10-12 bin civarında 65 yaş ve üstünün ücretsiz olarak taşındığını  anlatan Kdz. Ereğli Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın Başkan Yardımcısı Ahmet Küçük ne diyor?

“10 bin  belediye personeli,  10 bin kişi ücretsiz taşınıyor. Bunun yanında; gazi, PTT, vergi dairesinde çalışanları da sayarsak halk otobüslerinin para aldıkları öğrenci ve asgari ücretli çalışanlar kalıyor."

Kendi penceresinden haklı mı?

“Evet” demek durumundayız.

Ve bu açıklamanın ayrıntısında da somut bir gerçeği vurguluyor.

Ne mi diyor?

“Bizim gelir kaynağımız ücretli taşıdığımız öğrenciler ve asgari ücretli çalışanlar.”

 

Sonuç?

Normal yolcu: 1,75 TL olan ücret 1,90’a

Öğrenci: 1, 25 TL olan ücret  1.40'a çıkarıldı.

Yani?

Zam !

 

Ve oldu da bitti maşallah !


**


Şimdi olayın bir başka boyutuna gelelim.

Kdz. Ereğli’de toplu taşıma hizmeti veren tek kurum, belediyenin açtığı ihaleyi süreli olarak kazanan  Çilek Halk Otobüsleri.

Var mı başka?

Yok!

Demiryolu yok. (Ereğli-Kandilli arasında var olan demiryolunu söktüler ve tarihi lokomotifini de cayır cayır kesip MKE’ye hurda olarak gönderdiler ya.)

Dolmuş taksi de yok! (Yıllar önce başlayan ve ilçedeki tüm taksicilerin araçlarını Şoförler Odası’nın Devrek Yol ayrımındaki binasının önüne çekerek trafiği kilitlediği eylem de sonuç vermemişti.)

Metro ? Düşüncesi bile hiç tartışılmadı ki!

Belediye otobüsleri ? Hah o hizmet vardı. Ücretsiz yolcuların çoğunluğu resmi kurum olarak belediye otobüslerini tercih ederlerdi. Belediye otobüslerini seferden kaldıran zihniyet ilçede tekelciliğe fırsat sağladı. Aynen belediye halk ekmek fabrikasını da kapatarak.

Ne vardı Ereğli’de? Bir tek şehir içi minibüsler vardı. O küçük minibüsler ile şehir içi ulaşım sağlanırken, minibüsler bırakılıp koca koca otobüsler servise konuldu.

Tüm bunlar ne zaman oldu dersiniz?

O zaman !


**


Çözüm üretmektir önemli olan.

Topluma hizmet üretmek ile sorumlu olanlar; ilçedeki bu toplu taşımadaki  tekelci anlayışı kırmak ve tatlı bir rekabet ortamı yaratarak öğrenciler ve asgari ücretlilerin sırtındaki bu yükü almalıdırlar.

Nasıl mı?

Becerileri ile.

Yöneticilik kariyerleri ile.

Halktan yana bir duruş sergileme cesaretleri ile.

Yani, dün yaşanan tekelci zihniyeti kökünden yıkıp temizlemek ile.

Durum budur!

 

Ha “bu hizmeti verecek güç var mı derseniz?” umutlu konuşmak hiç mümkün değil.

Tarih tekerrür ediyor !

Çünkü, “kaybolan yıllara devam” mantıksızlığına  fren yaptırılmıyor ki.