Ve nihayet iyi halden dolayı ikinci şartlı için çıktı 65 ile üstü yaş gruplarına.

Çıktık açık alınla evlerimizden.

Yürüdük.

Yürürken, gördüklerimizi tanımak için daha çok dikkat kesildik.

Acaba o mu?

“Yüzünü bir aç bakalım sen kimsin?” diyenler yürüyüşün rengi.

*

Hasan Baycık’ı da gördüm eski kaymakamlık binasının önünde. O da sahil güzergahına doğru gidenlerdendi.

Merhabalaştık.

Dünya senin olsa ne yazar?

Uçakların hanların hamamların olsa ne işi yarar?

Bankadaki paranın hesabını yapmaktan yorulmanın anlamı ne ki?

Yaşamayı bilerek yaşayacaksın!

İnsan gibi!

Hasan Baycık, dünyayı gezileriyle küçülten ve Ereğlilerin deyimi ile “ölmöycöz mü be!” diyenlerden olduğu için, yaşamı tadında harmanlar.

İyi de yapar!

Günler, koronanın herkesi hizaya çektiği günler.

*

Koronalı günlerde alınacak en önemli derslerden biri ise anonslar. Biliyorsunuz cenazeler namaz vakitleri beklenmeden hemen gömülüyor. Bu arada anonslu haber iletişimi de sağlanmıyor. Bu ne demek? Bu şudur?

Her sabah evinizin balkonunda otururken, saat 10.00’da ölüm haberleri ile güne başlamamak demektir.

Bu tür bilgiyi almak isteyenler belediyeye versinler telefon numaraları veya e-posta adreslerini

Bu kadar kolay!

Anonsa ne gerek var ki!

Gürültü kirliliği ile mücadelede ilk adım ölüm haberlerinin anonsla yayımlanmasına son vermek olamaz mı?

Belediyemizin başkanı ve meclisimizin üyeleri, lütfen bu konuda karar alıp, bu garip ve çağdışı kalmış uygulamaya geri dönülmesine izin vermeyin.

Gürültü strestir.

Rahatsızlıktır.

Dügün konvoylarının yarattığı gürültü kirliliği ve trafik terörü konusunda da yeni bir sayfa açılamaz mı?

Çözümü bulup uygulayanlar var!

Biz neden yapmayalım ki?

*

Gelişmiş ülkeler korona tedbirleri kapsamında ekmek dağıtımını nasıl yapıyor bilen var mı?

Bizdeki durum rezillik ve ortaçağ kafası.

Sokak aralarında günün erken saatinde başlayıp iftara kadar cart cart korna çalarak ekmek/pide satan kamyonetlerin yarattığı gürültü Ereğli’ye yakışmıyor.

Dağ başı mı burası?

İnanın geçen haftaki şartlı izin sırasındaki yürüyüşümde gördüm ki aynı sokakla farklı fırınların kamyonetleri kornaları ile ortalığı yıktı geçti.

Hiç hoş değil.

Sahi bu gürültü kirliliğinin muhatabı kaymakamlık mı, yoksa belediye mi?