"Seçim, seçim" dedik de ne oldu?
Pardon ya...
"Kim seçim" dedi?
Kim?
daha yeni seçim sandığına gitmedik mi bir 7 Haziran'da?
Gittik.
N'oldu aradan 4-5 yıl mı geçti?
Yooo!..
O halde bu seçim de neyin nesi?
Kdz. Ereğli'de tersaneler yıllardır kapalı.
Yatırımlar ise çoktan durdu.
Kaynaklar maynaklar derken 2 Milyon Suriyeliyi besliyoruz ne güzel.
Dünyanın en pahalı petrol ve alkolü bizde.
Ucuz ne var?
Sahi bu seçim de neyin nesiydi?
Hani bir zamanla "ha!" diye sorulunca, "zırttt Erenköy!" diye parmak işareti ile geri geri yön gösterilirdi.
Böyle mi oldu?
Sanki, "beni arkamdan kim itti"e benziyor bu iş!
Biz niye seçime gittik?
Devamı; 5 N  1 K'da...
**
Sözüm ona seçim işte.
Adayları partililerin değil de tepedekilerin kafa kol veya başka bağlantılar ile belirlediği bir sistemde, demokrasicilik oyunu oynadık yine bir kez daha.
Adı üstünde oyun.
Film gibi.
Başladığı gibi ve sonucu da hep bilinen bir sandık.
Seçen yani asil memnun mu?
Hayır!
"Hayır"ın sebebi belli.
Oy vermek istediği adaylar bunlar değil ki.
Vatandaş sandığa gittiğinde, sıralamayı kendisinin yaptığı listeye oy vermek ister.
Diyeceksiniz ki "ki istemez?".
Hiç olmazsa bir kontenjan oyu kullanabilse vatandaş, inanın bu meclise giden isimlerin yarısından fazlası sandığın dibinde kalır.
Çıkamazlar!
Çünkü, halk seçmece yapar.
Enini, boyunu, kalitesini, namusunu, vefasını, karakter özelliklerini falan sorgulayacak çakar evet mührünü.
Şimdi sen ben biz, hangimiz oy verdiğimiz partiye seve seve çaktık mühürü?
Valla ben severek oy vermedim.
Hiç de sevmedim de.
Şartlar beni zorladı ve oy verdim sevmediklerimin sıralandığı dayatma listesine.
Bana kalsa ah.
O listeyi darmadağın ederim.
Ama...
Bu ülkede asillerin sözü geçmiyor ki.
sonra da çıkıp birileri "milli irade" diyor.
Hadi oradan.
Ne milli iradesiymiş.
Bunların tümü de atama.
Atanmış siyasete devam oyununda, biliyoruz ki vekiller yine bildiğimiz gibi dans edecek.
Onlara safahat alemleri.
Bize ise isyanlar... "Seçim, seçim" dedik de ne oldu?

Pardon ya...

"Kim seçim" dedi?

Kim?

daha yeni seçim sandığına gitmedik mi bir 7 Haziran'da?

Gittik.

N'oldu aradan 4-5 yıl mı geçti?

Yooo!..

O halde bu seçim de neyin nesi?

Kdz. Ereğli'de tersaneler yıllardır kapalı.

Yatırımlar ise çoktan durdu.

Kaynaklar maynaklar derken 2 Milyon Suriyeliyi besliyoruz ne güzel.

Dünyanın en pahalı petrol ve alkolü bizde.

Ucuz ne var?

Sahi bu seçim de neyin nesiydi?

Hani bir zamanla "ha!" diye sorulunca, "zırttt Erenköy!" diye parmak işareti ile geri geri yön gösterilirdi.

Böyle mi oldu?

Sanki, "beni arkamdan kim itti"e benziyor bu iş!

Biz niye seçime gittik?

Devamı; 5 N  1 K'da...

**

Sözüm ona seçim işte.

Adayları partililerin değil de tepedekilerin kafa kol veya başka bağlantılar ile belirlediği bir sistemde, demokrasicilik oyunu oynadık yine bir kez daha.

Adı üstünde oyun.

Film gibi.

Başladığı gibi ve sonucu da hep bilinen bir sandık.

Seçen yani asil memnun mu?

Hayır!

"Hayır"ın sebebi belli.

Oy vermek istediği adaylar bunlar değil ki.

Vatandaş sandığa gittiğinde, sıralamayı kendisinin yaptığı listeye oy vermek ister.

Diyeceksiniz ki "ki istemez?".

Hiç olmazsa bir kontenjan oyu kullanabilse vatandaş, inanın bu meclise giden isimlerin yarısından fazlası sandığın dibinde kalır.

Çıkamazlar!

Çünkü, halk seçmece yapar.

Enini, boyunu, kalitesini, namusunu, vefasını, karakter özelliklerini falan sorgulayacak çakar evet mührünü.

Şimdi sen ben biz, hangimiz oy verdiğimiz partiye seve seve çaktık mühürü?

Valla ben severek oy vermedim.

Hiç de sevmedim de.

Şartlar beni zorladı ve oy verdim sevmediklerimin sıralandığı dayatma listesine.

Bana kalsa ah.

O listeyi darmadağın ederim.

Ama...

Bu ülkede asillerin sözü geçmiyor ki.

sonra da çıkıp birileri "milli irade" diyor.

Hadi oradan.

Ne milli iradesiymiş.

Bunların tümü de atama.

Atanmış siyasete devam oyununda, biliyoruz ki vekiller yine bildiğimiz gibi dans edecek.

Onlara safahat alemleri.

Bize ise isyanlar...