Tabancayla intihara kalkışan ve hastanede hayatını kaybeden İ. E.’nin bıraktığı mektupta Uzman Çavuş M. O.’ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasını haberlerde yer aldı. Cumhuriyet Başsavcılığı ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan M.O hakkında 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açtı. Tutuksuz yargılanan sanık ile ilgili sosyal medyada paylaşılan tepkilere Masumlar Apartmanı dizisinin başrol oyuncusu Ezgi Mola’da katıldı.

Yargı süreci devam eden sanığın avukatı, savcılığa suç duyurusunda bulunarak, hakaret içeren tepki mesajlarının “yargısız infaz” olduğu vurgusuyla cezalandırılmasını istedi.

Ve dava açıldı. Açılan dava sonucunda Mola hakkında hakaret iddiasında 2 yıl 4 ay hapis cezası istendi.

Sonuç?.

“Mola’nın, ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret’ ve ‘hakaret’ suçunu işlediğine kanaat getiren mahkeme, 90 günlük adli para cezası verdi. Eylemin alenen gerçekleşmesi nedeniyle artırıma gidilerek 105 güne çıkarılan ceza, ‘cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri’ göz önünde bulundurularak 65 güne indirildi. Böylece oyuncu Ezgi Mola, 65 gün adli para cezasına (5 bin 200 TL) çarptırılırken, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi.”

Nokta!

*

Bu karara şaşırdınız değil mi?

Şaşırmayın!

Hukuk dediğimiz olay herkese lazım değil mi?

Ortada bir iddia var iken ve de yargı süreci devam ederken, yapılan veya yaptığımız yorumların yarın benim, senin, ötekinin önüne gelmeyeceğini sanıyorsunuz yanılırsınız.

Bir gün siz de böyle bir ceza ile karşı karşıya kalır iseniz, yargıya sallamayın ve yargının bu konuda ne dediğini lütfen bir okuyun. Mahkemenin gerekçeli kararında, Mola’nın sosyal medya paylaşımında M.O’yı hedef aldığı belirtilip şöyle deniliyor.

“Dava konusu paylaşım tarihi itibarıyla ayrı bir davada sanık olarak henüz yargılama aşamasında olan ve suçlu olup olmadığı konusunda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmayan katılana yönelik olarak, sanığın, ‘tecavüzcü, şerefsiz’ şeklinde paylaşımda bulunmak suretiyle katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde somut bir fiil isnat ettiğine kanat getirmiştir. Ayrıca ‘şerefsiz’ kelimesini kullanmak suretiyle de katılana yönelik olarak sövme eyleminde bulunduğu anlaşılmıştır.”

*

Devletin polisini tehdit eden bir siyasetçiyi yazdım diye “tehditçi” ifadesiyle hem hapis cezası yedim hem de tazminat ödedim.

Alaplı’da bir fındık tüccarı öldürüldü. Bu olayın ayrıntılarını yayımladım diye ceza aldım.

Her iki olaydan dolayı da sabıkam bile var.

*

Bu olayı niye gündeme getirdim?

Sosyal medyadaki olaylara balıklama dalarak, eleştirinin ötesine geçip hakaret içeren sözleri sesli, görüntülü ve yazılı olarak paylaşır iseniz canınız yanar.

Yapmayın!

Duygularınızı kontrol etmekten sakın vaz geçmeyin.

Gün gelir önünüze çıkar.

Ya ben neredeyim, benim yazdıklarımı veya söylediklerimi nereden ve nasıl tespit edecekler diye de böbürlenmeyin.

Dijital teknoloji de, kaçamazsınız.

Bulurlar.

Ve de yaşayacağınız olumsuzluklar karşısında isyan edersiniz. Ama etseniz de bir şey yazmaz. Bedeli ağır olur.

Son sözü o sanığın avukatının yaptığı açıklamayla bitirelim:

Avukatı Mehmet Erkan Akkuş, “Bu karar sosyal medya üzerinden kanıksanmış toplumsal linç kültürüne ‘dur’ diyecek bir karardır. Dosya hakkında hiçbir bilgisi olmadan sosyal medyadan hakaret etmek, hedef göstermek sosyal medya tacirliğidir. Bağımsız Türk yargısına güvenmeliyiz. Ayaklar altına aldığınız masumiyet karinesi bir gün size de lazım olur” dedi.