Televizyon kanallarında zaman zaman dolaşan bir reklam var.
Çocuklar !
Çocuklar gökyüzünden geçen uçaklara selam verip, otlakta taşlardan havaalanı pisti yapmaya çalışırlar.
Ne de coşturur yürekleri.
Onlar bu oyunu oynarken, Türk Hava Yolları’nın pilotları aşağıdaki veletleri selamlar.
Boğazı düğümlenir insanın.
Yutkunamaz.
Derken…
Uçaklar ile şehir, pilotlar ile de çocuklar buluşur bir gün.
**
Iğdır Havaalanı reklamını her izleyişimde içimde bir coşku dolar ve ardından da hüzün bıçak gibi saplanır.
Mutlu olurum Iğdır adına.
Mutsuz olurum Ereğli adına.
Öyle ya, Türkiye’de havaalanı hayal iken Ereğli’de vardı bu.
Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Donanması’nın maden ocaklarından kömür yüklü gemileri durdurmak için düzenlediği saldırılara karşı Kdz. Ereğli’de tayyare bölüğü kurulmamış mıydı?
Biraz daha yakın tarih!
Erdemir’in inşasında 1964 yılında Ereğli’de uçaklar inip kalkmıyor muydu?
1992 Ekim’in de yaşanan o talihsiz uçak kazası olmasaydı Ereğli’de halen daha havaalanı yok muydu?
Vardı!
Ereğli’de herşey vardı da, ilçenin haklarına sahip çıkacak ne siyasetçi ne de yönetici yoktu.
Kandilli demiryolunun 2010 yılında sökülmesi de bu sorumsuzluğun acı fotoğrafı değil mi?
**
Uçak firmaları otobüslerle rekabet ediyor şimdi.
Erken rezervasyon ile dünyanın her tarafına adeta beleş fiyata gidip gelmenin mümkün olduğu günümüzde, Ereğli’nin sosyal-kültürel ve ekonomik açıdan dibi çakılmasının sebepleri arasında en başta ulaşım geliyor.
50-60 yıl sonra nihayetinde Düzce yolu yapıldı.
Oh dedik!
Ya havaalanı?
Ya demiryolu?
Ki, bu iki ulaşım da Ereğli’de var olup, daha da geliştirilmesi gerekir iken şimdi kaybedildi.
Yazık!
**
Bir kentin yöneticileri ve siyasetçileri yaptıkları işler ile övünmeli.
Show ile yöneticilik olur mu?
Olmalı mı?
1960 yılında Türkiye’nin tek yassı mamulünü üreten fabrika Ereğli’de kuruluyor ve bugün uçması gereken ilçede büyük bir umutsuzluk hakim.
Neden?
Böyle mi olmalıydı?
Ki, elinde var olan ulaşım avantajlarını kaybetmiş.
İnanılır gibi değil!
**
Kaybolan yıllar gitti.
Gidenleri bari kurtarsak.
Kurtarabilsek!
