GAZİ ALEMDAR GEMİSİ YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ YÖNETİM KURULU:

Temelleri sağlam attık Sayın Ertürk. Yazınızda destek aldığınız kişilerin isimlerine yer veriyorsunuz. Onlar siz olmasanız da desteklerini esirgemeyecek, bu güzel olaya katkı yapacaklardı. O katkılar şahsınıza değil, Alemdar’a idi, Ereğli’ye verilmiş bir katkı idi.

Gazi Alemdar Gemisi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu, eski  ve emekli Karadeniz Bölge Komutanlarından Tuğamiral Türker Ertürk’ün, “Alemdar’ı Kaptırmam” başlıklı yazısı ile ilgi yaptığı yazılı açıklamada “konuyu öyle bir anlatmışsınız ki sanki siz olmasaydınız Gazi Alemdar Gemisi yapılmayacaktı, yapılamayacaktı. Hâlbuki orada duran o güzel eser siz olmasaydınız da yapılacaktı. Ama tarih 8 Ağustos 2008 değil de 2009, bilemediniz 2010 olacaktı. Ereğli’mizin kurtuluş günü olan 18 Haziran veya Alemdar’ın zaferi kazandığı 27 Ocak’ta yine devlet töreniyle, halka açık şölen ve kutlamalarla açılacaktı. Ereğli halkının dedelerinin kazandığı zaferin kutlamaları, torunları tarafından yapılacaktı. Bu işin kısıtlı bir protokole kalmadığı, ulusal ve coşkulu bir kutlama olacaktı.” dedi.

Dernek yönetimi, Türker Ertürk’ün tayin zamanı geldiği için geminin açılış törenini de kendisine göre ayarladığını ima etti. ​ Ertürk’ün  Ereğli’ye tayin olmadan önce, geminin yapım işinin temeli sayılan maddi ve idari anlamda çok zor olan işlerin gerçekleştirilerek temelin atıldığını belirterek  “bu sağlanmamış olsaydı yani temel atılmasaydı siz de hiçbir şey yapamazdınız. Elinizin tersiyle silip attığınız ve hiç önemsemediğiniz bu işleri kısaca özetleyelim” vurgusunu yapan dernek yönetimi sözlerine şöyle devam etti: 

DOLGU İŞLEMİ ALEMDAR’A GÖRE YAPILDI

​O geminin Ereğli sahilinde teşhir edilebilmesi için denizde yaklaşık 20 dönüm bir dolgu işlemi yapılmış olup bunun 6 dönümü Alemdar’a aittir. Bu dolgu işlemi sırf Alemdar düşünülerek yapılmış olup sahil bandı bugünkü şeklini almıştır. Bu işin maddi tutarı Belediyemizin kayıtlarındaki ihale dosyalarında mevcuttur. Bu iş Alemdar’ın temelidir.

TÜM KOMUTANLAR DESTEK VERDİ

​Gelelim geminin projesine… Alemdar’ın gemi yapım tekniği ile 1951 yılında yapılan projesi, Alemdar büyük bakıma girdiğinde İstanbul Taşkızak Tersaneleri tarafından yapılmıştır. Derneğimiz arşivinde olan bu proje baz alınarak Deniz Kuvvetleri İstanbul Tersanelerinde imalat projesi olarak çizilmiştir. Yalnız bu proje, sizin zamanınızda değil sizden önceki Karadeniz Bölge Komutanı tarafından Tersane Komutanlığı’na ve üst makamlara iletilmişti. Zaten 1996 yılından başlayarak tüm komutanlar Alemdar için yapılan her etkinliğe ve yapabilecekleri her işe canı gönülden katılıp destek vermişlerdir. Gelelim sizin yaptırdım dediğiniz projeye… O projeler saç kesim projeleridir ve yardımcı projelerdir. O proje, siz olmasanız bile yerinizde olacak komutan tarafından üst makamlara bildirilerek yaptırılacaktı. Zira Alemdar, Türk bahriyesinin gözbebeği, İstiklal Savaşımızın gurur kaynağıdır. Siz de bilirsiniz ki Alemdar Gemisi’nin ana görevi gemi kurtarma hizmetleridir. Kahraman bahriyemiz yeni yaptığı 104x20 mt ebatlarında ve dünyanın en modern kurtarma araç ve gereçlerinin bulunduğu, en akıntılı denizlerde sabit durabilme kabiliyetine haiz ve 600 mt derinliğe dalgıç indirebilen bu modern gemiye ALEMDAR ismini vererek bizim Gazi Alemdar’ı yaşatmaktadır. Bu modern geminin Zabitan salonundaki özel vitrininde derneğimizin hediye ettiği Gazi Alemdar’ın maketi sergilenerek Gazi Alemdar’ın hatırası yaşatılmaktadır.

SU VE IŞIK SİSTEMİNİ ENGELLEDİNİZ

Geminin konuşlandığı kuru havuza gelince, dönemin Belediye Başkanı’na söylemişsiniz de yaptırmış… O iş sizin söylediğiniz gibi değildi. O havuz için derneğimiz özel bir proje hazırlatmıştı ve içinde gemiyi denizde gider gibi gösteren özelliklere sahip ışık ve su sistemi vardı ve bu, ülkemizde de bir ilk olacaktı. Bu projeyi bilerek ve isteyerek engellediniz. O dönemin yeni Belediye Başkanı’na etki ederek projeyi uygulatmadınız; zira tayin tarihiniz geliyordu ve açılış sizin zamanınızda yapılamayacaktı; zira bizler Alemdar için en iyisini istiyorduk, zamanımız sizin zamanınız gibi sıkışık değildi.

KUZEY SAHA KOMUTANI DA KAYNAK TÖRENİNE GELDİ

Göreve geldiğinizde, bir dernek kurulduğunu ve başka bir iş yapılmadığını ima ediyorsunuz. Hâlbuki siz göreve geldiğinizde geminin projeleri yapılmış, bu proje gereği 165 ton özel imalat gemi sacı Erdemir tarafından imal edilerek derneğimize fatura edilerek hibe edilmiş ve bu malzemeler tersane bölgesine nakledilmiş ve 2005 yılı Cumhuriyet Bayramı arifesinde Kuzey Deniz Saha Komutanı’nın da katıldığı bir devlet töreni ile ilk kaynak töreni yapılmıştı.

2008 DE OLMAZSA, 2009’DA, OLMAZSA 2010’DA BİTECEKTİ

Bundan sonraki aşama olan imalat ise tersanelerin yeni bölgelerine henüz taşınmış olmaları ve yerleşim faaliyetleri içinde olmaları sebebiyle biraz duraksamış ama tersane yetkileriyle yapılan toplantılarda şöyle bir karar alınmıştı: 4 tersanenin bu gemi yapımı için ne katkıları olacağına karar verilecek; yapım işine, geminin şimdi konuşlandığı yerde şantiye kurularak başlanacaktı. Tersanelerde taşınabilir büyüklükte yapılan imalatlar gemi yapım şantiyesine nakledilerek montaj ve kaynak işleri yapılacaktı. Bu işler için Belediye, Erdemir, Tersaneler ve Dernek katkı sağlayacak. Ve desteğini hiç esirgemeyen Bahriyemizden de katkı istenecekti ve bu iş mutlaka bitirilecekti. 2008’de olmazsa 2009’da, olmazsa 2010’da mutlaka bitecekti.

KATKILAR ŞAHSINIZA DEĞİL ALEMDAR’A VERİLDİ

Sayın Ertürk biraz küçümsüyor ama o derneğin ilk yönetim kurulunda Ereğli Kaymakamı Aziz İnci, Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir Genel Müdürü Fadıl Demirel ve Ereğli Gemi Sanayi ilk Genel  Müdürü Mehmet Tefik Hatip vardı. Temelleri sağlam attık Sayın Ertürk. Yazınızda destek aldığınız kişilerin isimlerine yer veriyorsunuz. Onlar siz olmasanız da desteklerini esirgemeyecek, bu güzel olaya katkı yapacaklardı. O katkılar şahsınıza değil, Alemdar’a idi, Ereğli’ye verilmiş bir katkı idi.

SORUMLUSU DERNEKTİ

Yazınızda  “Kaza olsaydı ne yapacaktım, onun için işin başına Onarım Destek Komutanı’nı koydum” diyorsunuz. Sayın Ertürk, çok şükür kaza falan olmadı ama olsaydı da sorumlu siz değil dernek olacaktı. Zira o geminin birleştirme işinde çalışan taşeron firmaların ihalelerini dernek yaptı. Faturalarını dernek ödedi. Her şey kanunlara uygun ve nizamiydi. Belgeler arşivlerimizde duruyor. Tersane içi çalışmalar ise tersanelerin sorumluluk alanında idi. Hatta ve hatta Gölcük Askeri Tersanelerinin yaptığı ve döner sermaye tarafından faturalanan işlerin belgeleri de dernek arşivindedir. Müzenin tefrişi için onu yaptırdım, bunu yaptırdım, diyorsunuz ama ödemeleri dernek yaptı demiyorsunuz. Ödeyen olduktan sonra ben neler yaparım, neler... Derneğe bağış için verilen ayni ve maddi destekler size verilmedi, Gazi Alemdar’a verildi.

GEÇERLİ OLMAYAN İMZALARDA DEVRETTİNİZ

Sayın Ertürk bu işte hizmetiniz çok, çalışmanız ve didinmeniz çok ama Alemdar’ı kendinizin sanıp yaptığınız kanunsuz bir işlem de var. Onu yazınızda kendiniz de belirtiyorsunuz. Durun bakın bunu size anlatayım:

​Alemdar’ı Belediye Başkanı’na devrettik diyorsun. O protokolde sizin ve o zamanki Erdemir Genel Müdürü’nün imzası ile Dernek Başkanı’nın ve Belediye Başkanı’nın imzaları var. Bu geminin yasal tüm evrakları derneğin üzerine olduğuna göre onu ancak dernek devredebilir ve bu konuda dernek yönetiminin kararı olması gerekir. Hal böyle iken siz, bu diyardan gitmeden bu işlem için geçerli olmayan imzalarınızla gemiyi devrettiniz. Tabii sizden sonra geminin yasal müze haline gelebilmesi için, yasal bir devir protokolü gerekince yasal kararlar alınıp, yasal prosedür uygulanarak işlem tamamlandı ve yasallaştı. “Ben yaptım oldu” olmuyor.

BİLİNİZ

​Sayın Ertürk yazınızın bir yerinde  “Geminin yapım aşamasında Halil Posbıyık yoktu ben vardım” diyorsunuz, yanılıyorsunuz ve kimseyi dinlemediğiniz için bilmiyorsunuz. Halil Posbıyık dernek kuruluşunun ilk aşaması olan geçici yönetim kurulu ve kuruluş dilekçesinin verildiği 10 Kasım 2004 tarihinden, Mayıs 2015 olağan genel kongresine kadar dernek yönetiminden hiç ayrılmadı. Biliniz.

ALEMDAR DESTANI İKİ YIL OYNADI

​Alemdar’ın tanıtımı için senfonik konser düzenlediğinizi söylüyorsunuz. Evet doğru, yalnız bir gece… Hâlbuki yerel sanatçımızın yazdığı ve Ankara Üniversitesi tiyatro grubunun oynadığı Alemdar Destanı adlı oyunun iki yıl üst üste Ereğli’de Cumartesi, Pazar olmak üzere, matine suare talebelere ve sivillere oynadığından, bu oyunun üniversiteler arası yarışmada en beğenilen oyun seçilip ülke çapında tanıtım yaptığından söz etmiyorsunuz. Biz bu işi başardı isek Ereğli olarak başardık. Size göre, siz başardınız.

OBJELER ALEMDAR’A VERİLDİ

Alemdar Müzesi’ne alakasız resimler asıldığını söylüyorsunuz, bu gerçek değil. Bazı lüzumsuz ve fazla olanlar kaldırıldı yerlerine Ereğli’nin İstiklal Savaşı kahramanlarının resimleri ve bir müzeye yakışır objeler konularak müze zenginleştirildi. Bu işlem uygun ve değerli objeler bulunduğu müddetçe devam edecek.

Sayın Elif Sungur tarafından gemimize hediye edilen çok kıymetli, hatta geminin en kıymetli eserlerine sahip çıkmak istiyorsunuz.  Sayın Ertürk, o eserler  size değil Alemdar’a, dolayısıyla size değil Ereğli’ye verildi. Olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için Sayın Elif Sungur ile yeniden görüşüp konuyu aydınlatmasını istedik. Sayın Sungur aynen şunları anlattı: “Ben Alemdar Gemisi’nin yeniden yapılacağı haberini Cumhuriyet Gazetesi’nde okuyunca, derhal Ereğli Belediyesi ile temasa geçtim. Onlar beni dernek yönetimi ile buluşturdular. Ben de onlara olaydan çok mutlu olduğumu elimdeki objeleri Ereğli’de konuşlanacak bu müze gemiye hediye edeceğimi bildirdik. Gemi henüz bitmediği için bu eserleri derneğin tavsiyesi ile Bölge Komutanı Türker Paşa’ya teslim ettik.” Yani Sayın Ertürk o objeler size değil, Alemdar’a, yani Ereğli’ye verilmiştir.

MUHTEŞEM TÖRENDE (!) MAHSUNLUK

En son muhteşem olan açılış töreninden bahsediyorsunuz. Evet tören muhteşemdi fakat tüm başarıyı kendinize mal etme sevdası yüzünden törene üç tersane sahibi davet edilmedi. O tersane işçilerini temsilen başmühendisler davet edilmedi. B protokolü diyerek caddede ve ayakta yer gösterdiniz. “Bana yardımcı oldu” dediğiniz kişiler törende yer alamadı; ya döndü gitti ya da uzaktan seyretti. Alemdar’ın işçiliğini bilabedel yapanlar mahsun ve yayan kaldı. Çoğu kırgınlıklarını 100. Yıl törenlerinde de belli ettiler. Bir de şunu belirtmeden geçmemek lazım. Siz bu törenlere ve sonrasında verilen resepsiyona Alemdar Gazileri’nin yaşayan çocuklarını ve torunlarını derneğimizin tüm ısrarlarına rağmen davet etmeyerek onları mahsun bıraktınız. Alemdar mı, Ereğli mi yoksa ben mi sorusuna güzel bir cevap verdiniz.

EMANETİN BİLİNCİNDEYİZ

Son söz olarak Alemdar’ın yapımında emeği geçen başta siz olmak üzere herkese teşekkür ederiz. Kazanılan bir savaşta komutanın katkısı yadsınamaz ama komutan da kurmay heyeti olmadan ve askersiz başaramaz.

Ereğli halkı olarak bu değerli emanetin bilincindeyiz. Yoksa neden böyle bir yola çıkalım. İstiklal Savaşı’nda görev alan tüm denizcilerimiz ve kahraman Bahriyemiz Gazi Alemdar’ın içinde yaşamaktadır.

Türker Ertürk ne demişti: https://www.turkererturk.com.tr/alemdari-kaptirmam/