Kdz. Ereğli Esnaf ve Kredi Kooperatifinin gözlerden kaçan bir etkinliği var.

Etkinliğin adı; dayanışma kültürüne giden yol.

Bu yol da, temeli saygıya dayalı iletişim var.

Tartışabilmek kültürü var.

Anlamak var.

Ve var olanları paylaşmak var.

 

“Nedir o paylaşmak?” derseniz eğer, yaşadığımız kentin var olan veya olası sorunlarını görebilmek, anlamak ve çözüm üretmek.

Cak-ceke dayanmayan ve taşın altına elini koyarak çözüm noktasında her türlü sorumluluğu almaya dönük bu hareket meslek odaları ile birlikte büyüdü büyüdü ve gelişip kökleşti.

Çok zor olanı başarmaya inanmış oda başkan ve yöneticileri polemiklerden uzak ve tribünlere de oynamadan toplumsal duyarlılığa ve işbirliğine yakışır adımları tek tek atıyorlar.

Bu hareketi ciddi biçimde Ankara ziyaretlerinde farkettim.

Ankara’ya gitmişler ve yöre milletvekiline Kdz. Ereğli’nin eski Devlet Hastanesi binaları ve arazisinin Bülent Ecevit Üniversitesi’ne devri konusunda talepte bulunmuşlardı.

Ayinesi iştir kişinin ya.

Onlar da öyle yaptılar.

8 odadan oluşan meslek örgütleri olarak, dönemin milletvekilinin ortaya attığı bir çözüm önerisine hem destek olmuşlar hem de bu haklı talebin arkasında durmuşlardı.

Böyle gelişti ilişkileri.

Duyuyorum ki, meslek örgütleri arasında yönetim düzeyindeki işbirliği şimdi üyelere kadar inmiş.

Kahvaltılarda biraraya geliyor şimdi ilçemiz esnafı.

Ama tek örgüt dayanışması ile de değil.

Sanırım sekiz meslek örgütü.

Gelişiyorlar.

Güçlerini birleştirmeleri bölgemiz açısından büyük bir şans.

Daha ötesi var olan sorunları aşmada da fırsat.

 

Bölgemizde konuşma adabına uygun hareket eden ve saygı çizgisini koruyup saygısızlık seviyesizliğine inmediğini gözlemlediğim bu hareketi başlatanları, destekleyenleri ve dayanışma kültürünü artırma yönünde ortak akılda buluşanları kutluyorum.

Kutlamak gerek.

Çıkarsız ve samimi kutlamak.

Yaşadığımız yörede bulduğumuz bir ışığa enerji vermek için kutlamak.

İyi örneklerin yaygınlaşmasını öne çıkarmak için kutlamak.

Sevginin girmediği pencerede huzur ve mutluluğun olamayacağına dikkat çekmek için kutlamak.

Var olan ve bizden sonraki kuşaklara daha güzel bir kent bırakabilme sorumluluğumuzu yerine getirmek için kutlamak.

Ben de kutluyorum bu düşüncenin oluşumunu sağlayıp, hareketin içinde de yer alıp sivil toplum bilincinin oluşmasına katkı verenleri.