Adalet yerini bulmazsa!
Acılar diner mi?
Dinmez…
Ülkede “adalet” denilince vatandaş umutsuz mu umutsuz…
36’sı çocuk 78 kişinin feci şekilde can verdiği, 133 kişinin de yaralandığı Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciasının davası iki gündür Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı ve sürüyor…
Yangın faciasının üzerinden 5 buçuk ay geçtikten sonra ancak 78 yurttaşımızın ölümünden sorumlu tutulan 32 kişi 7 Temmuz günü hâkim karşısına çıktı… Dava; Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda, otel yangınında feci bir şekilde yanarak ölenlerin yakınlarının gözyaşlarıyla başladı…
Yani gözyaşları sel olup aktı… Sadece onların değil, bu ülkede yaşayan her duyarlı insanın da…
Acılı aileler, duruşma öncesi ADALET çağrısında bulundular: “O gece Grand Kartal Otel’de göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil, bunun adı cinayet…”
Ailelerin de dediği gibi; Bu dava sadece adalet arayışı değil, bir insanlık sınavı…
Umuyoruz ki verilecek kararla; adalet yerini bulur ve bir daha böylesine faciaların yaşanmamasının önü alınır…
Davanın başlangıcına; yangında sekiz canlarını yitiren Bolu AKP eski milletvekili Mehmet Güner ve dünürü olan avukat Yüksel Gültekin’in duruşmadaki çıkışı tüm yargılamaya damgasını vurdu…
Avukat Gültekin’in duruşmada cübbesini çıkararak yaptığı konuşma dikkat çekiciydi:
“Bu davanın siyasileştirilmesini istemiyorum… Suçlu olanlar en üst cezayı almalı. Kendi evladınızı kurtarırken 78 canın yanmasına nasıl razı oldunuz. Diğer dünyada da iki elimiz yakanızda olacak. Bu olayda en az suçlu olan insanlar kadar Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de suçludur. Onların yargılanması için de elimizden geleni yapacağız…”
Kartalkaya faciası davasının 14 gün sürmesi beklenirken yangında yakınlarını kaybeden ailelerden birisinin taşıdığı pankart tüm ailelerin beklentilerini adeta özetliyor: “HESAP VERİLMEDEN YAS TUTULMAZ…”
Umuyoruz ki, adalet yerini bulur…
Biliyorsunuz yedisi çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren kazasının üzerinden 7 yıl geçti… Ancak “gerçek suçlular cezalandırılsın” diyen ailelerin adalet arayışı hala sürüyor…
Yitirilen canları geri getirmek elbette ki, mümkün değil, ancak yargının vereceği kararlar, telafisi mümkün olmayan yeni faciaların yaşanmasını önleyeceği gibi hukuka olan güveni de sağlayacaktır…
İnsan yaşamı kutsaldır… Ve yapılan her iş insan yaşamını koruma odaklı olmalıdır…
İyi haftalar
Umut Vakfı
