KASTAMONU (AA) - ÖZGÜR ALANTOR - Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, doğum günü kutlamaları, asker kınaları, özel günlerde yapılan eğlenceli etkinlikler ve hayata geçirilen projelerle kentteki özel gereksinimli bireylerin adeta "en özel" annesi oldu.
Kimi zaman eline aldığı pasta ile bir engellinin evinde doğum gününü kutlayan, hediye ettiği akülü ve tekerlekli sandalyeyle fiziksel engelli bir bireyin dünyasını güzelleştiren, yaptığı projelerle özel bireylerin hem meslek edinmesinin hem de sosyalleşmesinin önünü açan Boyraz, yıllar içinde ailelerin ve özel çocukların en büyük yardımcısı oldu.
Boyraz'ın girişimleri ile dernek tarafından işletilmeye başlanan Mutlu Kafe ise kentte hem annelerin hem de özel çocuklarının mutluluğuna ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
Boyraz, AA muhabirine, İstanbul'da yaşarken köyü çok sevdiği için evlenerek Kastamonu'ya geldiğini söyledi.
Oğluna otistik tanısı konulması ile tüm hayatının değiştiğini anlatan Boyraz, "Oğlumu zorluklarla bir anaokuluna kaydettirdik. Bir gün bir özel bireyimizin polis olan babası vardı okulda tanışmıştık. Eşi apandisit ameliyatı olacaktı ve daha doğru dürüst tanımadığı bana çocuğunu emanet etti. Bırakacak başka yeri yoktu. O gün bizim bir yerimiz olması gerektiğini düşündüm ve dernek kurmaya karar verdik. 2015 yılında derneği kurduk. Başta dernek başkanlığı sorumluluğunu alamadım, yardımcı oldum." dedi.
Boyraz, dört yıl önce dernek başkanı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Dernek binamız oldu, orada faaliyetlere devam ettik. Halk eğitimden kurslar açtık, orası bize yetmemeye başladı. Merkez spor salonunda spor alanını oluşturmaya karar verdik. Özel bireylerimize çalışma salonu için mücadele verdik. Öğrencilerimiz annelerimizle birlikte ücretsiz gelip spora başladılar. Spor salonunun karşısındaki kafeterya vardı. Dönemin Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak, buranın işletmesini almamızı söyledi. Başta yapamayız diye sıcak bakmadık. Sonra annelerle istişare ettiğimizde bir annemiz 'Alalım adını da bizim mutlu olduğumuz yer Mutlu Kafe koyalım' dedi. Ve alıp çalışmalara başladık."
Mutlu Kafe'de birçok etkinlik yaptıklarını belirten Boyraz, "Burasını ailelerin, özel bireylerin dertlerini unuttuğu, mutlu olduğu, annelerin dertleştiği, halk eğitim kurslarının açıldığı bir yere dönüştürdük. Bütün organizasyonumuzu bir arada yapıyoruz. Aslında bizim bir mekana ihtiyacımız varmış. Çocukların askerlik çağı geldiğinde, askerliğe gidememesi bizi çok üzmüştü. Onlar için mutlu kafede asker eğlencesi düzenledik. Temsili askerlik kıyafetleri giydiler, hepimiz ağladık duygulandık. Çocukları her hafta atlı terapiye götürüyoruz, yüzmeye götürüyoruz, gezmeye götürüyoruz." diye konuştu.
- "Gecemi gündüzümü onlara harcıyorum"
Boyraz, özel bireylerin en çok sevgiye ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"En ağır özel bireylerimiz bile dışardan bir sevgi gördüğünde unutmaz. Onlar benim hassas noktam. Gecemi gündüzümü onlara harcıyorum. Emek veriyorsun ama bunun karşılığını almak çok önemli. Mutlu Kafe'mizin kapısından içeri girerken onların benimseyerek girmesi, kimisinin 'Huriye anne', kimisinin 'Huriş' diyerek gelmesi çok kıymetli. Sevgi olmasa bu kadar ilerleyemezdik. Bu dünyada melek görmek istiyorsanız herkes bir özel bireyin elini tutsun. Bu dünyada görülmesi gereken melekler özel bireylerimiz. Rabbim bana yıllar önce bir melek nasip etti, şimdi binlercesi var."
- "Sevgiyle aşılamayacak engel yoktur kelimesi bizim ciğerlerimize kadar işledi"
Her şeyi onlar için yaptıklarını dile getiren Boyraz, "Yeri geldiğinde anne arıyor, hastaneye gideceğini söylüyor, çocuğunu emanet edecek kimsesi yok. Gidip ben bakıyorum. Sevgiyle aşılamayacak engel yoktur, kelimesi bizim ciğerlerimize kadar işledi. Bu çocuklarımıza yapılan iyilik iki cihanda da boşa gitmez. Onların doğum günleri, eğlenceleri, zor günleri hep yanındayız. Doğum günü kutlanırken özel bireylerin anne diye bana koşmaları paha biçilemez. Benim en büyük destekçim eşim oldu. Bunları yaparken beni hep destekledi." ifadelerini kullandı.
Boyraz, özel çocuğa sahip annelerin tek bir duası olduğuna değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Anneler artık yaşlandı. Kendi dertlerini her zaman öteliyor. Anne vefat ettikten sonra kardeşe ya da bir başkasına bak deme şansımız yok. O yüzden devletimize emanet edeceğimiz merkezin olması lazım. Hiçbir anne çocuğunun kendisinden önce vefat etmesini istemez. Benim annelerimin duası arkamda bırakmasın. Nasıl bir duadır bu, emaneti kendilerinden önce teslim etme derdindeler."
Özel birey annesi Feride Yunusoğlu ise Boyraz'ın derneği kurduktan sonra hayatlarının değiştiğini dile getirerek, "Burada etkinlikler yapıyoruz, gezmeye gidiyoruz, uçurtma uçuruyor, pikniğe gidiyoruz. Zor günlerde birlikte oluyoruz. Özel çocuklarımız olduğu için her ortama giremiyoruz ama burada birlikteyiz. Sağ olsun Huriye Hanım burayı bizler için çocuklarımız için ayarladı." diye konuştu
Behiye Koç da küçük oğlunun Down sendromlu olduğunu belirterek, "Huriye Hanım'dan Allah razı olsun. Oğlum onunla her yere gidiyor. Oğlumda çok şeyi değiştirdi. Öz güveni geldi. Şu an oğlum Cengizhan ile ben sokakta yan yana gezerken 'annen nerde' diye soruyorlar. Huriye ablayı soruyorlar. Bende bazen 'annesi bana bıraktı köye gitti' diyorum." ifadelerini kullandı.