BARTIN (AA) - SELİM BOSTANCI - Bartın'da yaklaşık 15 yıl önce kayalıklardan denize atlarken felç kalan Caner Cem Martı, zorluklar karşısında yılmayarak internette kendisine açtığı alanla hayata tutundu.
İnkumu tatil beldesinde denize girmek için kayalıklardan atlayınca kuma çakılan 29 yaşındaki Martı, boynunun kırılması sonucu felç kalarak yatağa bağımlı hale geldi.
Birçok ameliyat geçiren Martı'ya son çare olarak 2012'de Çin'de kök hücre nakli yapıldı ancak başarılı sonuç alınamadı.
Uzun yıllar fizik tedavi görmesine rağmen felç kalan ve parmakları dahi hiçbir yeri hareket edemeyen, sadece kısmi olarak başını oynatabilen Martı, kazanın üzerinden geçen 15 yılda azim, gayret ve heyecanla ortaya koyduğu hayata tutunma çabasıyla örnek oluyor.
İnternetten öğrendiği bilgilerle kendini geliştiren Martı, yurt dışından temin ettiği cihazlar yardımıyla sadece başını kullanarak internet ortamında içerik editörlüğü, sosyal medya uzmanlığı ve tasarımlar yapıyor. SEO (arama motorlarında sıralanmak üzere tasarlanmış içerik) uyumlu makale yazan ayrıca front-end (web sitesinin kullanıcıların doğrudan etkileşimde bulunduğu, gördüğü ve kullandığı kısım) tasarımlar yapan Martı, sinema, spor ve tarih gibi konularda çeşitli platformlarda içerik üretiyor.
Gününün önemli bölümünü tekerlekli sandalye üzerinde özel hazırlanan odasındaki bilgisayarın başında geçiren Martı, yazı yazıyor, çeşitli tasarımlar ve video montajları da yapıyor.
- "Herkesin, sahip olduklarıyla her şeyi başarabileceğine inanıyorum"
Caner Cem Martı, AA muhabirine, yaşadığı kazanın ardından uzun ve zorlu tedavi süreci geçirdiğini söyledi.
Martı, 2015'te gözlük ve kulaklıklı cihazla bilgisayar kullanmaya başladığını ve yazılım, SEO, tasarım gibi bilgisayar üzerinde yapılabilecekleri öğrenmeye çalıştığını anlatarak, "Bu süreçte çeşitli web sitelerinde çeşitli insanlarla çalıştım. Daha sonra ABD'den yeni bir cihaz alarak farklı bir alana yöneldim ve kendi web sitemi oluşturdum, çeşitli sosyal medya platformlarında sinema ve film üzerine içerikler üretmeye başladım. Daha da başarılı olmayı hedefliyorum. Herkesin, sahip olduklarıyla her şeyi başarabileceğine inanıyorum." diye konuştu.
Vücudunun, boynunun alt kısmının hiçbir şekilde hareket etmediğini, sadece başını oynatabildiğini dile getiren Martı, şöyle devam etti:
"Bilgisayardayken kafa hareketleriyle her şeyi yapabiliyorum. Onun dışında annem olsun, babam olsun ilgilenenler oluyor ama bilgisayar başındayken tamamen özgür alanım burası oluyor. Özel cihaz ve kafa hareketleriyle hayatımı yönetebiliyorum. Bilgisayarda sağlıklı bir insanın yapabileceği her şeyi yapıyorum. Tabii bazı şeyler yavaş olabilir ama hiçbir eksik olmadan doğru şekilde yapabiliyorum. Yaptığım işler sayesinde birçok insanla tanışıyorum. Gün geçtikçe web sitemin ziyaretçileri artıyor. Yaptığım işlerin maddi getirisi de doluyor. Benim gibi insanların hayatı zor, bir şeylerle uğraşmak zorundalar. Benim sevdiğim alan bu, başkasının farklı olabilir."
Martı, kazanın ardından uzun toparlanma süreci geçirdiğini, uğraşı sayesinde yaşadıklarını unutabildiğini belirterek, "Bir şeye kafa yorduğunuz zaman en azından içinde bulunduğunuz durumu bir nebze olsun unutabiliyorsunuz. Sevdiğiniz alanı bulduktan sonra hayata tutunmak daha kolay oluyor. Herkesin hayatında olduğu gibi zaman zaman zorluklar olsa da vazgeçmeden, yılmadan hedefler belirleyerek ilerlemek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
- "Yatağa veya sandalyeye teslim olmayarak ilerlemesi hoşumuza gitti"
Anne Canan Martı da kazadan sonra zor bir süreç geçirdiklerini dile getirerek, "Cem'in yaşadığı mutluluk da üzüntü de bizim mutluluğumuz, üzüntümüz oldu. Çok şükür kendisi bir şeyleri aştı. Şu anda tıbben tedavisi yok ama bunu kabul edip bu şekilde yatağa veya sandalyeye teslim olmayarak ilerlemesi hoşumuza gitti. Bütün cihazları kendisi araştırdı, internetten her şeyi kendisi öğrendi." diye konuştu.
Martı, oğlunun hayatını en kolay hale getirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, "Cem bir dönem çok içine kapalıydı ama şu anda aktif ve sosyal. Onun azmine hayranım. Oğlum olduğu için onunla gurur duyuyorum." dedi.
