Yıl 1992.

Aylardan ise hatırladığım kadarıyla ya eylül ya da ekim.

Ereğli’nin tarihinde bir ilk yaşanıyor. Bu ilk, sevindirici bir olay değil. Üzüntü verici ve can yakıcı haber,

Haber şu:

Erdemir’e ait uçak Erdemir havaalanı nda düştü.

Pilot ve yardımcısı öldü.

Bu olay Kdz. Ereğli’nin ilk uçak kazasıdır.

Ve de ilk ölümlü.

 

Şimdi diyeceksiniz ki, Ereğli’de havaalanı mı vardı.

Evet vardı.

Erdemir’in havaalanı vardı. Ve biz gazeteciler de o havaalanında çok karşılama törenlerine katıldık.

Hatta önümdeki fotoğrafta dönemin Kaymakamı Mehmet Ulvi Ezgü, gazeteci Şadan Sönmez de var.

Yıllar yıllar.

O kadar çok anı saklı ki.

 

Eskiden Ereğli’de ne çok şey vardı.

Konuşma vardı.

Üslup vardı.

Tartışabilme vardı,

Vizyon vardı.

2000 li yıllarda Kdz. Ereğli’nin geleceği üzerine tartışmalarda 250 bin nüfustan söz etmek vardı.

Ama…

Kavga yoktu.

Ağzı bozuk olanlar yoktu.

Çap düşüklüğü yoktu.

‘Sayın’ sözcüğü kullanmayan yoktu.

Güzellikler ve seviye resitalinden o kadar çok örnek vardı ki.

Ah ah…

 

Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem’in Ereğli’nin İstanbul’a ulaşımını 45 dakikaya indirecek deniz uçakları müjdesini okurken, kaza nedeniyle kapatılan Ereğli’deki Erdemir havaalanı geliverdi aklıma

22 yıl öncesinde havaalanına sahip Ereğli’de şimdi ne var?

Vah Ereğlim vah!

Seni bu hallere kimler düşürdü?

Daha Ereğli-Düzce yolu tam bitirilemedi bile.

Hemen aklıma geldi, Ereğli-Kandilli demiryolu sökülürken ne milletvekilleri ne de yerel yönetim gıkını çıkarmadı.

Hatta tarihi buharlı lokomotifin kesilişini seyir de ettiler.

Oysa, 1960 da planlanan Arifiye-Ereğli demiryolunun yapımını gerçekleştirmeleri gerekiyorken, var olanı söktürdüler.

Kızılcapınar barajını besleyen Kurtlar Suyunu çaldılar, yine aynı yetkili takımı sustu kalıp da hırsızlığa alkış tuttu ya.

Örnekler o kadar çok ki.

 

Neyse…

 

Kerim Dervişoğlu’nun Erdemir’in genel müdürü olduğu dönemlerde havaalanı konusunu çok kaleme aldım.

Dedim ki, kaza nedeniyle kapatılan havaalanını açın da Ereğli hava ulaşımına açılsın.

Hatta kapatıldığı dönemdeki pist boyunu uzatma şansınız arttı çünkü Erdemir denizi daha çok doldurdu.

Dervişoğlu gerçekten de konuya duyarlılık gösterdi ve havaalanı projesi hazırlattı ve tam düğmeye basacaktı ki, O’nu kızdırıp düğmesine bastılar o da bastı istifayı gitti.

Ne kadar şansızız.

Zonguldak’un eski valilerinden İsmet  Metin’e de Kestaneci Radar Tepesi ile Ereğli-Zonguldak karayolunun Soğanlı tepesindeki karayolları bakım istasyonu arasında bir orman yolu bulunduğunu, bu yolun ulaşıma açılması ile ilçenin alternatif yola kavuşacağını  kaleme aldığım yazılarla anlatmıştım. Vali de konuyla ilgili tüm il yetkililerini toplayıp gelmiş ve bu yolu incelemiş, ‘tamam’ demişti ki,  vali bir başka ile atanmıştı.

Havada böyle, karada böyle, denizde ise şöyle-böyle bir durumu var Ereğli’nin.

Oysa…

Erdemir havaalanını yeniden hizmete açabilir.

Kestaneci tepesinden giden o orman yolu ulaşıma kazandırılabilir.

Hatta, Ereğli yeniden feribot seferleri ile tanıştırılabilir.

Neden olmasın?

 

Peki nasıl?