Kandilli-Ereğli arasındaki demiryolunun sökülmesi ve tarihi değeri olan buharlı lokomotifin de parçalanarak MKE’ye hurda olarak gönderilmesinin üzerinden 9 yıl geçti.

Biliyorsunuz bu demiryolunun hikayesini.

1950’li yıllarda Arı Şirketi tarafından hem liman inşaatı ve hem de Kandilli demiryolu yapıldı ve 1953 yılında Kandilli Ereğli arasında kömür ve insan taşımacılığı tren ile sağlanmaya başladı.

Ta ki, 1999 yılına kadar.

O yıl kara bir gün.

Dönemin çapsız siyasetçileri, bu demiryolu hattındaki kömür taşımacılığını ihaleye çıkardılar. Ve ihaleyi kamyoncular kazanınca demiryolu atıl hale geldi.

Demiryolunun en azından toplu taşıma ve nostalji gezileri için kullanılmasını da akıl edemeyen siyasetçi zümresi, rayların sökülmesine seyirci, tarihi lokomotifin kesilmesine de alkış tutunca, Kdz. Ereğli elinde var olan havaalanının ardından bu kez demiryolunu da kaybetti.

Eller aya biz yaya.

Ha, hemen hatırlatayım bu olaydan bir yıl önce Kızılcapınar Barajı’na gelen Kurtlar Suyu’nun adı değiştirilip “Doğanlı Su” yapılarak Ulutan Barajına dökülerek Kdz. Ereğli’nin suyunun yine siyasetçilerin çanak tutması ile suyunun çalındığını da araya sıkıştırayım.

Hey Ereğli hey !

**

Pazar günü Herkül Kulübünün düzenlediği yürüyüşe bizler de destek verdik, Kandilli Kültür Derneği Başkanı Korhan Us, eski başkanlardan Nezih Kırdar ve uluslararası Turizmci Nüvit Koray ile birlikte.

Eski demiryolundan giderken Kandilli’ye içimiz bir hoş oldu.

Öyle ya ne anılarımız var bu demiryolunda. O kara trenin tünellerden geçerken bıraktığı is ve kokuyu ne de çok özlemişiz.

Yol boyu eski yıllara giderken, demiryolunun boşa çıkarılması ve raylarının sökülüp lokomotifin kesilmesinde payı olanların kulaklarını çınlattık derin derin.

Hay sizin !

**

Biliniz ki, birkaç yıl sonra bu demiryolu tamamen işgal edilecek.

Biliniz ki bu demiryolu birileri tarafından sahiplenecek.

Biliniz ki, üzerine inşaatlar bile yapılacak.

Biliniz ki, rant sınır tanımıyor.

Ve biliniz ki, o demiryoluna yeniden sahip çıkmanın zamanı geldi.

**

Dedi ki katılımcılar bisiklet yolu olsun.

Dediler ki bunun belediye meclisinden de kararı çıktı.

Anlattılar ki yol boyu dinlenme yerleri de yapılacaktı.

Gösterdiler ve biliyoruz ki, Balı Mahallesi’nde demiryolu güzergahını hangi geri zekalının aklıysa doldurup kapattılar.

Dedim ki, neden demiryolu yeniden yapılmasın.

Raylar döşensin, üzerinde trenler sefer yapsın.

Kandilli’de adrenalin turizmi sağlanarak Ereğli’nin cazibesi artırılsın.

Demiryolu sürekli çalışmadığı saatlerde bisiklet ve doğa yürüyüşçülerin yolu olarak kullanılsın.

Olmaz mı yani?

Olamaz mı?

**

Her şey olur da, ortada samimiyet yok.

Gününe göre konuşan ve davranan siyasetçiler Ereğli’nin canına okudu.

Ereğli’nin bugünkü acınacak halinde sorumluluğu olanlar, biliniz ki yıllardır söz ve karar sahibi olanlardır.

Ve biliniz ki, bu kafa ile Ereğli bugününü bile arayacaktır.

Çünkü, çap yok çap !