Yerel ve milletvekili seçimlerinin tümünün ön seçimle yapılmasından yana olduklarını ve il ile ilçe kongrelerinde de çarşaf liste uygulaması istediklerini ifade eden Balcı, Deniz Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliğinde ise yanlış yaptıklarını itiraf etti.
CHP'nin 26 ve 27 şubat tarihlerinde arka arkaya iki kurultayı var. Bu kurultaylar öncesinde, olağanüstü kurultay talebine imza atanlardan Kdz. Ereğli'nin de eski ilçe başkanlarından Yaşar Balcı'ya son durum nedir? diye sordum.
VİCDANIM RAHAT
Türkiye'nin ciddi sorunları var iken, bir aya yakındır CHP'de yapılacak olan çifte kurultay halkın gündeminde. Tabi ki CHP'de olağanüstü kurultay isteyen kurultay delegeleri olarak bizler de bundan rahatsızız. Yaşanan tablodan mutlu değiliz, mutsuzuz. Ancak bu mutsuzluğun müsebbide biz değiliz. O noktada vicdanımız da bir yerde rahat sözleriyle düşüncesini ifade eden Balcı, il, ilçe, yerel ve genel seçimlerde demokratik teamüllere kesintisiz uyulmasını istedi.
Balcı şöyle konuştu:
KILIÇDAROĞLU İÇİN AĞLADIM
Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu talihsiz bir kaset olayının soncunda 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan olağanüstü kurultayda bizlerin de desteğiyle genel başkan seçildi. O gün parti meclisini oluşturduk. Geçen süreçte bu parti meclisi ile çalışamayacağım dedi, biz genel başkanımıza güvenlik yine bu 362 imzanın tam desteğiyle yeni parti meclisini yine kendi istedi, üçte birini de bu partiye yeni üye olmuş daha önce partinin kapısından içeri girmemiş 25 arkadaşımızı parti meclisi üyesi oldu ve biz yine bir şey demedik. Biz genel başkanımıza prim vermemiz, cesaret vermemiz lazım diyerek tam destek verdik.
Mayıs kurultayında gerçekten gözlerim dolu vaziyette ellerim acıyınca kadar alkışladım, duygusallaştım, ağladım. Çünkü beklediğim CHP buydu. Sosyal demokrat halkçı politikaları öne çıkart. Korku imparatorluğundan arındıracağım, parti içi demokrasiyi sonuna kadar kullandıracağım, bu antidemokratik olan tüzüğü değiştireceğim diye bize söz verdi.
TÜZÜĞÜN VERDİĞİ YETKİYİ KULLANIYORUZ
İki yıl oldu. Zamanım yoktu, seçim yaşadım bahanelerine geçemez. Kurultayın çalışması 15 gündür bilemedin iki aydır. Komisyonlar hazırlığını yapar, 15 günlük ilan süresi vardır. Bu güne kadar genel başkanımın da parti meclisimin de bir meyili olmadı. Biz de ilçe kongreleri başlamadan önce, genel başkan bize verdiği sözü tutsun diye bir girişim yaptık. Biz daha önce 554 tane imza toplanmıştı ki, Haziran ayında kriz yaşandı. Biz o zaman yeni bir kriz yaratmamak adına geri durduk ama süre verdik.
Buna rağmen genel merkezde tüzük kurultayı ile ilgili bir çalışma başlatılmadı. Hatta 2011 Aralık ayında parti meclisinde 15 arkadaşımızın önergesiyle, ilçe kongrelerine gidiyoruz genel başkanım. Bu yeni dönemi il ilçe kongrelerini, yeni tüzükle, önseçimle, çarşaf listeyle olsun. Tabanın sesi yansısın diyerek verdikleri dilekçeyi Sayın Kılıçdaroğlu red etti. Dolayısiyla bize son çare, tüzüğün bize verdiği yetkili kullanma adına rotasız giden, rotası kayan ve son dönemde parti içinde krallığını devam ettirmek isteyen bir zihniyeti gördük o fotoğrafta.
ROTAMIZ CUMHURİYETİN İLKE VE DEVRİMLERİ
Rota dediğim; cumhuriyet devrim ilkeleri, halkçılığı, devletçiliği, ulusçuluğu ve bağımsızlığı, emperyalizme karşı olan özgürlükçü sosyal demokrat anlayışa doğru yönelmesine son kez 9 maddelik bir kurultay talep ettik. Bu 9 maddeden en önemlisi il, ilçe ve kurultay çarşaf liste ile olsun. Bugünkünden, öncekinden daha geriye tüzük yapısıyla gitmesin. Şimdi siz bunu yayımladığınızda ben tahmin ediyorum bazı arkadaşlarım diyecek ki 'ey Yaşar Balcı, kurultay delegesi sen 2008 de sen bu tüzüğe oy verdin. Ama şimdi ters konuşuyorsun, kendinle çelişmiyor musun? Haklılar! O zaman Önder Sav'ın karşı çıkmasına rağmen, biz Genel Başkan Deniz Baykal'ın isteğiyle oy verdik. Ama geçen 3 yıllık süreçte yaşanılmış uygulamada bu tüzüğü daha da diktatörlüğü getirdiğini gördük. O zaman yanlış yaptık. İnsanlar hata yapabilir. Ben itiraf ediyorum.
26'SINDA KATILMAYACAĞIM
'Kamuoyu yansımasına göre, sizin muhalefet hareketinin önünde Deniz Baykal ve Önder Sav gözüküyor. Bu yaşlı kadronun tasfiye edilmesi gerekmez mi?' sorusunu da şöyle yanıtladı:
Bu yanlış algılamaların bir ürünü. Ben Deniz Baykal ve Önder Sav'ın böyle bir talebi yok. Kesinlikle Önder Sav'ın tekrar yönetimlere gelme arzularının olmadığını çok iyi biliyorum. Tam aksine bu parti bana 32 yaşında bakanlık verdi diyor. Ben kesinlikle aday değilim, bu partiye borcumu ödemek istiyorum diyor. Bu hareket ne Önder Sav ne de Deniz Baykal'ın organizasyonu değildir. Ben söylediğim nedenlerden dolayı rahatsızım. 26'sındaki kurultayda çoğunluk sağlanması konusunda çok tereddütüm yok ama ben katılmayacağım. Niye katılmayacağım, ben şahsım adına söylüyorum; benim istediğim kurultay 27'sindeki kurultay. Genel merkez 27'sindeki kurultayı kadük yapmak için, başarısız olması için elinden gelen tavrı sergilediği için ben bundan rahatsız oldum. Biz kurultay istedikten sonra, genel başkanın tüzükte yetkisi olmasına rağmen, iyi niyetle ve hukuksal olarak kurultay yapma hakkı yoktur aslında. 54. Madde der ki, genel başkan, parti meclisi ve beşte bir kurultay delegesi kongre ister. Bunlardan herhangi birisinin kurultay talebinden sonra, diğerlerinin kurultay isteme hakkı yoktur. Eğer bu kurultayı genel başkanımız veya parti meclisimiz yapmış olsaydı, bizim imza toplamaya gereğimiz olur muydu? Ahlaki açıdan da doğru bulmazdım. Ama bu genel başkan ve parti meclisi yapmayacağını ifade etti, biz de bunun üzerine imzamızı verdikten sonra bir daha kısasa kısas mantığıyla ve partiyi kamuoyunda küçük düşürecek, kurultaylar partisi imajını devam ettirecek bir şekilde iki tane birbiri ardına kurultay kararı almak yönetim basiretsizliğidir. Kurultay delegesi olarak bu tablodan ben rahatsızım. Ben rahatsız isem toplum da rahatsız. Ülkenin başka sorunları dururken arka arkada iki kurultay yapmayı da genel merkez yöneticileri de mantıklı bir şekilde izah edemiyor.
MERKEZ YOKLAMASINA HAYIR!
Biz seçimlerin ön seçim ve çarşaf liste olmasını istiyoruz şartsız. Yaşadığımız tecrübelerden ve uygulamalardan partiyi böldüğü, bütünleştiremediği, tabanın sesinin yukarıya yansımadığı görülmüştür. Bütün seçimler de önseçim talebimiz var. Yönetimin yaptığı taslakta yerel seçimler yine merkez yoklamasıyla yapılacak. Milletvekili seçimlerinde yüzde 30 kontejanı genel merkez kullanıp 550 milletvekilinin 165'ni genel merkez belirleyecek, kalan kısımlarını önseçime girecek. Zonguldak'ta beş milletvekili var, yüzde 30 u iki milletvekili ve ön iki listeyi genel merkez yaptıktan sonra siz taban olarak 3. Sıraya ön seçime girer misiniz? Bu demokrasi mi? Değil!
GÜRSEL TEKİN DENEYİMLİ
Ve Gürsel Tekin'in ve genel başkanın haricinde diğerleri üç tane kurultay yaşamamış yöneticilerden oluşmaktadır. Salona da Anadolu Ateşi'ni getirip 15 bin kişiyi doldurarak tüzüğün anlaşılmasını engellemek var mı?