Galatasaray şampiyon oldu.

Kutlarım.

Alkışlarım.

Başarılar da dilerim.

Bu takdirimi de Fenerbahçeli olarak yapmayı da görev bilirim.

Sportmence.

Yakışan şekilde.

 

Şampiyon takımın yandaşı, taraftarı kutlama yapar.

Yaptılar da.

Bu coşku  paylaşılmalı çünkü.

Magandasız,

Holigansız…

 

Kutlamalara silah girince korkuyor insan.

Endişe içine düşüyor aileler.

“Acaba” sözü titretiyor.

Soğuk terler boşalıyor bedenlere.

 

Tak tak tak.

Mermi adres sormuyor.

Çoluk çocuk da ayırmıyor.

Çılgın bir manyaklığın bedelini ödeyenler ise canlar oluyor.

Toprakta ne çok can var böyle, kutlama şenliklerine yenik düşmüş.

 

Coşkunun dozunu ayılık çizgisine düşürmeyi alışkanlık haline getirenleri yine gördük.

Bu ayılar her an görevde.

O takımda bu takımda.

Aslında ayılığın taraftar forması olmaz.

Hasta bilinçler sağlıklı düşünmez ki.

Düşünce ayı olmaz.

Olmayınca da, coşkuyu insan gibi yaşar ve paylaşır.

Ne silah atar.

Ne hakaret eder.

Ne kutlama heyecanının dışında korna çalar.

Ne toplum malına zarar verir.

 

Düğünler de öyle değil mi?

Önümüz yaz.

Düğün konvoyları cart cart kornalarıyla inletecekler çevreyi.

Hastayı düşünen olmayacak.

Cenazeler ise  akıllarının ucuna bile gelmeyecek.

Hele ki yaratılan trafik terörü…

 

Galatasaray şampiyon oldu.

Bu başarıyı diğer takımların yandaşları da alkışlamalı.

Efendice.

Emeğe saygı göstererek.

 

Spor bir yarıştır.

Bugün bu, yarın o, öteki gün de bir başkası ipi göğüsler.

Böyle keyfi geliyor zaten.

Adrenalin böyle yükseliyor.

Deşarj oluyor  beyinler.

Kutluyorum GS’yı.

Evet sportmence.

 

Hepimize ayısız kutlamalar diliyorum.

Her yerde.

Sevgiyle…