Usta Gazeteci Birol Karadeniz Kdz. Ereğli’de törenle toprağa verildi. Cenazeye CHP MYK Üyesi ve Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan başta olmak üzere birçok belediye başkanı, siyasetçi, sivil toplum örgütü başkan veya temsilcileri ile meslektaşları katıldı.

 

 

2 Eylül’de Bursa Uludağ Hastanesi’ne yatan ve burada geçirdiği organ nakli ameliyatının ardından kalp yetmezliği ile 6 Eylül’de yaşama veda ederek aramızdan ayrılan Usta Gazeteci Birol Karadeniz toprağa verildi.

Karadeniz’in cenazesi 7 Eylül günü saat 12.00’de Kdz. Ereğli Belediyesi’ne getirildi. Belediyenin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevinde iken emekli olarak ayrılan Birol Karadeniz’e burada tören yapıldı. Törenle konuşan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Karadeniz’in CHP’liliğinden bahsetti. Daha sonra Yenimahalle’deki evinin önünde “helallik” alınan Karadeniz’in cenazesi Bozhane Camisi’ne getirildi.

Bozhane’de trafiğin kilitlendiği ve cami ile çevresinin dolduğu törene, CHP MYK Üyesi ve Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Kdz. Ereğli Belediye Bşakanı Halil Posbıyık, Alaplı Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu, Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör, Ticaret Sanayi Odası Meclis Başkanı Zeki Us, CHP Kdz. Ereğli ilçe Başkanı Yaşar Balcı, Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz. Ereğli Şube Başkanı Semih Özkök, Eğitim-İş Şube Başkanı Cengin Başaran, GMİS’in eski Başkan yardımcılarından Rahmi Yaman, DİSK’e bağlı Maden-İş Sendikasının eski 9. Bölge Başkanı Cevdet Yılmaz, Erdemir Genel Müdür Yardımcılarından Samim Şaylan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Zonguldak Temsilcisi Osman Sav, Kdz. Ereğli Temsilcisi Mustafa Kemal Bektaş, Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz, birçok sivil toplum örgütü ile siyasi partinin başkan veya temsilcileri, meslektaşları, ailesi, yakınları, sevenleri ve dostları katıldı.

Karadeniz’in eşi Zeynep Karadeniz, Oğlu Özgür Karadeniz, Kızı Özlem Karadeniz Tunç, Damadı Özgür Tunç’un başsağlığı dileklerini kabul ettiği cenaze töreninin en son haberinde, bir kez daha “toprağın bol olsun usta” diyoruz.

 

 

Birol Karadeniz'in ölüm haberini aldıktan sonra  Eyüp Bektaş'ın kaleme aldığı yazı ise şöyle:

 

AN GELDİ

 

Saat 08.05'de telefonda Hüseyin Kocatürk'ün adının yazdığını görünce  "Eyvah Birol Abi'ye kötü bir şey oldu" sızısı düştü yüreğime.
Öyle ya, günlerden bu yana telefon ile haberleşerek bilgi alıyorduk Bursa'dan.
Hey Bursa hey!

Birol Karadeniz'in Bursa'da hastanede son yolculuğuna çıkacağını kim bilebilirdi ki!
"Kaybettik" dedi Hüseyin telefonda.
Kaybettik ya!
Birol abi 17 saat süren karaciğer organ nakli ameliyatının ardından iki operasyon daha geçirmiş ve 4 gün sonra da uçup gidivermişti işte.
O da gitti.
Yani "an" geldi.

Haberi "Yorgun Savaşçı"yı yitirdik başlığıyla verdik.
Öyle ya 66 yıllık yaşamının her anı dolu dolu bir gazeteciydi Birol Karadeniz.
Siyasi yaşamı da hareketliydi.
Neler görmedi neler!
O bizim "Birol abi"miz oldu hep.
Hep büyüğümüz.
Hep saygı gösterdiğimiz biriydi.
"Ben sizi sonradan tanıdım benim adamım rahmetli ağabeyinizdi" diyerek, 1979 yılında yitirdiğimiz en büyük abim Durmuş'u anardı.
Kuşak farkımız elbette vardı.
Tabi ki abimin daha yakın dostuydu.
Ve gitti işte.
Aradan geçen 30 yıl sonra buluştu Durmuş abimle.

Hep deriz ya "yaşamın acı gerçekleri bunlar" diye.
Deriz de, kabullenemeyiz.
Kolay mı!
Hiç değil, hiç değil…

Şöyle bir anılara dalınca insan neler geliyor aklına.
Süheyla Erel.
Turan Kayalı.
Behzat Atalar.
Avni Saka.
Kemal Çetindağ.
Fazlı Vural.
Yılmaz Yaman.
Seda Tahan.
Turgut kabaoğlu.
Hüseyin Zengin.
Mehmet Saydam.
İlhan Yapıcı.
Şevket Salcı.
Ve şimdi de  Birol Karadeniz.

Bir gün bu listeye eklenenler olacak elbette. Kimse geride kalmayacak çünkü.  Bu dünyada durmak yok ki.
Sonsuzluk ile tanışacağız "an" geldiğinde hepimiz.

Bilgisayarın klavyesinin tuşlarına parmaklarım basmıyor.
Fikri arıyor telefondan "yola çıkıyorum" diye.
"Cinokur gelme" diyorum. Biliyorum ki ta Antalya'dan gelip gidecek cenazeye.
"Sen Birol abi ile ilgili düşüncelerini yaz" diyebiliyorum.
Saatler birbirini kovalarken, Bursa'dan gelecek cenazeyi karşılamaya hazırlananlara katılıyorum.
Toprağa koymadan "toprağın bol olsun ustam" demek bile ne zor.
Ne zor!..