerek, meslekleri tamamen yok sayılmıştır. Geçmişten beri görev, yetki ve sorumluluklarının sınırlarının belirlenmemesine bu durumun eklenmesi görevlerini daha da muğlâklaştırmıştır. Doğum öncesi izlem ve bakım öylesine hastanelere bağımlı hale gelmiştir ki, bu durum normal doğumun da sonunu getirmiştir. Bu haliyle de performans ve para işin içine girmiştir ama ebelerin performansı görülmemektedir. Sağlıklı toplum, sağlıklı ve normal doğumla başlar.
Normal doğumu ebe yaptırır. Ebeler kendilerini ne kadar sağlıklı ve güvencede hissederlerse doğuma da o ölçüde sağlıklı katkı sunacaklardır. Ebeler artık kutsal meslek, köklü meslek, özverili meslek vb. nutuklar değil hak ettikleri insanca yaşamı istemektedirler. Tüm emekçiler gibi ebeler içinde gelecek güzel günlere inanıyoruz.
Ebelik haftasını içtenlikli duygularla kutlarız. İş güvencesiz çalıştırmaya karşı durmak, kazanımlarımıza sahip çıkmak için tüm halkımızı Cumartesi günü saat 14.00 İstasyon Caddesi'nde başlayacak 1 Mayıs'a davet ediyoruz."