Öncelikle şu gerçeği altını çize çize dile getirmek isterim ki, Zonguldak’ın kamburu TTK değildir.
Zonguldak’ın gerçek kamburu, Zonguldaklılık ile uzaktan yakından hiçbir bağı olmayan siyasetçilerdir.

Peki, bu vurgunun özdeki “Zonguldaklılık” ifadesinin derinliği nedir?
Zonguldaklılık, öncelikle Zonguldak’ta yaşayanlardır. Zonguldak’ta işi olan, ekmeğini kazanan, çoluk çocuğu ile bu kentte var olup, bu emek yoğun kentin öz kültürünün hamurunda tüm bilincini oluşturmaktır.
Komşuluktur.
Arkadaşlıktır.
Kader yoldaşlığıdır. 
Zonguldaklılık,  var olan ve olası sorunlarında yaşayıp, çözüm noktalarında Zonguldaklılık ruhuyla bütünleşip hareket etme yeminidir.
Zonguldaklılık, Zonguldak’ın ve Zonguldaklının umut ve beklentilerinde lokomotif ve öncü olmak olduğu kadar, kimi zaman çizmeleri ayağa çekip, neferliği bile kabul etmektir.
Zonguldak madenciliktir.
Grizudur.
Maden feneridir.

Zonguldak’a geçerken uğrayıp da “hemşehricilik” ilişkileri ile siyasi partilerin liste başlarına oturtulanlardan çok çekti Zonguldak. 
Öyle çok çekti ki, merkez yoklaması ile belirlenen milletvekili adaylık listelerinde hep liste başları Zonguldak’a hiçbir hizmet vermeyen asalaklara tahsis edildiği için Zonguldak komaya girdi. Bakın Zonguldak’tan seçilen milletvekillerine?
Aslı ne?
Nereden gelmiş.
Nasıl listelere girmiş.
Vize aldığı kesim/kesimler Zonguldak halkı mı?
Kime hizmet etmiş?
Çaktıkları hangi çivi var?
Ruhu ne?
Zonguldaklılık bilinci ile uzaktan yakından ilgisi olmayanları Zonguldak halkının başına bela eden siyasi partiler, Zonguldak’ı boğuyorlar.
Maden ocaklarında 5 binin üzerinde şehit veren bu kentin halkına dayatma yapma alışkanlıklarına devam ederken, tek bilinç ise “hemşerüm” denen illet değil mi?
Hemşerüm Zonguldaklılık bilincidir.
Hemşerüm  Zonguldak’ın bölgesiyle bir kalkınma hareketine baş koymaktır.
Hemşerüm Zonguldak’ın toprağında taşında var olmaktır.
Hemşerüm çağdışı bir anlayışla bu bölgede bölgecilik tohumları ekmek hiç değildir.

İşte önümüzde yine bir seçim var.
Daha listeler hazırlanmadan duyup öğreniyoruz ki bir çok partinin genel merkezinde yine Zonguldak’a Zonguldaklılık kimliğiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan isimleri “çakma Zonguldaklı” olarak liste başlarına yerleştirme hazırlığı vardır.
Zonguldak Türkiye’nin mozayiki bir kent olarak, bu kentte yaşayanlardan hiç kimse kalmadı da, yine tepeden inme birileri getirilip pazarlanmaktadır.
Nedir bu “hemşerüm” saygısızlığı?
Zonguldak’a yapılan bu dayatmalar ne zaman sona erecek?
Her siyasi partinin içinde onca partili gönüllüler var iken tutup da dışarıdan aday getirmek de neyin nesidir?
Şu anda bile birkaç partiyi birden idare eden ve hemşerüm saplantılı siyasetçiler giderayak halen daha bölgecilik zihniyeti ile hareket etmeyi sürdürürken, hiçbir partide “biz dışarıdan aday istemiyoruz” sesinin yükselmemesi de ilginçtir.
Zonguldak ses vermeli.
Tüm partilerin yöneticileri açık açık “biz kendi içimizden aday çıkaracağız” kararını açıklamalıdır.
Yeter !
Ankara’daki siyasetçiler Zonguldak’ın yakasını bırakmalı ve Zonguldak kendi adaylarının arkasında durmalıdır.

Zonguldak’ta şuralı buralılar değil Zonguldaklılar yaşamaktadır.
Zonguldak’ın iki yakasının biraraya gelmemesinin tek sebebi de, Zonguldaklılık kültürüne sahip olmayanların milletin vekili yapılması ve yapılacak olmasıdır.