Kdz. Ereğli’nin turizm sektöründe de atılım yapmalı.

Doğru mu doğru.

Peki nasıl?

Eskiden “otel yok” derdik. Olmadığı için de ayranımız çok olduğu için gemi getirdik Ereğli’ye de konukları bu gemide yatırdım.

Hey gidi yıllar hey.

Ne şatafattı ne şatafat.

Ah sormayın gitsin.

 

Rehber var mı?

O da yok!

Ama bu ilçedeki yabancı dil bilen öğretmen ve öğrenciler aracılığı ile büyük oranda çözülebilir dedi milli eğitimin yetkilileri.

Hep kötü haber yok.

 

Rehberi çözdük çözmeni  de, bir yolcu gemisi gelse rıhtım derin değil. Durum böyle olunca açığa demirleyecek gemiden yolcuları nasıl taşırsınız sahile?

Hadi bunu da çözdük diyelim.

Peki alış veriş sektörü ne alemde?

Yöresel neyimiz var?

Kem küm.

 

Ha denizimiz var ise turist balık yemek ister denize karşı.

Lokanta?

Yok abicim yok…

Ereğli’de kavga ile ite-kaka da olsa hizmet veren Bozhane’deki lokantalar bir kez daha yıkıldı gitti.

Hadi bakalım yandan yandan.

Boyumuz uzamaz bu yandan.

 

Oysa lokantalar vardı Ereğli’de 20 sene önce.

Kel Tahsin’in deniz kenarındaki lokantanın yanında da Uzunmehmetlerin çay bahçesi de vardı.

O tesislerde, rakı-balık yapılır, çay bahçelerinde de toplumun her kesiminden gelenler müzik dinler oynar, dans ederdi.

Kim yıktı oraları?

Of!..

Hazırı da yok oldu ya…

 

Bir de Kandilli-Ereğli arasında çalışan treniniz vardı. Buharlı lokomotifi de garda dururken, önce sahil demiryolunu kapattılar.

Kim kapatmıştı sahi bu demiryolunu.

Sonra, var olan demiryolu sökülüp, depodaki lokomotif kesilip MKE’ye hurda olarak gönderilirken “duymadım, görmedim, konuşmuyorum” kim dedi?

Hay Allah ya.

Geçmişi karıştırdıkça, var olan nelerimizi yitirmişiz.

O lokomotif kesilmeseydi, demiryolu açık tutulsaydı da, yemekli vagonlarla gezilere katılmaz mıydı turistler?

Tüh !

 

Ereğli’nin turizm sektöründe atak yapabilmesi için, yapılacak çok iş var. Örneğin yıkılan postanenin bulunduğu alana Alemdar olayında şehit düşen Recep Kahya’nın şahsında ilçenin kurtuluş günü ve Alemdar olayını anlatan bir anıt yapılabilir.

Cehennemağzı çok yönlü tanıtıma açılabilir.

Taşkömürü müzesi gerçekleştirilebilir.

 

İnanmak başarmanın yarısıdır derler.

Deniz Ticaret Odası  BAKK işbirliği ile bir yola çıktı.

Şimdi, vıdı vıdı edip bu hareketi baltalamak mı gerekir, yoksa destek vermek mi?

Geçmişin kavga hastalığını bu işe bulaştırmadan, aklı selim insanların başlattıkları tartışma, geliştirilerek devam ettirilmeli ve son yılarda moralini kaybeden Ereğli’de yeni heyecanlar yaratacak fırsatların önü açılmalıdır.

 

Bu konuda herkes de “konuşabilme kültürü” içinde, sağduyulu davranarak, görüş ve bilgilerini paylaşıma açarak, öneri havuzunda yer almalıdır.

İlçenin önünü açacak her toplumsal konuda, ayrık otu olmadan “hep destek tam destek” demenin tam zamanı.

Şimdi.

Hemen şimdi…