1 Eylül Dünya Barış Günü'nün benim için de çok ayrı bir önemi var.

Birinci neden barış tabi ki.

Sadece yerel ve genel değil dünyanın barış içinde yaşamasına duyulan özlemdir bunun adı.

Savaşlar olmasın.

İnsanlar ölmesin.

Canlar yanmasın.

Kan akmasın.

Sakatlar kalmasın.

Günümüzde ise dört bir tarafımızdan barut, kan, ölüm ve gözyaşı kokuları geliyor.

Bir tarafta ölüm için emir verenlerle birlikte bu emri uygulayan taşeronlar, diğer yanda da ölüme direnen  mazlum milletlerin yurttaşları.

İşte hemen yanımızdaki Suriye.

Orada ölüm var.

Bu ölümün içinde de –ne yazık ki- Türkiye'nin beslediği muhaliflerin isyanından dışa vurulan olaylar gündeme oturuyor.

İşte Hatay!

Hatay'ın bile huzuru bozuldu.

İnsanlar sokaklara barış istemek için çıktılar.

Savaşlar olmasın, insanlar ölmesin dememek ayıp.

İnsanlık suçu.

Hasta bir beyin.

 

1 Eylül'ün diğer bir yönü ise oğlum Mustafa Kemal'in doğum günü. Böylesine anlamlı bir gün de dünyaya merhaba diyen ilk çocuğumun bu doğum günününde, hep  o güne döner giderim her baba gibi.

Üçüncü önemliliği ise  Gazeteniz Önder'e gelişimin yıldönümüdür 1 Eylül.

1995 yılında kapısından girdiğim Önder Gazetesi'nde 17 yılı geride bırakıvermişim. 18. Yıl geldi ha? İnanılır gibi değil.

Ereğli Memleket ile başlayan meslek yaşantımda, Gündem Gazetesi'nin ilk emekli ettiği gazeteci ünvanı da bana ait.  1995'in 1. Ayında emekli olduğum Gündem'in ardından 6 Ağustos 1995'e kadar devam eden ERT macerasından sonra, Celal Bozkuş'un Önder'e daveti üzerine kapısından girdiğim Önder'de dolu dolu geçen 17 yılı geride bıraktık işte.

Günlük bir yayın organında emekçi olarak çalışmak ve bu sürecinde kesintisiz olması çok zordur. Çilelidir. İçinde çok anılar da saklıdır.

Neredeyse ikinci emekliliğimi dolduruyorum Önder'de.

Ah o yıllar!

Şaka sanki.

Nereden nereye geldik.

Torun torbaya bile çoktan karıştık.

 

2006 yılının 1 Eylül tarihinde de Önder'in internet sitesini yayın hayatına başlatmıştık.

İşte öyle.

1 Eylül bizim için çok önemli bir tarih.

Önemli bir süreç.

Böyle bir günü geride bırakırken, dünyadaki bütün savaşların sona ermesini, ülkemizin de Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ulusal kurtuluş savaşı kahramanlarımızın kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar yaşaması/yaşatılmasını umut etmek istiyorum.

Nice yıllara sevgili dostlar.

Önce sağlık dileğimle.