Hiç kimsenin beklemediği bir anda Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) sinema salonunun kapatılması gündeme geldi.

“Neler oluyor Ereğli’de?” sorusuna yanıt aranacak bir gelişmedir bu olay!

Sorduk soruşturduk ki, salonu işleten firma ile belediyenin kira anlaşmasının sona ermesinden kaynaklanmış kapatma kararının alınması.

Olabilir.

O işletme gider, diğeri gelir!

Bakalım nereye sürüklenecek bu durum.

 

Kdz. Ereğli’de kültür ve sanatla uğraşan kişi ve kurumlar bu konuda tepkilerini  hemen dile getirmek için harekete geçtiklerinde, belediyeden el altından gelen bir haber fren yaptırmış.

Cihangir Amca’nın açıklama yaparken (ümit ettiğine göre) söyledikleri çok önemli. Diyor ki C. Amca “Belediye bu salonu kültür ve sanatla uğraşan derneklere vermek için hazırlık yapıyormuş. Biz de bu konu netleşinceye kadar bekleme karara aldık.”

Müthiş bir açıklama.

İlçedeki tüm kültür ve sanatla uğraşan dernekler “her şey cepten” duruşlarıyla var olma mücadelesi verirken belediyenin böyle bir kararı bulunduğunu bildirmesi elbette alkışlanır.

Hatta açıklamada altı çizilecek söz olan ümit de edilir.

Pazar, Pazartesi ve Salı. (Bu yazı Salı sabahı 08.45’de yazıldı)

Ses yok !

Herhalde o ümidin içini dolduran açıklama günün ilerleyen saatlerinde gelir.

 

Kdz. Ereğli’de bir yöresel evler diye mekan var biliyorsunuz.

Buranın tüm giderlerini belediye karşılıyor. Mal sahibi olan hazineye ödenecek kiraları bile belediye ödüyor.

Yıllık kaç lira dersiniz?

50 bin!

60, 70, 80.

Yoksa 100 mü?

Bu para Ereğli halkının cebinden çıkıyor.

İlçenin sosyal dokusunu saldırı olarak gördüğüm yöresel evlere (o dönemde milletvekili hesapları olarak ulufe dağıtmak için tezgahlandı.) verilen destek hiçbir zaman kültür ve  sanata verilmedi.

Onca dernek arasında özel seçmece ile yapılan tahsislerin dışında kalan derneklerin haklarının da gasp edildiği bu uygulama baştan sona yanlıştır. Ereğli’de yaşayanları bir arada tutması gereken, her türlü ayrıştırmalara fırsat yaratmaması gereken belediyenin eliyle gerçekleştirilen bu bölücülük , yeni dönemde de devam etti.

Oysa o bölge tam da Cehennemağzı Mağaralarının bulunduğu alanda ve baştan sona yerel kültür ve sanatın işlendiği, uygulandığı ve üretildiği bir bölge olmalı.

Hani turizm turizm diyoruz ya.

Al sana alan.

Çıkart bölgecilik dayatması yapan dernekleri ve ver kültür ve sanat işleriyle uğraşanlara. Ereğli’de elpek bezi var. Alaplı’da Hasanlı köyünde el dokuması yapıyor kadınlar.

Ah ah!

 

Sinema salonunu ticari olarak işletenden kira konusunda hassas olan belediyenin kültür ve sanat işlerinde hami olması gerekmez mi?

Bakın çok somut bir örnek; Sanat Kurumu ilçe dışından üç tane ödül kazandırdı Ereğli’ye. Bu gururu paylaşırken dedi başkanı “Bizde imkan olsa, Ereğli’nin müzikalini yaparız.”

Düşüncesi bile büyük heyecan yaratan bu projeye ve diğerlerine “benim adım yerel yönetim ve ben de bu konuda tam destek veriyorum”  diyen neden yok?

Ah ah!

 

Ereğli’ye yakışan şudur:

*Sinema salonu okullar başta olmak üzere tüm kültür ve sanat işleriyle uğraşanların merkezi olmalıdır.

*Yöresel evler,  kültür ve sanat  işleriyle uğraşanlara verilmelidir.

*Ve de o Erdemir’in kültür merkezinin de boş tutulmasının önüne geçilmelidir.

*Ayrıca, helkeltraş Yaman Civan’ın Potbaşı’ndan kaldırılan çilek heykeli de kentin en önemli bir merkezine yerleştirilmelidir.

 

Ha bunları kim yapacak?

Eskiden “sakalımız  yok ki!” denirdi.

Ya şimdi?

Bilen var ise söyleyiversin lütfen !