Ereğli’nin geleceğine “kafa yoran” dostlarla beyin jimnastiği yapmayı sürdürürken yazı dizisinin sonuna doğru geldik.

Okuyucuları da fazla sıkmadan bu bölümde bitireceğim ‘Vaatlerim 2014’ü.

İşte son önerilerim.

 

ARSA ÜRETİMİ MUTLAKA ŞART !

*Kdz. Ereğli’ye Radar tepesinden baktığınızda şehrin sahil kesimde yoğunlaştığını görür ve arkada kalan bakir alanların ise uydu kent projeleriyle şehirleşmeye açılabileceğine odaklanırsınız. Bu iş elbette şehir planlamacıların işi. Kentimizde bildiğim kadarıyla Kamuran Ayyıldız ile Esra Alpago var şehir plancısı olarak. Veya bir başkaları. Sayısını tam bilmediğim ama 2 binin üzerinde mühendisin yaşadığını tahmin ettiğim bu kentte öylesine büyük teknik eleman ordusu var ki. Değerlendirmek gerek tabi ki. Onların da görüşüne başvurarak “Sizin görüşünüz nedir?” diye sorma akılcılığını bilmek gerekir. Katılımcılık diye altını çize çize vurguladığım olay bu işte.

Sonuçta, Kdz. Ereğli’de hem şehirleşme ve hem de sanayileşme adına arsa üretmek gerek.

Bunu kim yapacak?

Toplum ile barışık kişi ve kurumlarla işbirliği içinde olması gereken yerel yönetim tabi ki.

Kısacası, Ereğli uydu kentleri konuşmalı artık.

Deniz kenarında sahil muhabbetinin dışında kalan dünya görülmeli ve o ortamdaki değerler öne çıkarılmalı.

 

AB İLE AKRABA OLMAYA ÇALIŞACAĞIZ

*Hani haritacı, arkelog, turizmci, fotoğrafçı ve tarihçilerden oluşacak bir  ekip kurulacak ve şehrin tüm geçmişi araştırılarak bir EREĞLİ KÜTÜPHANESİ oluşturulacak ya. Hani, Huzur Köy kurup da, Dünya Bankası ve AB’den kredi olanakları araştırılacak ya… İşte o alt yapı ile AB  yetkililerinin iletişimini geliştirecek her türlü önlem alınacaktır. Dünya Bankası ve AB’de o kadar çok hibe veya kredi olanakları var ki, bunları ancak proje geliştirerek elde edebilirsin. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek var mı? Bu işi bilenlere gidersin veya “gel bize yardım et” dersin yol açarsın. İstemeyen veya ağlamayan çocuğa meme verilmediğini biz  küçük iken öğrenmedik mi?

 

AH AH !ESKİDEN YAĞ FABRİKASI TUĞLA OCAKLARI VARDI…

*Şimdi size bir şey söylesem “hadi ya” dersiniz. Diyeyim hadi! Kdz. Ereğli’de eskiden yağ fabrikası vardı. Ormanlı Beldesi’nde eski Üstün Erçelik’in kurucularından Şaban Üstün’e (Deli şaban) ait bu yağ fabrikası Ormanlı idi. Köylüler tarlalarına ay çiçeği ekerler ve yağ fabrikasına götürüp kendi yağ ihtiyaçlarını karşılardı. 50 yıl önce hizmet veren böyle bir fabrika artık yok. Ayrıca Subaşı ovası başta olmak üzere köylerin tümünde “kara ocak” dedikleri tuğla üretimi yapılan tesisler vardı. Kandilli’den yaz tatillerinde Ormanlı’ya gittiğimiz ve Ormanlı’daki binamızın da yapıldığı zamanı hatırladığımdan biliyorum ki, ev yapacak olanlar kendi tuğla ocaklarını kurar ve imece usulüyle o evin tuğlalarını kendileri üretirlerdi. Ereğli’nin toprağından çömlek de olur, tuğla da olur da, Ereğli’ye geleceği de görebilen beyinlerin işbaşında olması gerekir. İnşaat sektörüne bir tane bile tuğla üretemeyen Ereğli var şimdi. Sakın ha “Neden?” diye sormuyorum. Bu soruyu herkes kendine sorsun. Tarkan, Sibel Can, İbrahim Tatlıses yapmayacak ki bu tesisleri ! Bu nedenle gurbet ellere gidip de ekmek parası arıyor Ereğli’nin gençleri.

 

TATLI DİL YILANI BİLE DELİĞİNDEN ÇIKARACAĞINA GÖRE…

*Diyeceksiniz ki şimdi “tersaneler ne olacak?” diye. Valla bilemem. Palavraya gerek yok. Ancak bu sorunun çözümü siyasal iktidarda. Milletvekillimiz ve milletvekilleri önde, bakanlara gidip ağlayacağız. Başbakana gidip “Zonguldak insanı hep öldü ama kimseyi öldürmedi ve hep katma değer üretti. Bu ülkede biz de yaşıyoruz. Türkiye’nin bir de Ereğli sorunu var. Bu sorunu çözmek ile yükümlü olanlar sizlersiniz” diye ses verirken,  Cumhurbaşkanına gidip “Cumhurum Köşk yan gelip yatma yeri değildir” demeden ve tatlı sözlerle “bizi de görün” diyeceğiz. Ama kiminle?  KDZ. EREĞLİ CUMHURİYET HALK MECLİSİ’nin öncülüğünde oluşacak EREĞLİ HAREKETİ ile.

 

SPORDA YENİDEN DOĞUŞ

*Ah! Ah!!! Bir zamanlar neydik biz? Kdz. Ereğli’de biri ikinci ligde diğeri üçüncü ligde iki takımımız futbol heyecanı yaşatırdı bizlere. Ya şimdi? O yok, bu yok, şu yok… Var olanlar da yok! Kdz. Ereğli’de tüm okulların futbol takımlarına tam destek hep destek. Sadece futbol değil. Diğer spor branşlarına da hep destek. Bana ne Tarkan’a verilen paradan. Bu kentin çocukları spor yapamıyor ve semt sahaları yok ise böyle belediye başkanlığını ben yapmam. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile işbirliğine giderek ve kentte istedikleri alanları da sağlayarak spor da atılım başlatırım ki, bunun sonucunda  içimizden çok yıldızlar çıkarırız. Her şeyin temeli, kaynakların doğru kullanılması. Ayranın yok iken içmeye, şehir göç etmeye başlamış iken ve önümüzdeki beş yıl sonrasını görememenin körlüğü içinde debelenirken kanatsız uçmak bu kente yarar sağlamaz/sağlayamaz…

 

EREĞLİ ÇİLEK KOKACAK

*Ereğli’de çilek var değil mi? Eskiden öyleydi. Çilek  ve çilekçilik sadece laf. Hikaye. Yeni çilek tarlaları mı açıldı Ereğli’de? Ereğli’de bir tek yerde çilek suyu satıldığını bilen veya gören var mı? Sezon gelir ve geçer. İki de çilek sloganıyla salladığında iş bitti. Hayır! Böyle olmayacak. Çilek ve çileğe değil, Osmanlı Çileği ve Osmanlı Çileğine dayalı ürünler ile Ereğli’nin tüm sokaklarını çilek kokutacağız.

Çilek ve çelik kenti sözü….  “Kömür, çilek, çelik ile var saydamlık ve katılımcılıkla büyük Ereğli”yi CUMHURİYET HALK MECLİSLERİ’ nde yürek yüreğe olmuş Ereğlililer kuracak çünkü.

 

KAĞIT ÜSTÜNDE KARDEŞLİK OLMAZ

*Değil Türkiye’nin dünyanın neresinde bir Ereğlili var ise aranıp bulunacak. İnanın Ereğli’de doğup büyümüş ve şu anda gurbette olan ve o kadar önemli makamlarda hemşehrimiz var ki inanamazsınız. O kuracağımız MAVİ BÜRO ile bu araştırmayı da yapacağız. Bu ilkemiz ile bir çok sivil toplum kuruluşuna elimizi uzatacağız, uzatılan elleri samimiyetimizle tutacağız. Şu “Kardeş Kent” projelerini de masaya yatırıp, kağıt üstünde kalan ilişkileri ya canlandıracağız ya da son vereceğiz. 

 

KANDİLLİ EREĞLİ’YE KAZANDIRILMALI

*Sevgili okurlar Kdz. Ereğli’nin sosyal yaşam geleceği Kandilli istikametinde. Ereğli’nin Kandilli istikametindeki Balı Mahallesi ile ulaşımını sağlayan yol, 60-70 yıl önce kazma kürekle yapılmıştır. Halen daha bu istikamette ortada bir projede yok. Bölünmüş yolun yapılmış olması gereken bu yöndeki Köseağzı Belediyenin kurduğu ile plaj tesisleri olacak. Balı’dan Köseağzı’na aynen Kandilli’deki gibi ama daha modern ve kapalı yatay asansör kurulacak. Köseağzı’nın karşı yakası Keşkek Köyü’nün Buruncuk Mahallesi’dir. Bu mahallede yaşayanların belediyeye geçmeleri için çaba gösterilip de başarıldığında, sıra Kandilli’ye gelecek. Kandilli beldemizin gelişip kalkınabilmesinin tek yolu Ereğli’ye bağlanmaktır. Bu gerçekleştirildiğinde, deniz yakası olarak Çamlı, Aşağı Kandilli, Taşkırma, Alacaağzı, Kireçlik ve Çavuşağzı sahilleri tertemiz denizi ve bakir doğası ile cennetten köşelere çevrilebilir. Ereğli’nin yatakhanesi olabilecek yerleşim alanları “betonlaşmaya hayır” çerçevesinde kurulabilir. Deniz ulaşımı ile bu alanlarda yeni yaşam alanları Ereğli’ye kazandırılabilir. Ama öncelikle bu Kireçlik’i yutmak isteyenleri de  devreden ve bir daha burunlarını sokamayacak şekilde çıkarmalıyız. Bunun ilk adımını da Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğünün Kireçlik’e tek çivi çakmayarak bu alanı yeniden termik santralcilere armağan etmesinin önüne geçmek için belediye olarak bu alanı biz resmen isteyebiliriz.

 

Gelelim finale. O kadar çok not var ki, yazılıp söylenmesi gereken. Ancak uzun yazılar sıkar. Bu gerçeği bildiğim için “7’de son” diyorum. Ben bir “faraza” yaparak düşüncelerimi sizlere aktararak görevimi yaptığıma inanıyorum.

Sizin  görüşleriniz hepsinden önemli. Siz ne düşünüyorsunuz?  Olumlu ya da olumsuz düşüncelerinizi yazıp paylaşmanızı çok isterim.

Başka Ereğli yok !

Ereğli’de halkımızın seçimlerde söz sahibi olacağı 30 Mart tarihinden önce, nasıl bir belediye yönetimi beklediğimizi hep seslendirelim ve her ortamda  ifade edelim.

Yetmez tabi ki!

Seçimlerden sonra da denetleyelim. Denetlememize izin vermek istemeyen kin ve nefret duyguları ile korkutma batağındakilere de asla izin vermeyelim…

 

YA ÜMİTSİZSİNİZ. YA DA ÜMİT SİZSİNİZ.

YA ÇARESİZSİNİZ. YA DA ÇARE SİZSİNİZ
                                        

                                                B. NECATİGİL