Milli Eğitim Bakanlığı, 2025 Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçlarına yönelik kamuoyunda oluşan tepkilere "asılsız" ve "algı yaratma çabası" diyerek yanıt verirken, bugün yaşanan gelişme, bu açıklamaların sorgulanmasına yol açtı. LGS sürecinin teknik sorumlusu olan Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü’nün ani bir kararla görevden alınması, dikkatleri yeniden sınav sürecine çevirdi.
Eğitim-İş Sendikası Karadeniz Ereğli Temsilciliği konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Madem ki sınavda hiçbir şaibe yoktu, bu görevden alma hangi gerekçeyle yapıldı? Bir yandan kamuoyuna ‘şaibe yok’ açıklamaları yapılırken, diğer yandan sınavın teknik sorumlusu görevden alınıyorsa, bu çelişkinin adını koymak gerekir: Ya kamuoyu bilerek yanıltılıyor ya da liyakatsizliğin üstü örtülmeye çalışılıyor.”
Açıklamada, kamuoyunun yanıt beklediği bazı sorular da sıralandı:
En zor olduğu söylenen sınavda, en fazla birinci nasıl bu yıl çıktı?
1-2 boş ya da yanlış yapan öğrenci sayısı kaçtır? Bu öğrenciler hangi okul türlerinden gelmektedir?
%0,1’den %1’lik dilime kadar kaç öğrenci vardır ve bunlar hangi iller ve okul türlerinden çıkmıştır?
Bazı okul türlerinde, bir ilçedeki tüm okullardan daha fazla öğrencinin dereceye girmesi nasıl mümkün olmuştur?
İktidarın özel kaynak ve destek sağladığı bilinen bir okul türünde, sınava giren öğrencilerin neredeyse dörtte birinin 0,01-0,91’lik dilimde yer alması tesadüf müdür?
Eğitim-İş açıklamasında, LGS sürecinin siyasi kaygılarla değil; bilimsel, objektif ve kamuya açık şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yapılarak şu ifadelerle sonlandırıldı:
“LGS’de yaşanan bu skandalın üzeri görevden almalarla örtülemez. Tüm süreç şeffaflıkla kamuoyuna açıklanmalı, sorumlular cezalandırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Eğitimde adalet, şeffaflık, eşitlik ve liyakat kırmızı çizgimizdir; asla taviz vermeyeceğiz.”