Yerel seçim sürecindeki kervan hızla yoluna devam ederken, dikkatimi Gülüç seçimlerine verdim.

Adaylar var Gülüç’te de.

Seçim var ise aday olacak elbette.

Ne kadar çok ise orada hareket de vardır, vatandaşın seçme hakkı da.

Ama bu normal demokratik sistemlerde geçerli.

Adayları;  ağababalar, babalar, yandan çarklılar, genel merkezler belirlediği için aday çokluğunun bir anlamı yok.

“Anketler böyle söylüyor” diye yutturulan numaralar ayrı bir terane.

Bastır bastır parayı Leylalara versinler sana anketlerden birincilikler.

Sonra zıpla.

Oyna.

Ben birinciyim de.

Vatandaşın yerine şimdi anketler konuşuyor.

Sektör iyi.

Rant iyi.

Geçim iyi.

 

Şu anket sahtekarlıklarını da unutmadan ve bir kenara yazarak, Gülüç neden seçimlere katılıyor anlamış değilim.

Bu beldenin kapatılarak Kdz. Ereğli’ye katılma kararı var.

Ama…

İşte şu araya “ama” girdiğinde olay değişiyor,

Kdz. Ereğli Belediyesi’nin sınırları içindeki Gülüç’ün de geleceğini ilgilendiren bu kararı uygulamıyorlar.

Bir başka ifade ile uygulattırmıyorlar.

Bunu  engelleyen kim?

Siyasal iktidarın yerel ayakları.

Gülüç Belediyesi AKP’li olduğu için olaya “kurtarılmış bölge” olarak bakarak yargı kararını askıda tutuyorlar.

Bu suçtur.

Yanlıştır.

Kdz. Ereğli’ye yapılmış bir haksızlıktır.

Bölge milletvekilleri, il ve ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri bu çarpık siyaset anlayışına hayır demeli ve Gülüç ile ilgili alınmış yargı kararını derhal uygulatmalıdırlar.

Siyaset küçük ve dar çaplı politikalardan yana olmamaktır.

Siyaset bölgenin bir bütün olarak gelişip kalkınmasına yol açmaktır.

Siyaset yargı kararına da ödünsüz uymak olmalıdır.

 

Şimdi özellikle siyasal iktidardan yana olanlar ellerini vicdanlarına koysunlar ve şu soruya yanıt versinler:

Gülüç Belediye Başkanlığı AKP’ye değil de bir başka partiye mensup olsaydı, bu belediye yine varlığını sürdürebilir miydi?

Mümkün mü?

Çoktan kapısına kilit vurulur ve Kdz. Ereğli Belediyesine katılım gerçekleşirdi.

 

Gülüç’ün Kdz. Ereğli’ye katılımı konusundaki tek umut seçimleri CHP’nin kazanmasında.

30 Mart’ta Gülüç’te CHP bayrağı dalgalanır ise bilin ki 1 Nisan sürprizi belediyenin kapatılma kararının uygulanması ile gerçekleşecektir.

Bu da böyle biline…