Batı Karadeniz’i yok etmek için ellerinden geleni yapanlar, neden kendi seçim bölgelerine hizmet olarak kömür yakarak elektrik üreten termik santralleri götürmezler?

Termik santralini de al git!

Defol!..

Neresi ise seçim bölgen al götür Zonguldak’takileri de.

Bakalım kurabiliyor musun oralara?

Yaptırıyorlar mı?

Çivi çakamazsınız çivi.

Çaktırmazlar.

Daha ötesi  dünyada dar ederler adama.

Ama iş Zonguldak’a gelince “ben yaparım güç bende” pozunu çeken çok.

Bir vardı yetmedi ikinci geldi.

Gelirken de; “Zonguldak kömürünü yakıp elektrik üreteceğiz” diye yalan da söylediler.

Yalancı bunlar.

Soyguncu.

Kan emici.

Yurt dışından getirdikleri kömürleri kanser fırınlarında yakıp bacalardan salarak yediden yetmişe toplumun tümünü zehirliyorlar.

Farkında mısınız bilmem; Bülent Ecevit Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, “Bölgenin en büyük kanser hastanesiyiz” diye nasıl da övünüyor.

Eee bilim adamı.

Biliyor; Zonguldak’ın termik santral bacalarından çıkan gazlarla zehirlendiğini ve bu zehirlenmeler sonucunda meydana gelen kanser hastalıklarını tedavi edecek bir hastaneye gereksinim olduğunu.

Akıllı adam.

Bilmez mi Zonguldak’ın geleceğini.

Gelecek kanser.

Yani ölüm.

Bu nedenle Araştırma Hastanesi’nden en büyük yatırım kanser hastalıklarına gidiyor.

 

Zonguldak hasta.

Her açıdan hasta.

Ekonomik, sosyal ve kültürel olarak var olan hastalıklarına bir de termik santral bacalarındaki patlamalarla sağlık da eklendi.

Zonguldaklıları öldürüyorlar.

Eline silah alıp devletine kafa tutmayan Zonguldaklı öldürmeden ölmeye mahkum.

Hem de ömür boyu ölüm.

Kuşaklar boyu ölüm.

Ocakta ölüm.

Yollarda ölüm.

Termik santral bacalarıyla ölüm.

Çevre kirliliği ile ölüm.

Hep ölüm.

 

Kurtulamadık şu çevre düşmanı siyasetçilerden.

Alıp gitmiyorlar bacalarını kendi seçim bölgelerine.

Gitmedikleri gibi Zonguldak’ı yüreğine yüreği saplıyorlar yeni bacaları aldıkları kararlarla.

Çates’e yeni santral yapılacakmış.

Eren Holding durur mu “Ben de isterim” diye tutturuverince, ikisine birden izin çıkmış.

Kim varmış bu izinleri?

Neye karşılık?

Ne alınıp verilmiş de tak diye imzalar atılmış?

Ve bu alçak tezgahı durdurma sorumluluğu olanlar ne yapmış?

Neredeymişler?

Uyuyorlar mıymış?

Yoksa.. Yoksa… Yoksa…

Bu kirlenme ve öldürme operasyonundan onlarda mı paylarını almış?

 

Hey Zonguldak halkı.

Uyumayın!

Dursun artık şu ölümler!

Grizu ve göçükten sonra şimdi de kanser kader olmasın!

Tütmesin o bacalar!

Yenileri de yapılmasın!

Çocuklarınız ölecek!

Torunlarınız engelli doğacak!

Yaşamımız herkese acı çektirirken, ensesi kalınların cüzdanlarının şişeceğini unutmayın/unutmayalım.

 

Hep birlikte bağırayım:

TERMİK SANTRALLERE HAYIR!

ÇOCUKLAR ÖLMESİN.

ANALARA KIYMASIN EFENDİLER.