Eğitim Sen, norm kadro fazlası öğretmenlerin uzak ilçelere resen atanmasına tepki göstermek ve mağduriyet yaratan atamaların iptal edilmesi talebiyle Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde Türkiye genelinde il ve ilçelerde eş zamanlı basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasına uzak mesafedeki ilçelere resen ataması yapılan öğretmenler de katıldı.
NORM FAZLASI İLAN EDİLEN ÖĞRETMENLERİN YAŞADIĞI MAĞDURİYETE SON VERİLMELİDİR!
Basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in katıldığı bir televizyon programında norm kadro fazlası öğretmenlerin 30-40 km uzak mesafedeki yerlere atandığını ve mağduriyet yaşanmadığını söylediğini belirterek, "Bakan Sayın Yusuf Tekin’e buradan hatırlatmak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının Zonguldak il genelini tek ilçe grubu olarak belirlemesi nedeniyle Zonguldak'taki norm fazlası öğretmenlerin bir kısmı ikametgahlarına 30-40 km mesafedeki okullara değil, 100 km uzaklıkta ve 2-3 araç değiştirerek gidilebilecek ilçelerdeki okullara resen atandılar. Türkiye genelinde ise 250-300 km mesafedeki ilçelere resen atamalar yapıldı. Öğretmenlerin kendi istekleri dışında mevcut iş yerlerinden koparılarak, ikametgâhlarından uzak yerlere resen atanması uygulaması derhal iptal edilmelidir." dedi.
Akyol açıklamasında şunları söyledi:
"Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) plansız ve öngörüsüz politikaları, eğitim sisteminde derin yaralar açmaya ve sürekli yeni mağduriyetler yaratmaya devam ediyor. Norm Kadro yönetmeliği, okulunda çalışan öğretmeni bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürmekte; atama yönetmeliği ile de öğretmen ikametgâhından uzak yerlere, ilçelere resen atanabilmektedir.
MEB’in yıllardır sorun üreten norm kadro uygulamaları öğretmenleri mağdur etmektedir. Sınıfların keyfi şekilde birleştirilmesi, kapanan okullar, plansız atama süreçleri ve norm kadro güncellemesi yapılmadan gerçekleştirilen işlemler nedeniyle MEB binlerce öğretmeni ‘fazlalık’ olarak etiketlemekte ve resen atamaktadır. Mevcut norm kadro yönetmeliğindeki eksik ve yanlış tanımlamalar nedeniyle öğretmenler bir anda ‘norm fazlası’ durumuna düşürülüp resen atama tehdidiyle karşı karşıya kalabilmektedir. Öte yandan çok sayıda okulda normların yıldan yıla değiştiği bilinmektedir. Dolayısıyla bugün norm fazlası olarak görünen bir eğitim emekçisi sonraki yıl norma dahil olabilmektedir. Örneğin geçtiğimiz yıl norm kadro fazlası ilan edilen kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler Çaycuma dışına, sözleşmeli öğretmenler de il dışına atandı ve kısa süre sonra aynı okullarda aynı branşta ihtiyaç doğarak yeni atamalar yapıldı. Bu çarpık tablo, Millî Eğitim Bakanlığının plansız uygulamalarının öğretmenleri nasıl mağdur ettiğini gözler önüne sermektedir.
Diğer taraftan mevcut norm kadro yönetmeliğine göre okul öncesi, ortaokul ve liselerde 150 ve üzerinde öğrenci olduğunda, ilkokullarda ise 300 ve üzerinde olduğunda okullara bir rehber öğretmen normu verilmektedir. Yönetmelikteki sayı sınırı nedeniyle okullarımızda rehber öğretmenlerimiz norm fazlası olurken öğrenciler rehber öğretmensiz kalmaktadır. Çaycuma’daki 69 okulun yalnızca 25'nde rehber öğretmen bulunmaktadır.
Sonuç olarak öğretmenlerin mevcut düzenleri altüst edilmekte, aile yaşamları sarsılmakta, çocukları eğitim ve bakım süreçlerinde ciddi zorluklarla karşılaşmakta, meslektaşlarımız ise ağır bir maddi ve psikolojik çöküşün eşiğine sürüklenmektedir.
Bu yıl ise şeffaf ve zamanında yapılmayan norm kadro güncellemeleri ve birbirine uzak mesafedeki ilçelerin bir araya getirilmesi sonucu oluşan ilçe grupları nedeniyle Türkiye genelinde binlerce öğretmen mağdur edilmiştir. Öğretmenler norm fazlası ilan edilerek ikametgahlarına uzak ilçelere resen atamaya maruz bırakılmıştır. Zonguldak il geneli tek ilçe grubu olarak belirlendiği için Çaycuma’da 7 öğretmen arkadaşımız Alaplı, Ereğli, Devrek ve Kilimli ilçelerine resen atanmıştır. Aynı şekilde birbirine uzak mesafedeki Gökçebey’den Alaplı’ya; Ereğli’den Çaycuma, Devrek ve Kilimli’ye; Zonguldak Merkez, Kozlu ve Kilimli’den de diğer ilçelere resen atamalar yapılmıştır.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında norm kadro fazlası öğretmenlerin yaklaşık 30-40 km uzak mesafedeki yerlere atandığını ve mağduriyet yaşanmadığını belirtmiştir. Bakan Sayın Yusuf Tekin’e buradan hatırlatmak istiyoruz. Zonguldak il genelinde norm kadro fazlası öğretmenler ikametgahlarına 30-40 km mesafedeki okullara değil, 100 km uzaklıkta ve 2-3 araç değiştirerek gidilebilecek ilçelerdeki okullara resen atandılar. Türkiye genelinde ise 250-300 km mesafedeki ilçelere resen atamalar yapıldı.
Bu uygulamalar sadece öğretmenleri değil, doğrudan öğrencileri de olumsuz etkilemektedir. Kalabalık sınıflar, ikili eğitim uygulamaları ve sürekli değişen öğretmenler pedagojik açıdan sağlıklı bir eğitim ortamını imkânsız hale getirmektedir. Öğrencilerin öğrenme süreçleri sekteye uğramakta, çocuklar nitelikli eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır.
Eğitim, plansızlığın ve keyfi uygulamaların değil; kamusal, bilimsel, pedagojik ilkeler doğrultusunda yürütülmelidir. Öğretmenlerin insanca yaşam ve çalışma hakkının gasp edilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir.
Sendikamız Eğitim Sen, sürecin en başından beri konunun takipçisi olmuş, yetkililerle sayısız görüşme gerçekleştirmiş ve bu hukuksuz uygulamanın durdurulması için her türlü girişimde bulunmuştur. Ancak gelinen noktada görülmektedir ki, Milli Eğitim Bakanlığı bu haklı taleplere kulak tıkamakta ve yaşanan mağduriyetleri görmezden gelmektedir.
Eğitim Sen olarak MEB’i bir kez daha uyarıyoruz:
- Öğretmen istihdamı bilimsel planlamaya dayandırılmalıdır.
- Norm kadro hesaplamaları şeffaf, adil ve öğretmenlerin yaşam koşullarını gözeten bir yaklaşımla yeniden düzenlenmelidir.
- Mazeret durumu ve öğretmenlerin yaşam hakkı göz ardı edilmeden çözümler üretilmelidir.
- Dağınık ve birbirine uzak mesafedeki ilçelerin bir araya getirilmesi sonucu oluşturulan ilçe grupları yeniden düzenlenmelidir.
- Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılarak yeni derslik yapımına hız verilmesidir.
- Sınıfların birleştirilmesi politikalarına son verilmeli, sınıf mevcudu 30’un altına düşen sınıfları birleştirmek yerine, sınıf mevcutları OECD ortalaması olan 21’e düşürülerek, sınıf birleştirmeleri sonucunda norm fazlası haline getirilen öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyete son verilmelidir.
- Atamalarda öğretmenlerin aile durumları ve çocuklarının eğitim ihtiyaçları öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.
- Norm fazlası öğretmenler, öncelikle kadrolarının bulunduğu ilçede değerlendirilmelidir.
- Bulundukları illerde norm fazlası olan sözleşmeli öğretmenler il dışına gönderilmemelidir.
- Öğrenci sayısı ne olursa olsun her okula Psikolojik Danışman/ Rehber Öğretmen normu verilmesi için yönetmelik değişikliği acilen yapılmalıdır.
- Atama süreçlerinden olumsuz etkilenen öğretmenlere yönelik psikolojik ve maddi destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
Öğretmenleri ‘fazlalık’ olarak görmek yerine onların değerini bilmek ve hak ettikleri saygıyı göstermek, başta siyasi iktidar ve MEB olmak üzere, herkesin ortak sorumluluğudur. Aksi halde eğitim sistemi telafisi zor bir çöküşe sürüklenecektir. ‘Nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenle mümkündür’ anlayışı dikkate alınmalı; öğretmenlerin mesleklerini sağlıklı ve güvenli ortamlarda icra etmeleri için gerekli adımlar derhal atılmalıdır.
MEB’in ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin plansızlığının sorumlusu öğretmenler değildir. Öğretmenlerin kendi istekleri dışında mevcut iş yerlerinden koparılarak, ikametgâhlarından uzak yerlere resen atanması uygulaması derhal iptal edilmelidir. Bu konuda yeni mağduriyetler yaşanmaması için resen atama kararları gözden geçirilmelidir.
Eğitim Sen olarak, norm fazlası ilan edilerek adeta sürgün gibi uygulamalarla yerleri değiştirilen tüm meslektaşlarımızın yanında, onlarla dayanışma içinde olduğumuzu ve bu adaletsizliğe karşı sonuç alıncaya kadar mücadele edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz."