Kdz. Ereğli'de Bozhane balık lokantalarının işletmecilerinden 4'ü bir araya gelerek basın toplantısı ile seslerini duyurdu.

 

 

SORULAR:

*Bir Avrupa kentinde ticari anlamda yatırım yapan hangi yatırımcılar ve işletmeciler mağdur ediliyor?

*Hangi Avrupa kentinde, insanların işyerleri kapatılarak çalışanlar sokağa atılıyor?

*Hangi Avrupa kentinde insanlar sorgusuz sualsiz mağdur ediliyor

 

 

Kdz. Ereğli sosyal yaşamına vurulan en önemli darbe olarak bilinen Bzohane'deki balık lokantalarının mühürlenip kapatılması olayının üzerinden 150 gün geçti. Bu alandaki lokanta sahiplerinden dördü Bozhane'deki lokantalar yerine çarşı merkezindeki bir restaurantta basına kahvaltı verdi. Muhammed Aydın, Mustafa Tammis, Erol Karataş ve Engin Gürtel bu toplantıda yaptıkları ortak bir açıklamada mağduriyetlerini dile getirdiler.

Dört kişinin adına konuşan Mustafa Tammis açıklamanın son bölümünde gözyaşlarını tutamadı.

 

Ortak açıklama şöyle:

 

VERİLEN SÖZLER

 

Bundan yaklaşık 150 gün önce Ereğli Belediyesi tarafından mühürlenen işyerlerimiz, biz işletmecileri ve çalışanları mağdur etmiştir.

 Bizler Balıkçı Lokantalarının işletmecileri olarak 150 gündür kapalı olan işyerlerimiz nedeniyle mağduriyetimizin giderilmesi yönünden yaptığımız başvurular sonucu yetkililerden istediğimiz bir cevabı almış değiliz.

Ereğli gibi, Avrupa kenti olan ülkemizde daha kaç kent vardır?

  Ereğli şanslı bir ilçedir. Ereğli hem ekonomik yönden hem de çağdaş ve kültürlü kitlenin bir araya geldiği tartışmasız bir Avrupa kentidir.

  Bunu bizler değil Ereğli'yi yöneten siyasiler söylüyor.

  O zaman sizlere ve siyasilere soruyorum?

  Bir Avrupa kentinde ticari anlamda yatırım yapan hangi yatırımcılar ve işletmeciler mağdur ediliyor?

   Hangi Avrupa kentinde, insanların işyerleri kapatılarak çalışanlar sokağa atılıyor?

   Hangi Avrupa kentinde insanlar sorgusuz sualsiz mağdur ediliyor?

   Bizler Ereğli'nin Bozhane mevkiinde bulunan liman içindeki Balıkçı Lokantalarının sahipleri olarak günümüzde oldukça zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermekteyiz.

 

İCRALIK OLDUK

 

   Zamanında bizlere verilen sözler üzerine Yüz binlerce lira yatırım yaparak mevcut balıkçı lokantalarımızı Ereğli'ye ve Ereğli halkına, dışardan gelen konuklara yakışır şekilde yaptık.

  Bizler bu işyerlerimize yatırımları yaparken bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldık.

  Ancak; günümüzde işyerlerimiz kapatıldığından dolayı aldığımız kredileri ödeyemez duruma geldik ve birçok arkadaşımız İcralık oldu.

  Lokantaların kapatılması karşısında sadece sesiz kalmayı, yasalar çerçevesinde uğradığımız haksızlığın giderilmesini bekledik.

  Bu bağlamda Ak Parti Zonguldak Milletvekili Sayın Prof. Dr. Ercan Candan'a sıkıntılarımızı, mağduriyetimizi anlattık.

  Sorunlarımız ile ilgileneceğini ve takip edeceğini söylemesine rağmen günümüze kadar her hangi olumlu bir gelişme olmadı.

 

ZIT AÇIKLAMALAR

 

  Ereğli Belediye Başkanı daha önce yaptığı bir basın toplantısında, Polis evi ile Gümrük binası arasındaki alana Yunanistandaki gibi, Balıkçı Lokantaları yapacağını söylemişti. Bizler Ereğli Belediye Başkanımızın yaptığı bu açıklamayı sevinçle karşılamamıza rağmen sonrası bizler için yine hüsran olmuştur.

  Sayın Ereğli Belediye Başkanı Yunanistan'daki balıkçı lokantaları gibi, balıkçı lokantası yapacağını beyan etmediğini KANAL 67 TV'de katıldığı program da söylemiştir.

  Böylesine zıt açıklamalar ile bizler artık oyalanmak değil, sorunumuza çözüm getirilmesini talep etmekteyiz.

  Bizler ekonomik sıkıntı içinde boğuşmaktayız.

  Bizler zor durumdayız…

  Bizler artık, bu soruna çözüm getirilmesini istiyoruz.

  Gümrük binası ile Polis Evi arasındaki alana yapılacağı söylenen Balıkçı lokantaları ve daha sonra böyle bir şey söylenmediğinin gündeme gelmesinin ardından yine öğrendiğimize göre adı geçen alanın Marina (Yat limanı olarak projelendirdiğini duyduk.

  Böylesine varsayımlar ile biz Balıkçı lokanta sahiplerinin oyalanması bizleri üzmektedir.

  Ereğli'de sadece balıkçı lokantalarının mühürlenmesi böylesine bir sorunu çözüyorsa ve diğer liman kentlerinde bizlerle aynı statü içinde olan yüzlerce işletmelere liman kentlerinin bulunduğu yerdeki yerel yöneticiler ve mülki amirler neden göz yumuyorlar?

   Buradaki mühürleme olayı sadece Ereğli'yi bağlayan bir konu değildir.

  Örneğin; O zaman Antalya, Marmaris, Alanya, Sinop, Trabzon, İzmir ve İstanbul, v.s gibi, kentlerde de mülkiyeti hazineye ait olan yerlerdeki balıkçı lokantalarının akıbeti ne olacaktır.

  Bizler Ereğli Liman içinde bulunan yaklaşık 13 lokanta sahibi olarak, hem Ereğli'nin dışardan gelen konuklarına hizmet verirken hem de Ereğli'nin turizm açısından tanınması için gerekli çalışmaları yapıyorduk.

  Bizlerin işyerlerinin kapanması sadece bizleri mi mağdur etti?

  Buna evet demek inanın vicdansızlık olur.

  İşyerlerimizin kapanması ile işyerlerimizde çalışan ve toplam 200–250 kişiyi bulan bir aile topluluğu mağdur edilip, yokluğa ve çaresizliğe bırakıldı.

  Ereğli ekonomisine azda olsa katkımız olurken, lokantalarımızın kapatılması ile fırıncı, pazarda bahçesinde yetiştirdiği ürünü satan köylü, pazarda ürününü satan pazarcı, market ve diğer işyerleri mağdur oldu.

  Böylesine mağdur olan kitlenin mağduriyetinin giderilmesi için bölge milletvekillerinin ve yerel yöneticilerin çözüm bulmaları gerektiğine inanmaktayız.

 

RUHSATLARIMIZI İSTİYORUZ

 

   Bizlerle aynı konumda olan ve mülkiyeti hazineye ait olan diğer liman kentlerindeki ve liman içindeki Balıkçı Lokantalarının  hangi şartlar da ve hangi statüde işletildiklerinide sorgulamak gerekir.

  Daha öncede söylediğim gibi,  diğer kentlerdeki balıkçı lokantalarına işletme RUHSATLARI  nasıl ve hangi şartlarda verildi?

  Bizler burada mağdur duruma düşürülüp bazı arkadaşlarımız icra ile boğuşurken yasal prosedüre uygun hale getirilerek neden RUHSATLARIMIZ verilmiyor?

  Bizler diğer liman kentlerindeki gibi, bir an önce yasal uygulamanın yapılarak işyerlerimizin ruhsatlarının verilmesini talep ediyoruz.

  Kdz.Ereğli Belediye Başkanı ve  Sayın Zonguldak Valimizin bu konuda bir an önce çözüm getirmelerini, bizleri bilgilendirmelerini arzu ediyoruz.

   Burada sadece işletme sahiplerinin mağduriyeti olarak konuya bakılmamalıdır.

  İş yerlerimizde çalışan yaklaşık 200–250 kişilik bir ailenin de göz önünde bulundurulmasını belirtmek isteriz.

  Sayın Zonguldak Valimizin bir sözü var, Bir işletmeci 3 -5 kişiye ekmek verebiliyorsa bu insanlar Allah katında Cennete gitmiş kadar sevaba girerler demişti. Bizde her işletme sahibi olarak 30–40 kişiye iş imkânı vererek aileleri ile birlikte yaklaşık 200–250 kişinin ekmek yemesine sebep olmuştuk.

  Bugün sadece balık satış dükkânlarımızda bir veya iki kişiye ekmek verebilmekteyiz ve geri kalan kişiler ise, günümüzde işsizlik ve yoksulluk ile boğuşmaktadır.

   Biz balıkçı lokantası sahipleri olarak, yaşadığımız sıkıntıları Ereğli halkı ve kamuoyu ile paylaşmamızda en etkili kurum siz değerli basın mensupları oldunuz.

Muhabir: Haber Merkezi