Artvinli çay ocağı işleten sızım sızım sızlanıyor.

Sızlanması üzüntüsünden.

Belki de utanıyor.

Sebep?

Çayı 5 lira yapmış.

Yanlış yazmadım ha vallahi ha billahi.

Çayı 5 liraya çıkardığı için hayat pahalılığından şikayet ediyor.

Güler misin, ağlar mısın?

Ya biz de güçücük bardaklada çay 15 lira yahu!

Ereğli böyle.

Böyle ve böyle de devam ediyor.

Çay içmeye Artvin’e mi gitsen acaba?

HABER

Bilmem kim, bilmem ne belediyesi veya kurumu Kandil gecesi kandil simiti dağıtmış.

Evet evet haber bu!

Simit dağıtımı da haber oldu ya.

Boş verin dünyanın ve ülkenin tüm dertlerini.

Bir elde simit diğerinde de oy

Semir ağam paşam semir gece ve gündüz

Biz  nasıl olsa yeriz simidi biliriz işimizi

Hani bi ara demiştik ya

Tavuklar tencereye

Oy ver güvercine diye.

Telaşe yok a uşacum telaşe yok!                                   

 

HABER

“Dane dane benleri var yüzünde yüzünde/ can alıcı bakışları var gözünde gözünde gözünde” den geldik mi İnci Taneleri’ne.

İnci deyince akla Dilber geliyor.

Yılmaz Erdoğan’ın bile sağından solundan gelip geçiverdi ekranlara.

Bir oynuyor bir oynuyor.

Allah be diye iç mi geçirtiyor nedir?

Tarlaları öküzleri sattıran pavyondan kesitlerin eğlencesi ekranlardan uzanıyorken, sektör hemen harekete geçti.

Dilber kıvraklığını öğrenmek isteyenlere kurs turları başladı.

Ne kadar çok kıvırtırsan, o kadar eyisin eyi.

Kıvırtma deyince aklıma siyaset geldi ya!

O parti bu parti şu parti.

Dolana dolana her partiden azıcık bal toplayanlar fırsatı değerlendirme peşine iken, gariban fanatik partililer de, tencere kara diye bağırmaz mı?

Tencereler hep kara.

Kapkara da, kendi karanı niye görmezsin ki!

He kara kara!

Bizim siyasetin Dilber’den ne farkı var ki!