Rahmetli Nazif Gözalan’ı bilenler bilir. Kdz. Ereğli Belediyesi’nin eski Fen İşleri Müdürlerinden olan Gözalan’ın sanat ve sanatçı kişiliği yaşamının ayrılmaz parçasıydı. O’nun Yalı Caddesi’ndeki atölyesinin ah bir dili olsa da konuşsa. Rahmetli Zeki Oker ile birlikte Gözalan’ın o ekmek teknesinde ülkemizi ne çok kurtarır, Kdz. Ereğli’nin geleceğine de ne kilometre taşları döşerdik.

Hatta bir gün, O’nu ziyaret ettiğimde bir başka gazetede çalışan meslektaşımı da tanıştırarak, yerel yönetim ile ilgili herhangi bir olayda, konunun doğrusunu öğrenmek için Gözalan’a başvurabileceğini söylemiştim. O sırada Nazif Abi ile bir çok konuda laflamıştık. Ertesi günü o genç arkadaş bizim sohbetimizi haber yapmaz mı? Nazif Abi çok ama çok kızdı. Beni fırçaladı ve “Sen benim yanıma getirdiklerine dikkat et. Sohbet ettik seninle ve adam tutmuş bizim konuştuklarımızı hem de izin bile almadan yayımlamış” demişti.

Tabi ki arada Nazif Abi’nin tepkisine hak vermiş ve o genç (saman alevi gibi bu mesleğe giriş yapıp çabuk çıkanlardan biriydi) meslektaşımı sohbet ile haber arasındaki fark konusundaki ayrıntıları anlatmak durumunda kalmıştım.

Ney gidi yıllar.

Nazif Abi

30 Aralık 2002 yılında kaybettiğimiz Gözalan ile olan dostluğumuzu hatırlattı bana Erzincan.

Erzincan’da dünyanın en büyük portresi yapılmış Keşiş Dağı’nın 7565 metre karelik alanına. Ressam Mustafa Aydemir 30 gün süre içerisinde 3 bin gönüllü asker ile doğadaki malzemeleri kullanarak 176 metre boyunda dev bir ATATÜRK portresi yapmış. ABD Smithsonien Müzesi de bu portreyi dünyanın 100 sıra dışı sanat eserlerinden biri seçerek belgeselini de yapmış.

Fotoğraflarını gördüm Keşiş Dağında Atatürk’ümüzün.

Altında imzası da var.

İnsanın içi bir hoş oluyor O’nu görünce.

Gurur duyuyor.

Anısı önünde saygı ile eğiliyor.

Minnetimizi ifade edecek sözcük bulamıyor insan.

Öyle ya; O, gelmiş geçmiş dünyanın en büyük ve unutulmaz lideridir.

“Olmasa olmazdık” dediğimiz önder.

Adı da Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

*

Nazif Gözalan’ın en büyük hayallerinden biriydi taş üzerine Atatürk portresi kazımak.

Çok istedi.

Yer de buldu.

Kandilli yolu üzerindeki bir kayadan söz eder ve o kayayı işleyip hem denizden hem de havadan Atatürk’ümüzün gülen yüzünü eser olarak bırakmak isterdi.

Bir çok girişimi de oldu.

İsteğini gerçekleştirebilecek bir fırsat bulamadan, kansere yenik düşerek aramızdan ayrılıverdi.

Kültür sanat konuları geçtiğinde, Osman Zeki Oral’ı, Yaman Civan’ı, Nazif Gözalan’ı hep anarım.

*

Biz… Hepimiz… Daha büyük bir Atatürk portresi yapamaz mıyız?

Yer mi?

Karadeniz Bölge Komutanlığının bulunduğu alan.

Çeştepe sırtları.

Olmaz mı?

Olamaz mı?