Halkın iradesi.

Özgürlük.

Katılımcılık.

Plebisit.

Saygı.

Fikir.

Çağdaşlık.

Biz.

 

Bu sözler kulağa ne kadar hoş geliyor.

Peki ya şunlar:

 

Dayatma.

Baskı.

Sindirme.

Tehdit.

Şantaj.

Tek adamlık.

Ben.

 

Elbette tercihiniz birinci bölümdeki  sözlerdir.

Kim bir baskı ve dayatma altında kalmak ister ki.

İnsana insan değeri verilir/verilmelidir.

Tamam da, yaşadığımız ülkede var mı böyle bir kavram?

Var diyenler mutlaka olacaktır da, o ‘var’ ifadesi sanıyorum  sözde var olup uygulamada hiç gerçekleştirilmeyen ileri demokrasi yalanından başka bir söz değildir.

Bir devlet dayatma yapar mı?

Bir devlet yurttaşına saygı duymaz mı?

Bir devlet alınan kararları halkına sormaz mı?

Bir devlet ‘ben yaptım oldu/olacak’ der mi?

Bir devlet Cumhuriyet ilkelerinin dışındaki bir sistem zorlaması yapar mı?

Ama oluyor.

Bizim ülkemizde çağdaşlık temellerine tamamen zıt uygulamalar “dayatma” alışkanlıklarından vazgeçmeyenler tarafından uygulanıyor.

 

İşte ilk örnek:

Yöre halkının istemediği santralleri dayatmak. Kardeşim o bölgede yaşayan bir halkın istemediğini devletin gücüyle zorla nasıl gerçekleştirirsin. Bir avuç leş kargalığından vazgeçmeyen sermaye babası mı önemli, yoksa milyonlar mı?

 

İşte ikinci örnek:

Okul isimlerinin değiştirilmesi. Ben çocuğumun “İmam Hatip Okulu”nda okumasını istemiyorum. Benim böyle bir hakkım yok mu? Çocuğunu İmam Hatip’te okutmak isteyen zaten bu hakkını kullanırken, benim okutmama hakkımı kim koruyacak?

 

İşte üçüncü örnek:

1999 da deprem fonu oluşturmak için bir yıllığına konulan vergiler neden kaldırılmıyor. Devlet yalan söyler mi? Devleti yönetenler verdikleri sözlerden cayar mı?

 

Yaygın medyada okuyoruz; Müslüman olmayan bir kişinin çocuğu adı ‘İmam Hatip’ olarak değiştirilen okula gidecek.

Bu dayatma insan haklarına aykırıdır.

Haksızlıktır.

Özgürlüğe yapılmış baskının adıdır.

Zaten okulların adını niye değiştiriyorsun ki?

Kime sordun?

Kimden izin aldın?

Kim onay verdi?

Oysa bu ülkede okulların adının hepsi ‘Cumhuriyet’ olmalı.

Cumhuriyet artı il plaka numarası.

Sonra, ilçe kodu ve sıralamaya devam et!

Örneğin, Ereğli Lisesi’ni, “Cumhuriyet 67-1” yapabilirsiniz.  Diğer okulları da sıralayın 02-03-04 diye peşpeşe.

Tüm isim karışıklıklar ortadan kalksın !

Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti beyler bayanlar.

Türkiye Cumhuriyeti.

Türkiye Cumhuriyeti’nde ayrım olmamalı.

Baskı olmamalı.

Dayatma olmamalı.

Halkın iradesine de başvurularak kararlar alınıp uygulanmalı.

“Ben yaptım oldu” antidemokratik bir anlayıştır.

Faşistliktir.

Çağdaş bir topluma yakışmayan/yakıştırılmaması gereken çağdışılıktır.

 

Türkiye Cumhuriyetini  yönetenlerin de;  ettikleri ‘bağlılık yeminlerine’ sadık  kalarak, Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlığı koruma, geliştirme hedeflerinden şaşmamaları gerekir. 

Kurulduğu günden bu güne;  ülkemizdeki demokrasiyi  de “ben yaptım” değil,  “biz yaptık oldu” nun ileriye götüreceğini bilmeyenler ya da bilmek istemeyenlerin “Cumhuriyet” e karşı sürdürdükleri kavgadan ‘bir gün mutlaka’ yenik ayrılacağını tarih sayfalarında yazılıdır.

O örnekler de çoktur…