Beklenen gün ve atılım için düğmeye basıldı.
İşte devrim!
Kdz. Ereğli tüm sıkıntılarını çözüyor.
Tersaneler açılacak.
Yeni yatırımlar gelecek.
Kandilli şaha kalkacak.
İkinci ve üçüncü demir çelik fabrikası kurulacak.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde pilot bölge ilan edilen ilçemize tüm yabancılar pasaportsuz gelip gidebilecek ve bavul ticareti ile turizm de patlama yaşanacak.
Yedi yıldızlı oteller yapılacak.
Mahallelerde sinema salonları, kültür sarayları, yollar, üst geçitler, kütüphaneler, gençlik merkezleri yapılıp, halk fırınları açılacak ve ücretsiz belediye otobüsleri seferleri bile başlayacak.
Nasıl mı?
Müthiş bir projemiz var ya!
Kent meydanına cami yapıyoruz ya!
Şehrin en çukur ve görünmez noktasına yapacağımız muhteşem cami ile tüm dertlerimiz sona erecek ya!
Aferin Belediyemize (!)
Koskocaman aferin böyle derin ve anlamlı projeleri üretenlere, ardından gidenlere ve şehri karanlıktan aydınlığa çıkaranlara.
Helal olsun helal.

**

İşin ironi kısmını bırakıp ayaklarımız yere bastığında, bu kente cami lazım mı?
Lazım!
Kim buna karşı?
Hiç kimse! Herkes “evet” diyor.
O halde bu tepkilerin anlamı ne?
Anlamı şu: Camiye değil, caminin yerine karşı bu insanlar. Bir kentte cami gibi eserlerin yeri çok önemli. Birincisi trafik sorunu yaratmayıp, var olan sorunu çözmeli. Şu anda tüm cenazelerin namazı Bozhane’de kılınıyor. Burada trafik sorunu var mı? Var! Ki, caminin önüne araba yıkama açılmasına da izin verildi.
Çarşı merkezinde trafik tam bir keşmekeş. Eski belediyenin önünden bile geçmek işkence. Yeni otopark alanları üretilmediği gibi var olanların da daraldığı bir kentin merkezinde, kaymakamlığı ve adliyeyi yıkıp da cami yapmak Allah’ını seven biri söylesin “Kimin Aklı?”

Şimdi…
Bu kentin trafiğini bile daha da karmaşık hale getirecek olan projeye karşı ne demeli?
Çözüm üretilmeli.
Çözüm çok. Hani o yerel yönetimlerin hep temcit pilavı gibi seslendirip de içini doldurmadıkları, “Katılımcılık” ve “Saydamlık” var ya.
Ah bir olsa!
Sorulsa.
Tartışılsa.
Ve de toplumsal uzlaşma ile ortak noktada buluşulsa.
Of!

Ereğli’nin mezarlığı nerede?
Meydanbaşı’nda. Ama yeni mezarlık yeri belirlendi ve o da Yeni Belen Mahallesi’nde.
Peki cami niye yeni mezarlık alanına yapılmıyor? Belediye cenaze hizmetleri de buraya taşınsa ve cenaze burada hazırlanıp hemen üst katındaki camiye çıkarılsa ve yanındaki mezarlığa gömülse. Çevresine de binlerce aracın park edebileceği bir alan kazandırılsa! Olmaz mı?
Olur!
Ortak akıl bunu emrederken, çarşının ortasına cami yapmak kimin fikri? Ve de neden belediyenin kasasından yapılır?
Anlamak güç.
Hatta imkansız.
Hele ki, bu yanlış projeye imza verip meclise getirenler ve de onaylayanlar bilmiyorlar mı Ereğli’nin canına okuduklarını?
Elbette biliyorlar!
Hesap başka.
Herkes o hesabı inanın çok iyi biliyor.
Perde arkasını da, ara yollarını da.
Ve biliyor ki, bu yol, yol değil!

Ah şu siyaset ah!
Bir koltuk uğruna insanlar ilke ve değerlerinden nasıl da bir anda vazgeçebiliyorlar?
Yazık!
Ereğli bunları hak etmedi!
Yangından kaçarken doluya mı tutuldu ne?

**

Ne geldi aklıma biliyor musunuz?
2002’de 57. Hükümeti yıkan DSP’li vekilleri hatırlayanınız var mı?
Yepyeni bir sinerji ile ülkeyi yöneteceklerini sandılar ama yok olup gittiler.
Peki ya sonra?
Ne oldular?
Hiçbirinin ismini “iyi insandı” diye hatırlayanınız var mı?

**

Sevgili Kdz. Ereğli’nin Belediye Başkanı, doktorluğu döneminde bana da 20 yıl sağlık hizmeti verip yürekten alkışladığım ey Hüseyin Uysal.
Yapma!
Bu kentin geleceğini yok etme.
Git yeni yer arayışına gir.
Ara bul.
Tek mantıklı gerçek Yeni Belen’deki mezarlığa cami yapmak.
Gel bu işten vazgeç.
Bu emri verenlerin kayığına değil, Ereğlililerin kayığına bin.
Sana oy veren sağcı, solcu tüm dostlarını ve ilçe halkını silip atma.

Siz sevgili meclis üyeleri.
Biliyorum ki içiniz içinizi yiyor ve bu garip girişime ses çıkaramamanın acısını yaşıyorsunuz.
Ne olur dik durun!
İnanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı bu girişimden haberi olsa, belediyecilikten gelme bir insan olarak “Siz ne yapıyorsunuz?” diye yakanıza yapışır.
Size bu dayatmayı getirip yaptıranlar tarafından sakın ola ki aldatılmayınız.
Aklınız var.
Bilginiz var.
Görgünüz var.
Bu yanlış ve hatalı karara ortak olmayınız.
Bir şekilde hayır demenin yolunu ve yordamını bulunuz.
Siz Ereğli’ye yanlış yapanlardan mısınız?
Yapabilir misiniz?

NOT: Şu görüşümü de paylaşmak isterim. Bu projenin hangi amaçlı olarak gündeme getirildiğini, perde arkasını, o arkadaki hesapları, amaçları, ileriye dönük beklentileri, hediye edilen tabloları da herkes biliyor. Ama bu yazı bir tarihtir, yüzde bir değil, binde bir bile geçerliliği olmayan çıkmaz bir yoldur bu girişim. Yazın bir kenara; yüzde 51 önümüzdeki seçimdeki AKP’nin adayı da bir bayandır.