Üniversiteli Ayşe…
Kim bilir ailesi, Ayşe (22) ile ikizini ne hayaller kurarak büyütmüştü… Üniversiteyi kazandığında keza ne kadar mutlu olmuşlardı?
Nereden bileceklerdi ki; hemşirelik yüksek okulunu okumak üzere İstanbul’a gönderdikleri Ayşelerinin sosyal medyadan tanıştığı, kendisinden 16 yaş büyük, polislikten ihraç edilmiş Cemil Koç tarafından öldürülüp, cesedi valiz içerisinde yol kenarına atılacaktı?
Üstelik cinayet ayan beyan gelmişti…
Polislikten atılan Cemil Koç’un (38) Ayşe’yi alıkoyduğunu, ona şiddet uyguladığını Halkalı Karakolu’ndaki kimi görevliler biliyordu ve hiçbir şey yapılmamıştı… Onunla birlikte Hatay Reyhanlı’dan üniversite okumak için İstanbul’a gelen kız kardeşi Esra Tokyaz kardeşini kurtarmak için çok mücadele ettiğini, kardeşinin yaşadığı şiddet ve tehditler nedeniyle defalarca güvenlik güçlerine ve ilgili kurumlara başvurduğunu, ancak hiçbir kurumdan gerekli ve etkili bir yardım görmediğini belirterek “Kardeşimi kurtarmaya çalıştım, ama devlet kurumlarının ihmali yüzünden bunu başaramadım” diye gözyaşı döküyor…
Maalesef bu ülkede genç kızların, kadınların demokrasiden uzak, erkek egemen sistem nedeniyle yaşam güvencesi yok…
Üniversiteli Ayşe’nin öldürülmesi bizi iki şeyle yüzleştiriyor ki; birincisi yukarıda da bahsettiğimiz gibi kadınlar, genç kızlar bu ülkede güvenlikten, korunmaktan yoksunlar… Emniyet ve güvenlik kurumlarına başvurduklarında, bu kurumlar onları korumak için kıllarını bile kıpırdatmıyor genellikle ve bu örnekte de görüldüğü gibi şiddeti uygulayan özellikle de geçmişte emniyette çalışmış bir erkek ise hiç mi hiç muamele yapılmıyor. Yani Ayşe’lerin ölümünden en başta sorumlu olanlar kıllarını kıpırdatmayanlar…
Acaba Ayşe’nin kızkardeşi Esra’yı umursamayan, onu adeta dalga geçercesine geri çeviren bu emniyet çalışanlarının şimdi vicdanı sızlıyor mu, diye düşünebilirsiniz… Ki vicdanları olsa zaten engel olacak bir şeyler yapar, Ayşe’yi kurtarırlardı…
Evet görevlerini yapmayan bu görevliler kimse onlar da, Ayşe’nin peşini bırakmayan, ona şiddet uygulayan ve hunharca katleden katili Cemil Koç’la birlikte cezalandırılmalı…
Bu olayın bizi yüzleştirdiği ikinci şey ise sosyal medya çılgınlığı ve genç kızların, kadınların işi gücü bırakıp sosyal medyadan hiç tanımadıkları, kim olduğunu bilmedikleri abuk subuk adamlarla “çhad”leşmeleri, ilişki kurmaları…
Tabii ki kimse başına bunlar gelsin istemez, ama… Galiba daha titiz olunmalı…
Evet gerçekten çok üzücü bir olay… Işık Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Ayşe’nin cesedi 13 Temmuz günü Eyüp Sultan’da yol kenarında bir valizin içerisinde bulundu…
Ayşe’yi sosyal medyadan tanıştığı ve bir süre birlikte olduğu Cemil Koç öldürmüştü… Çünkü illa onunla evlenmek istiyordu…
Bundan sonrasını, hatta daha fazlasını sizler medyadan bu yazıyı okuduğunuzda öğreneceksiniz… Ayşe’yi öldürdükten sonra katilinin, kan lekelerini yok etmek için evi kırmızıya boyadığını, temizlikçiye evi temizlettiğini vs.
Şimdi polislikten atılma, Ayşe’nin katili Cemil Koç ve ona yardım edenler dahil 7 kişi gözaltında… Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz… Ama en önemlisi Ayşe’nin ikizi Esra’nın sosyal medyada yankılanan çığlığı… Nasıl ikizini kurtarmak için çabaladığı, nasıl kapıların yüzüne kapatıldığını, başvurduğu hiçbir güvenlik kurumundan yardım alamadığını…
Güvenlik güçleri hiçbir şey yapmamışlar ve bu cinayet bağıra bağıra gelmiş görünen o ki…
Umarız bir savcı çıkar, bir yargıç çıkar da gereğini yapar… Suçluları cezalandırır…
Genç kızların, kadınların öldürülmediği iyi haftalar dileğiyle
Umut Vakfı – 14.07.2025