CHP’liler yürüdü.

Haber o kadar çarpıcı ki.

CHP’liler yürümüş.

Hem de milletvekili düzeyinde yürümüşler.

‘Ankara’nın taşına bak’ türküsünü söylemişler mi bilmiyorum.

Ama yürümüşler.

Vay be!

Duy da inanma.

 

Ama haber doğru çıktı.

Gerçekten de yürümüş milletvekilleri.

Yani eylem yapmışlar.

Hem de toplumun en duyarlı olduğu konuda:

Do-ku-nul-maz-lık.

Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili yargıya müdahale konusunda hazırlanan fezlekeye kızmış milletvekilleri.

Helal!

İyi ki kızmışlar.

Yoksa, kıçlarını kaldırıp yürümeyi hatırlamayacaklardı.

Vay vay.

Ateş düştüğü yeri yakıyor baksanıza.

Kılıçdaroğlu’na iyi ki fezleke yazmışlar.

Oysa, yıllardır tutuklananlar var.

Gazeteciler var.

Ama bu CHP milletvekilleri meclise kadar yürüyerek bir ilk gerçekleştirmediler.

Seslerini masa başında yükselttiler.

Grup toplantılarında da grupça tatmin oldular.

Ötesi olmadı.

Oysa, CHP’nin tüm il, ilçe ve belde başkanlıkları var.

Hepsi bir anda yürüseler.

Dağları bayırları aşsalar.

Sloganlar atıverseler.

Vardiya nöbetlerine destek olsalar.

Gürleseler.

Gümbürdetseler.

Hani o unuttuğumuz ve söylenmeye de korkulan “Türkiye laiktir laik kalacak” diye bağırsalar.

Uyananları uyandırsalar.

İktidarın alternatifi bir muhalefet bulunduğunu taşı toprağı bile sildirerek ortaya koysalar.

Ama nerede!

Genel Başkanlarına fezleke gelince “dokunulmazlığı kaldırın” diyebildiler.

Ah nerede, vah nerede?

 

Türkiye’de ortalık terörist dolu.

Biz “terörist” denilince, Misak-ı Milli sınırlarını bölmeye çalışanları anlıyorduk.

Meğer öyle değilmiş.

Bölücübaşı eşkıya ile, bölücülerle mücadele eden Türk’ün Silahlı Kuvvetleri de, başından sonuna kadar teröristmiş.

Ya aynen böyle.

Baksanıza Silivri ve Hasdal’a kimler yatıyor orada.

Tek kişilik hücrede psikolojik işkencede hepsi.

Ya İmralı’daki?

Konfor içinde.

Zart derse süt, zurt derse bal servis yapılıyor.

Hem de ne koruma.

Helikopterli, yatlı.

İşte burası Türkiye.

 

**

 

CHP’nin milletvekilleri yürümüşler.

Oysa örgütleri sabahtan akşama kadar birbirlerini dövüyor.

Kendi içlerindeki rakipleri yok etseler, hemen bir diğerini bulup yeni bir kavga çıkarıyorlar.

Vur ha vur!

İşte Karadeniz Ereğli.

Buradaki kavgayı görünce, Türkiye’de CHP’nin umut olduğunu söylemek mümkün mü?

Hey gibi CHP hey.

“Ne ezen ne ezilen insanca hakça düzen” noktasından nereye sürüklendiniz?

Şimdi “Hep ezen ve hep sindiren yapı” ortaya çıktı.

Söz söylenmiyor hiç birine.

Dik bakıyorlar.

Alay ediyorlar.

Birbirlerinin gırtlağındaki bileklerini sıktıkça da sıkıyorlar.

 

**

 

Uğur Mumcu’nun en sevdiği türkü “Ankara’nın taşına bak” türküsü.

Çok söyledi yüzbinler bu türküyü Mumcu’nun anısına ve Cumhuriyet yürüyüşlerinde.

 

Bir satır var ki, bugün içinde bulunduğumuz durumu özetliyor:

 

“Artık yetiş Kemal Paşa’

 

Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Biz düşmanı esir ettik
Şu feleğin işine bak
Pek şanlıyız

Ankara'nın taştır yolu
Her tarafı asker dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu
Pek şanlıyız

Ankara'da şanlı ordu
Her tarafa çadır kurdu
Türk ordusu karşısında
Zalim düşman kaçıyordu

Ankara'dan uçan kuşlar
Aydın yaylasında kışlar
Düşman bize teslim oldu
Kolu nişanlı çavuşlar
Pek şanlıyız
 
 
**’Artık yetiş Kemal Paşa’ sözünü buraya yazdığımız için bizi de “gel buraya’ diye derdest etmesinler. Olur mu olur