Çevre Gönüllüleri, Erdemir'in halkı zehirlediği iddiasıyla Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.
Çevre Gönüllüleri adına Adliye önünde gazetecilere açıklamada bulunan Salim Çalık, bölgede kanser vakalarının giderek artış gösterdiğini, Erdemir'in yarattığı kirliliğin araştırılmasına yönelik talepte bulunduklarını söyledi.
"KURUMLAR GEREĞİNİ YAPSAYDI BİZ BURAYA GELMEZDİK"
Asit yağmurları ile fındıklardan dahi insanların zehirlendiğini iddia eden Çalık, konuya ilişkin şunları söyledi: "Kirlilik hem anayasaya hem çevre hukuku açısından ciddi suçları var. Burada savcılığa suç duyurusunda bulunmaya geldik. Aslında bugüne kadar sosyal, yerel, ulusal medyada çıkan haberler nedeniyle bizim buraya da gelmemize gerek kalmaksızın devlet kurumları sorumluluğunu yerine getirmiş olsaydı bizim tüm açıklamalarımızı ihbar kabul edip işlem yapması gerekiyordu. Geldiğimiz noktada kurumların görev yapmadığını yaptırılmadığını düşünüyoruz. O yüzden bunu ayrıca vurgulamak gerekiyor.
"EREĞLİ DİĞER İLÇELERE GÖRE KANSER VAKALARINDA 3,5 KAT ARTTI"
LÖSEV'in geçmiş yıllarda yapmış olduğu açıklamalarda Zonguldak ve ilçelerinde kanser patlaması yaşanıyor. Ereğli diğer ilçelere göre 3,5 kat daha fazla kanser hastalığı ile karşılaşıyor. Biz suç duyurusunda bunun da araştırılmasını, istatistiklerin istenmesini talep ettik.
ASİT YAĞMURLARI İDDİASI
Yine geçmiş yıllarda yapılan çevre mühendisleri odasının çalışması var örneğin bu bölgedeki fındıklarda asit yağmuruna bağlı fındıklarda zehirlenme tespit edildi. Bende yeni öğrendim. Bunun da savcılıktan Tarım Bakanlığı aracılığı ile Erdemir'in yarattığı bu kirliliğin asit yağmurlarına yol açıp açmadığını gıda, su yolu ile insanlara bulaşıp bulaşmadığının istatistiklerini istedik. Aslında halk sağlığı sorunu yaşıyoruz. Sadece Ereğli açısından da değil bu baca gazları rüzgarın da etkisi ile Alaplı'ya Zonguldak'a kadar ulaşabilecek durumda. Yağmur olarak veya soluduğumuz havayı asit olarak vücudumuza alıyoruz. Belki de ömrümüzden veriyoruz.
"HALKTA DUYARLILIK GELİŞECEK"
Yavaş bir ölüm ile karşılaştığımız için insanlar bunu kendi başlarına gelmeyecekmiş gibi düşündüklerinden dolayı şuan için yeterli ilgi yok gibi görünüyor ama ben önümüzdeki günlerde suç duyurusunun devamında izlenecek yol ve yöntemlerle ilgili daha fazla ayrıntıya sahip olacağını ve daha fazla duyarlılık gelişeceğini düşünüyorum.
"YILIN 200 GÜNÜ MASKE TAKIN UYARILARI VAR"
Ereğli'de sağlıklı ölçüm yapıp cihaz yok. Zonguldak'ta devletin 4 tane ölçüm cihazı var Ereğli'de yok. Kilimli'de var Çaycuma'da yok. Hava durumuna baktığımızda hava kalitesi ölçümü sırasında yılın 200 günü maske ile gezin, dışarı çıkmayın gibi uyarılarını görüyoruz. Bizim istediğimiz yetkililerin gerekli incelemeyi yaparak filtre ise filtre ne yolu varsa biran önce çözülmesi, Ereğli'de insanların zehirlenmemesi, herhangi bir sağlık sorunu yaşamadan bu kentte yaşaması talebindeyiz.
"ERDEMİR'İN KİRLİLİĞİNİ FİNANSE EDİYORUZ"
Yetkililer bazen talepte bulunduğumuzda ekonomik gerekçeleri ortaya çıkarıyorlar, Erdemir'e veya diğer kirleticilere bağlı bizim hasta olmamız, kanser ve kanser türleri, koa gibi sorunlar nedeniyle hem hastaların, hem hasta yakınlarının hem de sigortanın, devletin ciddi bir ekonomik yükü var. Aslında biz Erdemir'in yol açtığı kirliliği finanse ediyoruz. Yetkililerden buna ilişkin de bir çözüm bekliyoruz."
DİLEKÇEDE YAZANLAR
Gurup, gazetecilere açıklamalarının ardından imzaladıkları suç duyurusu dilekçelerini savcılığa teslim etti. Dilekçenin içeriği ve suç duyurusuna neden olan gerekçeler yanı sıra yasal dayanak ve talepler ise şöyle sıralandı:
Kdz. Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Erdemir fabrikası, uzun süredir yoğun duman, turuncu ve siyah renkte emisyonlar, ağır toz ve partikül madde salımıyla çevreyi kirletmektedir. Bu kirlilik görüntüleri yalnızca tanıklıklarla değil, görsellerle, hava kalitesi verileriyle ve bilimsel raporlarla belgelenmiştir.
Kdz. Ereğli Hava Kalitesi İzleme İstasyonu’nun 2024 yılı verilerine göre, partikül madde (PM10) düzeyi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği limitlerin 4,5 katı seviyesine ulaşmıştır. Bu durum süreklilik kazanmıştır.
LÖSEV’in yayımladığı verilere göre, Kdz. Ereğli ilçesindeki kanser hastası sayısı, Zonguldak ili genel ortalamasının 3,5 katıdır. Bu fark, çevresel bir etkenin halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini açıkça göstermektedir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE SAĞLIK ÜZERİNDE KANITLANMIŞ ETKİLER:
Erdemir’in çevreye yaydığı kirletici emisyonlar yalnızca görsel ve fiziksel kirlilik değil; doğrudan yaşam hakkına yönelmiş bir tehdittir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Çevre Ajansı ve pek çok uluslararası bilimsel kuruluşun yayımladığı raporlarda, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkileri şu şekilde sayılmıştır:
Solunum Sistemi Rahatsızlıkları: Astım, bronşit ve KOAH hastalıklarını tetikler veya şiddetlendirir.Yaşam kalitesini doğrudan düşürür.
Yeni doğanlar ve çocuklar üzerinde: Akciğer gelişim bozukluğu, bebeklerde bronşiyolit ve zatürre artışı, astım gelişimi riski yükselir.
Üreme Sağlığı ve Gebelik: Sperm kalitesinde düşüş, yumurtalık işlevlerinde bozulma, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, doğumsal kusur riski artışı.
Kanser Riski: WHO tarafından PM2.5 partikül maddesi, kesin kanserojen olarak sınıflandırılmıştır. Akciğer ve mesane kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türleriyle ilişkisi kanıtlanmıştır.
Yaşlılar ve Kronik Hastalığı Olanlar: Kalp yetmezliği, inme, demans, Alzheimer hastalığı, KOAH semptomlarını kötüleştirir.Solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır.
Kalp Krizi – Felç – Hipertansiyon: Hava kirliliği, kalp krizi ve felç riskini artırır.PM2.5 partikülleri damarlarda pıhtılaşma ve iltihaplanma yapar.
Belirttiğimiz gibi Ereğli’de Zonguldak ortalamasının üzerinde kanser vakası görülmesinin en önemli sebebinin Erdemir’in yol açtığı kirlilik olduğunu düşünmekteyiz. Bu kirliliğin erken ölümlere, insanların yaşam kalitesinin bozulmasının yanında; hastaların, hasta yakınlarının ve devletin tedavi ve bakım harcamaları önemli bir ekonomik yük oluşturmaktadır.
Hava kirliliğine (özellikle kükürte) bağlı olarak asit yağmurları oluştuğu tarım, hayvancılık gibi sektörleri etkilediği, gıda yoluyla insan vücuduna geçtiği bilinmektedir.
YASAL DAYANAKLAR:
TCK m. 181/1-4: “İlgili teknik usullere aykırı olarak çevreye atık veya artık verilmesi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”
TCK m. 182: “Taksirle çevrenin kirletilmesi suçtur.”
2872 sayılı Çevre Kanunu m. 8 ve m. 20: “Çevre kirliliğine neden olanlara idari yaptırım ve faaliyet durdurma cezası verilir.”
Anayasa m. 56: “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.”
Anayasa m. 17: Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
DELİLLER:
2024 yılına ait Kdz. Ereğli Hava Kalitesi İzleme İstasyonu resmi ölçüm raporları. LÖSEV ve sağlık kuruluşlarının bölgeye dair yayınladığı kanser oranı istatistikleri. Tarafımızca çekilen görseller, videolar, ekran görüntüleri, vatandaş şikayetleri, sosyal medya kayıtları. Tanık beyanları. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Çevre Ajansı ve ilgili bilimsel yayınlar. İlçe halkının bireysel sağlık şikayetlerini içeren örnek dilekçeler
SONUÇ ve TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Erdemir’in faaliyetlerinin TCK m. 181 ve 182 kapsamında çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi suçu oluşturduğu gerekçesiyle soruşturma açılmasını, tüm delillerin toplanarak kamu davası açılması için yeterli kanaat oluştuğunda iddianame hazırlanmasını, aynı zamanda idari mercilere 2872 sayılı Kanun kapsamında bildirim yapılmasını, bilindiği üzere pandemi döneminde uygulanan kısıtlamalar 30 büyükşehir ve Zonguldak olarak ilan edilmiştir. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden pandeminden bugüne kadar Kdz Ereğli’nin hava kalitesi raporlarının ve Erdemir’in hava kirliliğiyle ilgili ölçümlerin istenerek incelenmesidir.
LÖSEV Kdz Ereğli’deki kanser vakalarının Zonguldak vd ilçelerinden 3,5 kat fazla olduğunu açıklamıştır. Sağlık Bakanlığı, Sağlık İl Müdürlüğü’nden Kdz Ereğli’deki kanser, solunum yolu hastalıkları, erken doğum, düşük, sakat doğum, kalp krizi, erken ölüm oranları ve hava kirliliğiyle ilişkisiyle ilgili verilen istenmesidir.
Tarım İl Müdürlüğü’nden Ereğli ve Alaplı’da toprak ve suların asit yağmurlarına maruz kalıp kalmadığının, buna bağlı olarak tarım ürünlerinde, özellikle fındıkta asit yağmuruna bağlı belirtilerin görülüp, görülmediğinin sorulmasını, faaliyetin sürekliliği ve halk sağlığını tehdit etmesi nedeniyle önleyici tedbir alınması için derhal Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bilgi verilmesini, sorumlular hakkında kamu davası açılması ve yargılanarak cezalandırmasını saygıyla arz ve talep ederim.”