Ne oldu korona belası çıktığında?

O, şu, bu var da!

Sonuç?

Kestiler cezayı 65 yaş ve üstüne.

Yangında ilk kurtarılacak eşya gibi attılar eve.

Aman bir şey olmasın!

Tamam da; gelmiş görmüş geçirmiş ve olgunluğunun en son halkasına girmiş bir yaş kuşağı bilmez mi neyin ne olduğunu?

Ama…

Yok yok, 65 yaş ve üstü hapsolsun.

Oldu da!

“Koruyorum” diye, o yaş gruplarını sağlıkları için yürümesi gerekirken eve hapsetmek doğru mu?

Dışarıda kuralları çiğneyenler zıpzıp ederken, saygının en kralını hak etmiş olan yaşlılara yapılan bu muamele gerçekten ayıp oldu.

Olmamalıydı!

*

Şimdi patladı yine korona.

Sebep 65 yaş ve üstü mü?

Alakası yok!

Yaşlılar oturup kalkmasını ve kendilerini koruması gerektiğinin bilincinde.

Sağlığın en büyük hazine olduğunun çok daha iyi anlaşıldığı dönemde, bu yaş grubu günah keçisi oldu.

Bir önlem düşünülse ilk akla gelenler yaşlılar.

Hapsedin gitsin.

Bu kadar kolay mı?

Ya da şöyle sorayım, kolay mı olmalı?

*

Kurallara uymamana para cezası vermek çözüm mü?

Olası ilk seçimde büyük olasılıkla bu cezalar seçim yatırımı olarak affedilir diye bir kanı var ve toplum cezaları açıkçası pek umursamıyor.

Ceza anında uygulanır ve yaptırımı ağır olur ise caydırıcılık taşır.

Yoksa.

Ortalık maskesiz baloya benziyor işte.

*

Cezalandırma, toplumun sağlığını tehdit edenlerin tecrit edilmesinden geçer.

Kim ki, maskesiz dolanıyor çakın abi 1 ay ev hapis cezaını ve yaşasın bakalım o yaşlıların tutsak alındığı 80 günün acısını.

Tekrarını da üç ay yapın.

Sokakta bir tane maskesiz bulamazsınız vallahi.

Para cezasını umursamayan o maskesizler, muma dönmezler ise namerdim.

Ama ayrımsız uygulanacak.

Görevli mörevli muaf olmayacak bu cezadan ki, bir ciddiyeti olsun.

Korkum şu ki, yakında yine bir yaptırım kararı alınacak ve hedefe de, 65 yaş ve üstünü oturtacaklar.

Bu haksızlıktır.

Yanlıştır.

İnsanlık suçudur.

Bir toplum önce yaşlısını korur ve saygı gösterir.

Öyle ev hapsine de mecbur etmez.