Bölgedeki bu kan kaybının temel nedenleri arasında, Ankara'nın farklı noktalarında açılan yeni nesil alışveriş merkezleri ve alternatif sosyal yaşam alanları gösteriliyor. İnsanlar, otopark sorunu olmayan, her şeyi bir arada bulabildikleri AVM'leri daha fazla tercih etmeye başladı. Buna ek olarak, pandemi sonrası değişen çalışma ve sosyalleşme alışkanlıkları da cadde mağazacılığını olumsuz etkiledi. Yüksek kira bedelleri ise birçok köklü markanın bile bölgeden çekilmesine neden oldu.
Çankaya'nın Gözde Caddelerindeki Değişimin Nedenleri
Ankara'nın Çankaya ilçesindeki bu prestijli bölgede yaşanan değişimin temelinde, artan işletme maliyetleri ve değişen tüketici profili bulunmaktadır. Özellikle döviz kurundaki artışa bağlı olarak yükselen kiralar, ciro hedeflerini tutturmakta zorlanan birçok işletmeyi kepenk kapatma noktasına getirmiştir. Eskiden üst gelir grubuna hitap eden bölge, zamanla daha çok gençlerin ve öğrencilerin uğrak yeri haline gelse de, bu yeni profilin harcama kapasitesi, eski lüks markaların beklentilerini karşılamamaktadır. Bölgedeki ticari mülk piyasasındaki son durum, Ankara haber kaynaklarının ekonomi sayfalarında sıkça analiz edilmektedir.
Bölgedeki bir diğer sorun ise trafik ve otopark yetersizliği. Özellikle akşam saatlerinde ve hafta sonlarında bu caddelerde araçla ilerlemek veya park yeri bulmak neredeyse imkansız hale geliyor. Bu durum, özel aracıyla gelmek isteyen ziyaretçileri bölgeden uzaklaştırıyor. Bölgedeki bir işletmenin kapanması veya yeni bir markanın geleceğine dair bir gelişme, bir Ankara son dakika bilgisi olarak bölgenin geleceği hakkında ipuçları vermektedir. Çankaya Belediyesi'nin bölgedeki otopark sorununu çözmeye ve yaya trafiğini kolaylaştırmaya yönelik projeleri bulunsa da, henüz somut ve kalıcı bir çözüm üretilebilmiş değil.
"Altın Üçgen" Eski Günlerine Dönebilir Mi?
Bölgenin yeniden eski cazibesine kavuşması için hem yerel yönetimin hem de mülk sahiplerinin ortak bir vizyonla hareket etmesi gerekiyor. Uzmanlar, bölgenin AVM'lerle rekabet edebilmesi için kendine özgü bir kimlik oluşturması gerektiğini belirtiyor. Sadece mağazalardan oluşan bir yapı yerine, sanat galerileri, butik atölyeler, kültürel Ankara etkinlik alanları ve özgün konseptli mekanlarla zenginleştirilmiş bir "yaşam alanı" yaratılması öneriliyor. Kira bedellerinde makul bir seviyeye gelinmesi, işletmelerin bölgede kalıcı olmasını sağlayacak en önemli adımlardan biri olacaktır. Doğru planlama ve yatırımlarla, Ankara'nın bu değerli bölgesi yeniden şehrin parlayan yıldızı olabilir. Aksi takdirde, sadece anılarda yaşayan nostaljik bir bölgeye dönüşme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.