- Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, 89 saat sonra enkazdan sağ çıkardığı Yiğit Akar'a botunu veren itfaiyeci Burak Demirören: "İnsanlar bağıra bağıra kendi enerjilerini bitirmişler. Yiğit'i aldığımızda sesi kısılmıştı. 'Üşüyorum' diyerek, ayakkabı istedi. 'Sana feda olsun' dedik, botlarımızı verdik."
Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarına destek vermek için bölgeye giden Karadeniz Ereğli Belediyesi itfaiye ekipleri, bugüne kadar 6 kişiyi kurtardı.
Deprem bölgesinde çalışmalarını tamamlayan 35 kişilik kafile Karadeniz Ereğli'ye döndü, Atatürk Kültür Merkezi'de oluşturulan yardım toplanma merkezinde Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın yanı sıra çok sayıda kişi tarafından alkışlarla karşılandı.
Posbıyık, burada yaptığı açıklamada, depremin ardından bölgeye sevk edilen ilk ekipler arasında yer aldıklarını söyledi.
35 KİŞİLİK KAFİLE
Ereğli Belediyesi İtfaiye Müdürü Muhammet Ali Ateş, 35 kişilik kafile ve 6 tam donanımlı araçla deprem bölgesinde görev yaptıklarını belirterek , "Görev süresi içerisinde 6 kişiyi kurtardık. Kahramanmaraş'da 170'nci saatte Irmak kızımızı çıkarmak bize nasip oldu. Bütün arkadaşlarımız yatak yorgan olmadan arabalarda 2'şer saat dinlenerek çalışmalarımızı sürdürdü." dedi.
"ÇIKARTTIK, TESLİM ETTİK, DEFİN ETTİLER GELDİLER TEŞEKKÜR ETTİLER"
Daha önce 2-3 ekibin gittiği ancak bir şey bulamadığı bir alana tam donanımlı araç ile girdiklerini anlatan Ateş, şu ifadelere yer verdi: "Zorlu bir yerdi. Tam teşekküllü araç ile geldik, sadece bize görev verildi. 3 gün oradaydık, 5 tane cenaze vardı. Bina tamamen moloz olmuştu. Kepçe ile birlikte kişileri çıkarttık. Vatandaş cenazesini beklerken bize çay ve çorba yaptı. Cenazeleri çıkarttık, teslim ettik, aldı arabasına koydu, defnini yaptı geldi, sarıldı bize 'hakkınızı helal edin' dediler. "
YİĞİT'E BOTUNU VERMİŞTİ
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, 89 saat sonra enkazdan sağ çıkardığı Yiğit Akar'a botunu veren itfaiyeci Burak Demirören de Yiğit'in tamamen tesadüf eseri bulunduğunu anlatarak, "Biz o binada dinleme yapmıştık ama duyum alamamıştık. Karşı binada tekrardan canlı tespit edildi, dinleme yapılırken. Bize aşağıdan tıklama sesi geldi. Depremde her zaman bağırmak değil bir yere vurarak da işaret verilebilir. İnsanlar bağıra bağıra kendi enerjilerini bitirmişler. Yiğit'i aldığımızda sesi kısılmıştı. 'Üşüyorum' diyerek, ayakkabı istedi. 'Sana feda olsun' dedik, botlarımızı verdik. Anne, babası ve kız kardeşi maalesef hayatını kaybetmişti. 'Üşüyorum abi bot diyince', 'seve seve, bir cana bin bot feda olsun' dedik. "