SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Kadın ve Aile Araştırmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hatice Kumcağız, ebeveynlerin çocuklarını tanıyarak, yeteneklerine uygun mesleklere yönlendirmeleri gerektiğini belirterek, "Yeri geldiği zaman okul psikolojik danışmanlarından destek almaları gerekir. Önce kişilik özellikleri, daha sonra onlara uygun mesleklerle ilgili bilgilendirmenin yapılması lazım." dedi.

Kumcağız, AA muhabirine yaptığı açıklamada meslek seçiminde velilerin çocuklarını iyi tanımaları gerektiğini söyledi.

Çocukların özellikleri, yeterlilikleri, ilgileri ve yeteneklerinin ne düzeyde olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayan Kumcağız, "Velilerin çocuklarını yeteneklerine göre yönlendirmeleri gerekir. Bazen prestij içeren, daha kariyer odaklı, çocuklarını tanımadan farklı alanlara yönlendirmeye çalışıyorlar. Ebeveynler çocuklarını kaldıramayacağı ya da potansiyelleri olmayan mesleklere yönlendirmeye çalışabiliyor." ifadesini kullandı.

Mutfak masrafını karşılamak için kurduğu tesiste yıllık 36 ton mantar üretiyor
Mutfak masrafını karşılamak için kurduğu tesiste yıllık 36 ton mantar üretiyor
İçeriği Görüntüle

Tüm bunların çocuk-veli arasında çatışmalara dönüşebildiğine dikkati çeken Kumcağız, "Çocuklarını tanıyarak, potansiyellerine uygun mesleklere yönlendirmeleri gerekiyor. Yeri geldiği zaman okul psikolojik danışmanlarından destek almaları gerekir. Önce kişilik özellikleri, daha sonra onlara uygun mesleklerle ilgili bilgilendirmenin yapılması lazım." diye konuştu.

- Aileler kendi hayallerini çocuklarında gerçekleştirmek isteyebiliyor

Meslek yönlendirmede velilerin yapamadığı hayalleri üzerinden çocuklara baskı uygulayabildiğini anlatan Kumcağız, şöyle devam etti:

"Mesela diyor ki 'Ben yapamadım çocuğum yapsın. O zamanlar benim imkanlarım yoktu ama şu an ona bütün imkanları seferber ediyorum, onun yapacağı sadece çalışmak'. Çocuğu sayısal değil, sözel derslerde de çok daha başarılı ama veli ısrarla çocuğunun sayısal alanda ilerlemesini istiyor. En büyük yanlışları şöyle görüyorum; çocukların yaptıkları değil de yapamadıkları üzerine yoğunlaşıyoruz. Çizimde ya da müzik kulağı çok iyi ya da sözel yeteneği, sayısalı çok iyi, bu alanda çocuk yürüyüp gidebilir ama diyoruz ki sözeli zayıf, sözelden destekleyelim ya da sözel iyi, sayısal eksik, sayısal desteklemeye çalışalım. Oysa çocuğun var olan potansiyelinin gelişmesi, buna yönelik yürüyüp gitmesini sağlamak çok daha kıymetli."

Kumcağız, çocuklara "Sen benden daha iyi olmalısın" tarzında bir misyon yüklenmeye çalışıldığını, bunun onların omuzlarına büyük yük yüklediğini dile getirerek, "Çocuk 'Sen yaparsın'ın altında çok eziliyor. Velilerin uyguladığı bu ifadenin yanlış olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

- "Çocuğuna nefes alacağı alan tanıması gerekir"

Velilerin yaşadıkları kaygıların da haklı olabildiğini, tecrübenin çok kıymetli olduğunu dile getiren Kumcağız, şunları kaydetti:

"Ama velinin çocuğuna fırsat tanıması, yaşayabileceği olası sorunlarla baş edebilecek düzeyde yetiştirmesi gerekiyor. Ne tür problemlerle karşılaşabilir, çocuğun bunlarla kendisinin baş etmeyi öğrenmesi gerekiyor. Koruyu, kollayıcı tutum çocuğu içe kapanık, girişimcilik özelliği sergileyemeyen bir birey yapabilir. Veli, korumaya çalışırken, kendi yaşadığı olumsuzlukları çocuğuna atfederken çocuğuna kötülük yapıyor aslında. Çocuğuna nefes alacağı alan tanıması gerekir. Böyle olduğu zaman çocuk içindeki gücünü, girişimcilik ruhunu fark edebilir."

- Çocuklar yeteneklerine göre meslek okullarına yönlendirilebilir

Kumcağız, çocukların yeteneklerine göre meslek okullarına da yönlendirilebileceğini belirterek, "Çok güzel meslek okullarında bölümlerimiz var. Bu konuyla ilgili çocuklar ve aileler bilinçlendirilebilir. Orada çocuk daha mutlu olacaktır. Çocuk, üniversiteye gitmiş aldığı puanla ama mutsuz olmuş; kendine uygun olmayan bir bölümü okumuş oluyor. Sonra farklı bir mesleğe gidemiyor." dedi.

Kaynak: AA