Haber-Yorum: Kdz. Ereğli’deki tersaneler kapanmadan önce çekiş sesleri gece ve gündüzleri inletirdi. Kaynak makinalarının kestiği saçlardan dökülen talaşlar yıldız olup uçarak konardı tezgahlara. Üretirdi işçiler metali işleyerek. Gemiler yaparlardı irili ufaklı.
O yıllar geride kaldı artık. Şimdi derin bir sessizlik var tersanelerin bölgesinde. Ne çekiç, ne de kaynak makinası çalışıyor. Derin bir sessizlik gurbete göç eyledi. Ereğlililer başka diyarlarda ekmek peşinde koşuyor. Daha yakın zamana kadar “göç alan” Kdz. Ereğli şimdilerde ise “göç veren” konumuna düşmenin ve kalmanın sendromunda dolanıyor.
1990’lı yıllarda 2000’lerde 250 bin nüfusa ulaşacağı ön görülen Kdz. Ereğli’nin günümüzde sosyo-ekonomik açıdan sürüklendiği uçurumun bir fotoğrafı Sinop’ta ortaya çıktı. Göç alan Emeğin Başkenti Zonguldak, Sinopluların da ekmek kapısı oldu çok uzun yıllarca. Ya şimdi? Ereğli’deki tersaneler bölgesinin kapanmasının ardından Sinop’ta iş bulan Alaplılı işçi İbrahim Köroğlu, eşinden ve çocuğundan ayrı gurbet ellerde amın teri döküyor.
İbrahim Köroğlu bu işçilerden sadece bir tanesi. Ya diğerleri? Nerelerde ve hangi koşullarda çalışıyorlar ve Ereğli ne durumda?
Bu soruların yanıtını vermesi gerekenleri bir kez daha düşünmeye davet ederken, Köroğlu ile yaptığımız konuşma ise şöyle:
SORU: Hayırdır Sinop’ta ne işiniz var?
CEVAP: Ben Zonguldak Alaplı’dan İbrahim Köroğlu (26). Ereğli tersanelerimiz kapandığı için buralara gelmek zorunda kaldık. Burada çalışmaya başladık.
SORU: Ücreti tatmin ediyor mu? Nerede kalıyorsunuz?
CEVAP: Teknede kalıyoruz. Gemide yaşıyoruz. Çoluk çocuk Alaplı’da.
SORU: Senin gibi başka kimse var mı burada?
CEVAP: Var. Arkadaşlarımla kardeşim var.
SORU: Ne iş yapıyorsunuz? Ereğli’de kaç sene çalıştınız?
CEVAP: Kaynak işi yapıyorum montaj. Ereğli’de 5 sene çalıştık. İşsiz kalınca Sinop’a gelmek zorunda kaldık.
SORU: Tersaneler tekrar açılırsa dönecek misiniz?
CEVAP: İnşallah döneceğiz. Bekliyoruz.
(Haber: Eyüp Bektaş)