SAMSUN (AA) - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Uzun ve arkadaşları, Aksaray'daki soğuk su gayzeriyle (volkan bölgelerinde belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan kaynak) ilgili bir çalışma yürütüyor.

Uzun, AA muhabirine, Aksaray'da 2'si aktif 4 soğuk gayzeri bulduklarını ve bunların sayılarının daha da artabileceğini söyledi.

Sosyal medyada bir gencin yayımladığı videoda "Bilim adamları neden bu kaynakları araştırmıyor" şeklindeki sitemleri üzerine konudan haberdar olduklarını belirten Uzun, kendi başkanlığında OMÜ'den Doç. Dr. Faruk Aylar, araştırma görevlisi Halithan Şen ve doktora öğrencisi Musa Altun ile Hitit Üniversitesinden Prof. Dr. Faruk Maraşlıoğlu'ndan oluşan araştırma ekibi kurarak ilk gözlemler için gayzer sahasına gittiklerini ifade etti.

BİN BÖCEK DOĞAYA SALINDI
BİN BÖCEK DOĞAYA SALINDI
İçeriği Görüntüle

Bu kapsamda iki gün süren araştırma yaptıklarını dile getiren Uzun, "Yaptığımız ilk gözlemler sırasında, gayzerlerin birden fazla olduğunu, 2 gayzerin halen su püskürtmeye devam ettiğini ve 2 kapalı kuyunun yeniden faaliyet gösterebilecek özellikte olduğunu belirledik." dedi.

- "Bu gayzerler, sallanan bir soda şişesinden püsküren sodalı suya benzetilmektedir"

Soğuk su gayzerlerine "soda gayzeri" de denildiğini belirten Uzun, "Bu gayzerler, sallanan bir soda şişesinden püsküren sodalı suya benzetilmektedir. Benzer şekilde, Aksaray gayzerleri de Hasan Dağı volkanik sahasından yer altı su rezervuarına sızan karbondioksit gazları yer altı suyu içinde birikmekte ve önce küçük kabarcıklar oluşturmaktadır. Giderek artan gaz miktarı bu kabarcıkların büyümesine sebep olmakta, üzerindeki su basıncını geçince de sular fıskiye şeklinde yüzeye çıkmaktadır." diye konuştu.

Soğuk su gayzerlerinin dünyada bazı ülkelerde kaydedildiğini ifade eden Prof. Dr. Uzun, şöyle devam etti:

"Bu soğuk su gayzerleri arasında Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kristal gayzeri, Almanya'daki Andernah gayzeri, Fransa'daki Intermitent gayzeri, Slovakya'daki Persi gayzeri ve Yeni Zelanda'daki Mokena gayzeri var. Türkiye'de var ama Türkiye'de var olduğunu 50 senede ilk defa fark ettik bu da bizim eksiğimiz. Sahaya gidip tespitlerimizi yaptık. Şimdi ön yayınını çıkartacağız. Yeniden bir projelendirme çalışmasına gireceğiz. Bunun sonucunda gayzerin bütün ayrıntılarını kamuoyuyla, bilim dünyasıyla paylaşacağız."

- "Özellikle soda gayzerleri turizm amaçlı değerlendiriliyorlar"

Yörede bulunan gayzerlerden ikisinin su püskürtmeye devam ettiğini belirten Uzun, şunları kaydetti:

"Özellikle soda gayzerleri turizm amaçlı değerlendiriliyor. Bizim bu bölgede iki tane gayzerimiz var. İkisi de farklı su kaynatma püskürtme özelliğine sahip. Bu özelliklerini de akademik olarak yazacağız. Birisi sürekli, diğeri ise aralıklı olarak su püskürtüyor. Bunlar da gayzerlerimizin zenginliğini gösteriyor. Turizm amaçlı kullanılabilir. Bu hem Aksaray hem de Türkiye turizmine önemli bir katkı yapacak ayrıca eğitim amaçlı da kullanılabilecek önemli bir zenginliğimizdir. "

Gayzer sularının tıbbi amaçlı da kullanılabildiğini anlatan Uzun, bu konuların ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini söyledi.

Uzun, "Türkiye'de yayınlanmış daha önce herhangi bir gayzer yok, en azından bizim bildiğimiz yok. Yaptığımız literatür çalışmalarında böyle bir nota rastlamadık ama bu gayzer 1960'lı yıllardan beri tam yılını öğreneceğiz çalışma kapsamında. Şu anda yılını ve kuyu derinliğini bilmiyoruz. Onlar önümüzdeki projenin araştırma konularından olacak." dedi.

Söz konusu gayzerlerin bir petrol firmasının sondaj kuyuları açarken ortaya çıktığını anlatan Uzun, "Yerel halktan bazıları bu kuyulardan birinin bir minare boyu su fışkırttığını ancak daha sonra betonla kapatıldığını söyledi." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA