Zonguldak Belediye meclisinde sıkıntı var.
Sıkıntı CHP’li üyelerinden kaynaklanıyor. 
İstifa edip etmemek arasında gidip gelen meclis üyelerinin sosyal medya üzerinden yazıp çizdikleri ise parti tabanında öyle sert bir tepki görüyor ki, kendilerine “Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi” veren grup, oynak meclis üyelerini uyarıyor.
Uyarı öyle yenir yutulur cinsten değil.
Kısaca “ayağınızı denk alın” ifadeli bu açıklamaların sonuncusunda “Bizler Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi olarak Mayıs ayında yapılacak Zonguldak Belediye Meclis toplantısına kitlesel olarak katılıp, meclis üyelerinin oturduğu koltuğun gerçek sahiplerinin kim olduğunu hatırlatacağız…” ifadelerine yer veriyorlar.
Yani?
O koltukları sizlere biz verdik ve asil olan bizler, siz vekalet verdiklerimize koltuğun sahibinin bizler olduğunu bir şekilde belirtiriz.
Hım!
Bu sözlerin içinde bir duruş var.
İlke var.
Ama; az buçuk da tehdit var.
**
Gücünü örgütten alan her hareket hem başarıya kilitlenir hem de başarılı olur.
Olmalıdır da!
Çünkü; 
O hareketin baskısı üzerindedir.
Gün gelip hesap verme diye bir durum söz konusudur.
Ama.
Gücünü örgüt yerine kişilerden alanlar, mürittir.
“Emret efendimci” olmaktan kurtulamazlar.
Parmağını indir çocuk, kaldır çocuk çizgisinde onursuzca bir görev ifade ederler.
Ben bunun atamalılar demokrasisinin figüranları diyorum.
**
Her seçim döneminde bu tür mürit belirleme ve tespit etme sistemi uygulanır.
Tezgahın başında bir padişah ve padişahın yetki verdikleri vardır ve bu sistemde, üstten alta kadar kademe kademe bol bol hava basılarak, mürit adaylarının sadık olup olmayacakları kantardan geçirilir. 
Olayın özünde sadece bu vardır.
Ne kadar sadık?
Yarın bir gün oynar mı?
 Verilen emri yerine getirmekten kaçar mı?
“Tut” dediğinde tutar mı?
Isırır mı?
**
Siz bakmayın  seçilenlerin çoğunun “millet iradesi” dediklerine.
O “millet iradesi” sözünün özünde müritliğini saklamak vardır.
Gizlenmek.
Demokrat olan birinin içine sindirememesi gereken bu sistem ne yazık ki yaygın.
Yaygınlaşıyor da.
Padişahlar emrediyor, yetki verdikleri “emredersiniz” dedikten sonra da, yeni müritleri belirliyor.
Alın size milletin iradesi.
Hikaye.
**
Her seçim döneminde yaşıyoruz bu kokuşmuşluğu biz.
İste Zonguldak Belediye meclisindeki durum.
Hiçbiri örgütün özgür iradesi ile gelmedi göreve.
Tümü de değişik partilerden atama.
Atanan ne yapar?
Hesabını örgüte değil, sahibine verir.
Onlarda oynaklıklarını sahiplerinden aldıkları için dönüp duruyor işte.
Ama bir güç hareketi çıktı ortaya.
Ve dediler ki:
“Beslendikleri yerlerden aldıkları güç, cüret ve cesaretle kamuoyundan yükselen tepkilere kulak tıkayarak ısrarla parti adına bulundukları konuma zarar vermeye devam edenleri, siyasi ahlakın gereğini yapmaya davet ediyoruz…”
Gereğini yapmak?
Onurlu insanlar böyle durumlarda tek şey  yapar!
O da istifa!..
“Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi”nin yazdıklarının muhatabı olanlar: yüreğiniz yeter mi istifaya?
O cesaret siz de var mı?