Vehbi Koç Vakfı’nın kuruluşu olan ve çağdaş sanat alanında sürdürülebilir bir üretim ve sergileme altyapısı sunmak üzere 2010 yılında açılan Arter, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un yaptığı “Yaratıcılığa, yeni fikirlere ve cesur adımlara, şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” başlıklı konuşma ile kapılarını kültür ve sanat dünyasına açtı.

Koç’un konuşmasından:

“Her birimiz, yaşamımızın her anında kendimizi ve çevremizi anlama, anlamlandırma ve bu anlamları paylaşma amacı içindeyiz. İşte bu noktada yaratıcılık ve sanat üretimi devreye giriyor. Bireysel varoluşumuzu güvenli, tahammül edilebilir ve tatmin edici kılmak için yaratıcılık ve sanat en temel ihtiyaçlarımızdan ikisi. Çok seslilik içerisinde ifade bulabilmesinin de en önemli mecrası. Arter yeni binasıyla birlikte tüm halkımızın, özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın sanatla özgürce karşılaşabileceği bir ortamı mümkün kılmanın heyecanı içerisindeyiz. Ne mutlu ki, çağdaş müzecilik anlayışıyla inşa edilen, sergilerinin yanında konserler, canlı performanslar, tiyatro, dans, film gösterimleri gibi sanatın pek çok disiplinini de içererek ziyaretçilerine bir müzeden çok daha fazlasını sunan bu yapıyı hayata geçirebildik. Çocuklarımızı yaratıcı düşüncenin, sorgulama becerisinin dinamikleriyle donatmalı, yetişkinlerin de sanata erişim ve katılım hakkını yaygınlaştırmalıyız.”

Son sözleri: 

“İşte bu amaçla 2 Ocak 2020'ye kadar ARTER sergilerine girişin herkes için ücretsiz olmasını sağlıyoruz. Kültür ve sanat alanında önemli katkıları olan topluluk şirketlerimizden TÜPRAŞ'ın Arter'in kurumsal sponsorluğunu üstlenmiş olduğunu da buradan duyurmak isterim. TÜPRAŞ sayesinde 24 yaş ve altı gençler Arter sergilerini her zaman ücretsiz olarak ziyaret edebilecekler. Kültür alanında başka sürdürülebilir projelerden etki alanını genişleteceğinden eminim.”

İlk aklınıza gelen; ‘Ereğli ile Koç’un açtığı sanat galerisinin ne ilgisi var’  oldu değil mi?

Var var!

Kdz. Ereğli Sanat Kurumu Derneği,  Turkuaz Kültür Sanat Derneği, Kefsad, Musiki Derneği gibi dernekler var Ereğli’de nasıl kültür ve sanat ile uğraşıyorlar?

Kiracılar efendim.

Elektrik para.

Su para.

Doğalgaz para.

Vesairelerin tümü para.

Peki bu para nereden geliyor?

Çoğunlukla konser, tiyatro gibi etkinliklerden.

Peki, bu etkinlikler nerede ve nasıl yapılıyor.

Ha, bir sarayımız var ve adı da Erdemir Kültür Sarayı ya, orası paralı.

Var ise paran ve depoziteyi de yatırırsan kültür ve sanat etkinliği yaparsın.

Gülmeyin ne olur?

Vallahi de billahi de öyle!

Yani, Ereğli’de kültür ve sanat işlevini yerine getirmek için en başta bina sahipleriyle iyi geçireceksin ki, huzursuz olmayasın.

Kirayı geciktirdiğiniz anda “çık kardeşim, bana ne sanatından” lafını yersin.

Ereğli’de kültür ve sanat dünyasındaki emekçiler üvey evlattır.

Öyle  konser tiyatro bileti de satamazlar.

Alan olmaz.

Hele ki yemekli geceler.

Nokta!

İlçede onca kuruluş vardır ki, “ya şu yerel kültür ve sanata üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim” diye düşünüp “Ne derdiniz var?” diye soran da olmaz.

50 şer yüzer bilet alıp da amatör ruh ile profesyonel iş çıkarmaya çalışanların derdine ortak olmayı  düşünmez.

Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Sözünü bile aklının ucuna getirmez.

Bu kentin heykeltraşı vardır, ressamı vardır, saz ve söz ifade edeni vardır, fotoğraf çekenleri vardır, Alemdar’ı sahneye koyanları vardır diyen olmaz!

Olmadığı için de Ereğli’de kültür ve sanat ile uğraşanları kimse görmez.

Göremez!

Daha doğrusu görmek istemez!