AKP’de İl Kongresi öncesi çarpıcı açıklamalarda bulunan Celil Uzun’a mevcut İl Başkanı Hamdi Uçar’dan sert yanıt geldi.

 

İl Başkanı Hamdi Uçar, “Celil Uzun, Alaplı’da ikamet ediyor. AKP, Alaplı’da üçüncü parti oldu. Celil Uzun, kendi bölgesinde neden üçüncü partiye düşürdü? Madem dava adamıydı, partiliydi, gönül vermişti. İl Başkanı olmak şart mıydı?” dedi.

 

“7 Haziran’da İl Başkanıyım diyor. O bir gaftır. Siz o zaman atama ile gelin, kongre yapılmasın. Sermaye gücünle insanların iradesini satın alamazsın. ‘Milletvekilleri çalışmıyor. Ben gelince çalıştıracağım’ diyor. İl Başkanı olduğunda nasıl bakacaksın milletvekillerinin yüzüne, nasıl çalışacaksın onlarla? Böyle bir şey yok. Hep gerginlik üretiyor”

 

AKP İl Başkanı Hamdi Uçar, İl Başkan adayı Celil Uzun’a cevap verdi. Celil Uzun’un açıklamalarıyla partiye zarar verdiğini iddia eden Uçar, “Bu bir bayrak yarışı. Arkadaşlarımızın küçük düşürücü beyanlarını üzüntüyle okuyoruz. Partimizi basamak olarak kullanmak isteyenler, partimize zarar veriyor” dedi. AKP İl Başkanı Hamdi Uçar, Celil Uzun’u hedef aldığı açıklamasında şöyle dedi.

 

“BU BİR BAYRAK YARIŞI”

“Son dönemlerde AK Parti İl Başkanı sıfatıyla partililerimizin, parti içerisinde bulunan ya da partideki bütün partili arkadaşlarımızın yapmış oldukları beyanlar, ifadeler, partimizi bağladığı için konuyla ilgili bir açıklama yapma gereği duydum. Bu süreç içerisindeki seçimler elbette hizmet yarışıdır, bayrak yarışıdır. Bu yarışın içine herkes katılmak isteyecektir. Bundan doğal hiçbir şey yoktur. Ama bu süre içerisinde davasına hizmet etmek isteyen insanların samimi duygular içerisinde olduğu ifade eden insanların hem partimize, hem de partililerimize atfen yapmış oldukları küçük düşürücü bir takım ifadeleri üzüntülü bir şekilde okuyoruz ve dinliyoruz. Her defasında davasına hizmet etmek için bu yola baş koyduğunu ifade eden arkadaşlarımız bu söylemleriyle davasına ne yazık ki, hizmet değil, bu süre içerisinde zarar veriyorlar. Teşkilatlarımıza ve teşkilatlarımızdaki arkadaşlarımıza zarar geldiği sürece cevap vermemiz gerekiyor. Bu süre içerisinde, daha da önemlisi aday olan arkadaşlarımız yerel seçimleri tenkit edercesine, sanki AK Parti içerisinde bir başka partiymiş gibi görüntü içerisinde partimizi ve partililerimizi eleştiren sözlerini okuyoruz. Bu süreç içerisinde özellikle geçmişte bu partide görev yapmış ve kendilerini Belediye Başkanlığı olsun, İl Genel Meclisi olsun, İlçe Başkanlığı olsun, milletvekilliği olsun bir takım yerlere taşımak için bu teşkilatları basamak olarak kullanan arkadaşlarımızın tekrar bu sahneye çık-tığını görüyoruz. Bu basamakları geçerek kendini bir yerlere taşımak isteyen arkadaşlarımız ne yazık ki, bu süreç içerisinde partimize ve partililerimize zarar veriyorlar.”

“BEN ZATEN İL BAŞKANI’YIM”

“Adaylık açıklaması yapma gereği duymuyoruz. Neden duymuyoruz? Ben zaten AK Parti’nin mevcut İl Başkanı’yım. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte karar verecek olanlar ilçe başkanlarımızdır, yetkili kurumlarımızdır, delegelerimizdir. Biz bu süreci 2 defa geçirdik. İlçe başkanlarımızla bir araya geldik. Bu sürecin birlik ve beraberlik içerisinde olması için özellikle bu konun muhatabı olan ilçe başkanlarımızın vereceği karara saygı göstereceğimizi söyledik. Öncülük ettim arkadaşlarımızı bir araya getirdik. Bu yolda da yeni bir ekip, yeni bir oluşumun olmasını da öncülük etmiş olduk. Bu dönemde de aynı şekilde bunun muhatabı ilçe başkanlarımız ve delegelerimiz önümüzdeki günlerde bir araya gelerek fikirlerini beyan edecekler. Burada destekleri, taraf oldukları adaylarımız içerisinde kimse çıkacaklar kamuoyuna dektere edecekler.”

“DEDİKODULARA İTİBAR ETMEYİN”

“Bu süreç içerisinde ben mevcut  İl Başkanı’yım, kamuoyunda çıkan, sokakta konuşulan bir takım söylemlere, bir takım dedikodulara istinaden söylemek istiyorum. İl Başkanı sıfatıyla da bu süreci tamamlayacak olan da benim, bütün yazışmalar, görüşmeler mevcut İl Başkanı sıfatıyla benden geçmektedir. O yüzden aday olacak, olmayacak, adaymış, değilmiş gibi bir takım söylemlere asla kimsenin inanmasını istemiyoruz. Ben AKP’nin İl Başkanı’yım, AK Parti’nin İl Başkanı olmak isteyen de çıkar açık bir şekilde aday olduğunu söyler.  Açıklamada bulunur, ama parti partililerimize zarar verecek söylemlerde bulunamaz. Partimize ve partililerimize zarar verecek olanlara da zamanı geldiğinde çıkar açıklamalarımızı yapar, onun önünü kesmeye çalışırız. Ben bu sürecin partimize ve partililerimize zarar gelmeden tamamlanacağını ümit ediyorum. Arkadaşlarımızla birlikte bir bütün ve birlik içerisinde 7 Haziran’dan itibaren teşkilat yapasını oluşturduktan sonra çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ben bu sürecin teşkilatımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

“ZAMANI GELDİĞİNDE BİZ DE AÇIKLARIZ”

“Celil Uzun, ‘3 İlçe Başkanı bizimle, 3’ü de yolda’ diyerek eski İlçe Başkanlarımız Muammer Ataç, Bünyamin Bostancı ve Sadettin Etçibaşı’nı kastetti zannediyorum. Yeri ve zamanı geldiğinde ilçe başkanlarımızla, belediye başkanlarımızla birlikte adaylık açıklamamızı yapacağız. Genel Merkez’den gönderilen yazıda, diğer illerdeki tarihler belli. Şu an Zonguldak kongre tarihi daha belli olmadı.”

“AKP’YE OY VERMEDİLER”

“Celil Uzun, Alaplı’da ikamet eden bir arkadaşımız. AK Parti, Alaplı’da üçüncü parti oldu. Celil Uzun, kendi bölgesinde neden üçüncü partiye düşürdü? Madem dava adamıydı, partiliydi, gönül vermişti. İl Başkanı olmak şart mıydı? Gelsin kendi bölgesinde partisine hizmet etseydi. Bugün muhalif kanatta olan arkadaşlarımız çoğu açık şekilde beyan ediyor. ‘Biz AK Parti’ye oy vermedik’ diye. Ondan sonra, ‘Biz dava adamıyız’ diyorlar. Böyle dava adamı falan olmaz. Böyle hizmet yarışı olmaz, böyle bayrak yarışı olmaz. Madem siz niye destek vermediniz? Alaplı’da niye AK Parti üçüncü pozisyona düştü? Orada da destek verseydiniz, çalışsaydınız. Değerlendirmelere bakarsanız, kimin başarılı, kimin başarısız olduğunu görürsünüz. Celil Uzun’un belliki ihtirasları, aklının ve mantığının önüne geçmiş durumda. Kendisine de, partiye de zarar veriyor. Ben açıklamalarını üzülerek okuyorum. Üzülerek dinliyorum. Ona yakışmayan açıklamalar bunlar. AK Parti, 2002 yılında yapılan seçimlerde Zonguldak’ta birinci olduysa, onun ne kadar emeği varsa, benim de o kadar emeğim var.”

“KÖYLERİN SAYISINI BİLMİYOR”

“İlçe başkanımıza diyorki, ‘Köyleri bilmiyor’. Ben onu 2004 yerel seçimlerde bazı köylere götürdüm. Dediki, ‘Böyle köylerimiz var mıydı?’ Daha köylerin sayısını bilmiyor. Celil Uzun’a Şirin Köyü’nü söylediğim zaman, ‘Şirin Köyü Çaycuma’nın köyü mü?’ diyordu. Celil Uzun, İl Başkanı olduğu dönemlerde başarısına katkı sağlayan, emek sarf eden ya tabanda tırnaklarıyla kazıyan adamlarından bir tanesi benim. Hem teşkilat çalışmalarımda, hem de yerel çalışmalarımdaben kendisine destek verdim. Ekibimle, bütün arkadaşlarımlarımızla… 2007 seçimlerinde ‘Milletvekili adayım’ dediniz. ‘Benim için bu iş bitmiştir’ dediniz. Milletvekili adayı olamadı. Tuttunuz belediye başkanı  olmak istediniz. İl Başkanı olmak için uğraştınız. Şimdi ne oldu, ne değişti, hangi duygularınız kabardı? Ben Celil Uzun’la milletvekillerimizle kırgınlıkların giderilmesi için savaş verdim. Ben perde arkasındaki gizli kahramandım, onun döneminde. Ben ona destek verdim. Kimse onu tanımıyordu. Burada  kimse bilmiyordu. Bu anlayışla hareket eden arkadaşlar partiye bir şey veremezler. ‘İl Başkanı olsaydım seçimi alırdım’ diyor. Biz arkadaşlarımızla gece-gündüz çalıştık. Biz üslubumuzu bozmuyoruz.”

“TOPTAN’A SAYGISIZLIK”

“Celil Uzun İl Başkanlığı’nı bıraktığında AK Parti’nin oyu 101 bindi.  Bugün 143 bin oyumuz var. Başarıyı neye göre ölçüyor? ‘Belediye başkanlığı gitmiş’ diyor. Yerel seçimlerde seçmenlerimiz kişilere oy vermişlerdir. Bugün iddia ediyorum, yarın genel seçime girelim AK Parti 150 bin oy alır. Politika yaparken gerçekçi yapsın. İl Başkanı olmak için partimize zarar vermesinler. Ayıptır, ‘Benim döneminde 24 bakan geldi’ diyor. Benim dönemimde 2 defa Başbakan geldi. 34 defa TBMM Başkanı geldi. Bunun aslında Celil Uzun farkında değil. Meclis Başkanımıza saygısızlıktır. Bakanın gelmesine mi gerek var? Meclis Başkanı gelir senin şehrine. Bu söylemler doğru değil. Biz onun döneminde gelen bakanları biliyoruz.  Eniştesi geldi, rahmetliye bakmaya. Onu mu söylüyor? Gündemi sarptırmasın, gelecek bu süreçte gerginlik değil, çatışma değil, birleştirici olacaksın.”

“GAF ETTİ”

‘7 Haziran’da İl Başkanı’yım’ diyor. O bir gaftır. Siz o zaman atama ile gelin. Kongre yapılmasın. Sermaye gücüne güvenme. Sermaye gücünle insanların iradesini satın alamazsın. ‘Milletvekilleri çalışmıyor. Ben gelince çalıştıracağım’ diyor. Sen İl Başkanı olduğunda nasıl bakacaksın milletvekillerinin yüzüne? Nasıl çalışacaksın onlarla? Böyle bir şey yok, böyle bir şey olamaz. Hep gerginlik üretiyor. Teşkilatlarımız gerekeni yapıyoruz.”