GMİS GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI

Kısa adı GMİS olan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Eyüp Alabaş, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında, TTK'ya işçi alınması konusunda girişimlerimiz sürüyor. En kısa sürede üretimi artırma ve ülke ekonomisine doğrudan katkıda bulunma olanaklarına sahip olan TTK'ya, halen işçi alınmamış olması düşündürücüdür dedi.
GMİS Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı Genel Başkan Eyüp Alabaş'ın başkanlığında toplandı.
Toplantıya, GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS'e bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, Amasra, Merkez Servisleri ve MTA şubelerinin başkan ve tüm yöneticileri katıldı.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nun açılış konuşmasını yapan Alabaş, TTK'ya işçi alınması konusunda girişimlerimiz sürüyor. En kısa sürede üretimi artırma ve ülke ekonomisine doğrudan katkıda bulunma olanaklarına sahip olan TTK'ya, halen işçi alınmamış olması düşündürücüdür. Yılda yaklaşık 5 milyar dolar taşkömürü ithal edenlerin ne kadar güçlü bir lobi olduğunu biz biliyoruz. Onlar kazanırken ülkemiz yoksullaşıyor ve insanımız işsiz dolaşıyor dedi.
Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkmaması nedeniyle 300 bin işçinin toplu sözleşme beklediğini, en kısa sürede bu sorunun aşılmasını beklediklerini ve TKİ'ye bağlı Seydişehir Linyit İşletmesi ile termik santralinin özelleştirilmesine karşı 7 Ekim2012 Kütahya'da düzenlenecek mitinge katılarak hükümeti madenler ve enerji konusunda uyaracaklarını söyledi.
Alabaş ayrıca, Her şeyden önce terör şehidi olan vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı vermiş, milletimizi bölmeye dönük bu saldırıların asla amacına ulaşamayacağını önemle belirtmek istiyorum. Sendikalar olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bugün Türkiye genelinde, çeşitli sendikalara ve konfederasyonlara üye, yaklaşık 1000 işyerinde 300 bin arkadaşımız Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerini bekliyor. Türkiye'de 8 aydır Toplu İş Sözleşmesi yapılamıyor ve çalışanlar mağdur durumda. Bizim, Kandilli ve Amasra'da HEMA işyerlerinde, yaklaşık 7-8 ay önce örgütlendiğimiz 1100 madenci arkadaşımız da bu 300 bin işçi arasında bulunuyor. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK bu ortak sorunu Hükümete taşıdılar. TÜRK-İŞ, Ankara'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem yaparak kamuoyunu da bilgilendirdi. Hükümet adına yapılan açıklamada, sorunun kaynağını oluşturan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında gündeme alınacağı ve ilgili sendikaların Toplu İş Sözleşmesi Yetki Belgelerinin verileceği belirtildi. İlk yapacağımız iş HEMA'da çalışan madenci arkadaşlarımız için iyi bir sözleşme yapmak olacak. Devamında örgütlenme çalışmalarına hız vereceğiz. Örgütlü olduğumuz TTK ve MTA işyerlerinde çalışan yaklaşık 11 bin arkadaşımızın Toplu İş Sözleşmesi Görüşmeleri de yılbaşından itibaren başlayacak. Bugünkü toplantımızın gündem maddelerinden biride her iki sözleşme görüşmeleri için taslak çalışmalarını başlatmak. Burada komisyonlarımızı belirleyip çalışma programını hazırlayacağız. Her dönem olduğu gibi işyerlerimizde anket çalışması yapacağız. Kütahya'da TKİ Seydişehir Linyit İşletmesi'nin ve Termik Santralinin birlikte özelleştirmesi gündemdedir. Bu iki işyerinde örgütlü bulunan TÜRK-İŞ'e bağlı Tes-İş Sendikamız ve kardeş Türkiye Maden İşçileri Sendikamız, 7 Ekim'de bir miting yaparak bu özelleştirmeye karşı olduklarını gösterecekler. Biz de Zonguldak maden işçileri olarak, yönetici ve temsilci arkadaşlarımızla birlikte Kütahya'da olacağız. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerin ülke ekonomisine ciddi bir katkı vermediğini, çalışanların işsizliğe veya çok düşük ücretlerle çalışmaya mahkum edildiğini dile getireceğiz. Hükümeti, madenler ve enerji konusunda uyaracak,
yanlış yapmalarına karşı çıkacağız. Bugün, dış ticaret açığını ve cari açığı düşürmeye çalışan Hükümeti buradan uyarıyoruz; Türkiye'nin dış ticaret açığının yarısının enerji ithalatından kaynaklandığı biliniyor. Hal böyleyken yeni yatırımları teşvik etmek yerine, mevcut kuruluşları birilerine satmak bu sorunu çözmez, aksine sonuçlar oluşturur. Türkiye Taşkömürü Kurumu'na işçi alınması konusunda girişimlerimiz sürüyor. En kısa sürede üretimi artırma ve ülke ekonomisine doğrudan katkıda bulunma olanaklarına sahip olan TTK'ya, halen işçi alınmamış olması düşündürücüdür. Yılda yaklaşık 5 milyar dolar taşkömürü ithal edenlerin ne kadar güçlü bir lobi olduğunu biz biliyoruz. Onlar kazanırken ülkemiz yoksullaşıyor ve insanımız işsiz dolaşıyor. Biz, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun üretimini artırarak yıllık 2-3 milyar doların Zonguldak'ta kalabileceğini tüm ilgililere ve siyasetçilere anlattık. Sonuçta bu bir siyasi karardır ve sadece Zonguldak'ın değil ülkemizin sorunudur. Türkiye'nin her alanda yerli kaynaklara dönmekten ve ithalatı azaltmaktan başka şansı yoktur. Bütçe açıkları, ancak üretim artışıyla kapatılabilir. Biz TTK'ya işçi alınması için gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda ülkemizin zenginliklerinin ortaya çıkarılması için Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün büyütülmesi ve teknik olarak desteklenmesi için tüm olanaklarımızı kullanacağız. Sendikamız ekonomik olarak hızla toparlanmaya devam ediyor. Eğitim çalışmalarımız yeni dönemde de devam edecek. Genel Mali Sekreterimiz ile Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreterimiz bu çalışmalar hakkında Başkanlar Kurulumuza bilgi verecek. Biz GMİS olarak, öncelikle üyelerimize insanca bir yaşam ve çalışma ortamı sağlamak; çalıştığımız kurumlar ve ülkemiz ekonomisi için verimli, kaliteli işler yaparak milletimize hizmet etmek istiyoruz.
Maden işçileri ve MTA işçileri olarak her zaman tek yürek, tek ses halinde yanlışlara karşı çıkacağımızı bir kez daha belirtiyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum" dedi.
Başbakan'ın bir televizyon programında madenlerin özelleştirileceğini söylediğini belirterek bu konuyla ilgili görüşlerini sorması üzerine, Alabaş, "Başbakan'ın bir televizyon programında özellikle lojmanlardan başlayarak bazı kurumların özelleştirilmesiyle ilgili olarak bir açıklaması var. Biz de bunu basından okuduk. GMİS olarak, Zonguldak'ta yaşayan bir kişi olarak bunu TTK'nın üzerine alınmadığımı belirtmek isterim. TTK, halen ülkemiz sanayisinin stratejik bir kuruluşu olarak üzerine düşeni yapıyor. Bu nedenle orada kastedilenin TTK olduğunu sanmıyorum. TTK, ülkemiz sanayisine katkı veriyor, vermeye de devam edecek. Daha önce Enerji Bakanlığı ile yapmış olduğumuz görüşmelerde TTK ile ilgili bu yönde bir düşünceleri olduğuna şahit olmadık veya öyle bir algılamamız da olmadı. TTK'nın işçi açıklarının giderilmesi ve üretimin artırılmasıyla ilgili görüşmelerde gördüğümüz samimiyetin göstermelik olacağını hiç sanmıyorum. Bu nedenlerle kastedilen kurumların arasında TTK'nın da olacağını düşünmüyorum dedi.