İş Hukuku’nun esas kurallarından biri de işçi işveren arasında kurulan iş sözleşmelerinin niteliğine  göre, sona erme biçimlerinin de  değişmesidir.Süresi belirli bir iş sözleşmesi,doğal olarak sürenin bitiminde sona erecektir.Bu durumda taraflara yüklenen hukuki bir sorumluluk da bulunmamaktadır.

 

Ancak süresi belirli iş sözleşmelerinde sürenin sona ermesinden önce veya belirsiz bir iş sözleşmesinde tarafların birinin diğer tarafa yöneltmesi gerekli fesih bildirim süresinden önce veya sonra iş sözleşmesi sona erdirildiğinde birden çok sorumluluk bulunmaktadır. İhbar Öneli de denilen  fesih bildirim süresi, iş sözleşmelerinin çalışma süresine göre iki hafta, dört hafta,altı hafta ve sekiz hafta gibi var ise toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre değişmektedir.

 

Bildirim sürelerine uyulmadan İş Sözleşmelerinin sonlandırılması karşısında, İş Yasası taraflara yaptırımı öngören hükümler getirmiştir. Ancak taraflar dışında yaptırım amaçlı hükümlerden biri de 4857 Sayılı İş Yasasının “Yeni İşverenin Sorumluluğu” başlığını taşıyan 23.madde hükmüdür. Madde başlığından da anlaşılacağı üzere işveren işçi arasındaki yükümlülüklerin yanı sıra Yeni  İşverenin de sorumluluğunun doğduğu, işçinin  yeni kurduğu iş ilişkisi ile ilgili hukuki sorumluluktur.

 

Bir İşçinin süresi belirli olan, ya da olmayan  iş sözleşmesini bırakarak başka bir işverenin işine girmesi her zaman mümkün olabilir. Yasa, daha iyi koşullarda, daha yüksek ücretle çalışmak gibi nedenlerle işçinin işini terk etmesi,  yasal hükümlere göre bildirimde bulunmaması ve yeni bir işyerinde işe başlaması durumunda işçi ile birlikte  yeni işvereni de  sorumlu kılmıştır.  

Çalışma Hayatının günümüzde tartışılır konusu nitelikli işçi bulmanın zor olduğu bir dönemde eski işverene ödenecek tazminat miktarının yüksekliği de dikkate alınarak, ödemeden yeni işvereni de sorumlu tutmaktadır. Madde hükmü açıkça yeni işverene sorumluluk getirmiştir.Çünkü ihbar önelinde bulunmaksızın işini terk eden işçinin her türlü şartlarda ihbar tazminatı ödemek yükümlülüğü bulunmaktadır.Bu bakımdan madde hükmü taşıdığı başlığa paralel olarak, yeni işverenin sorumluluğu olacaktır.

 

İşçinin iş sözleşmesini haklı bir sebebe dayanmaksızın ani bir kararla işi terk etmesi  haksız bir fesihtir.Doğacak tazminat için, eski işverenin uğradığı zarar ile haksız fesih arasında illiyet bağının olması gerekir.Başka bir anlatımla sözleşmenin ihlali ile gerçekleşen zarar arasında uygun nedensellik bağının kurulması şarttır.

 

Ayrıca ihbar süresinin tam olarak verilmemiş olmasında da tazminat ödenmesi gerekecektir.İhbar öneli süresinin  bildirilmesi ile ilgili zaman aşımı süresi de dikkate alınmalıdır.İş Sözleşmesinin sona erdirilmesi,fiilin vukuundan itibaren bir yıl,öğrenildikten itibaren 6 iş günü geçtikten sonra yapılamaz.Zaman aşımı sürelerine de uyulmadığı takdirde tazminat ödemek yükümlülüğü söz konusudur.

 

 

Yeni işverenin sorumluluğu için;

“İşçinin bu davranışına yeni işe girdiği işveren sebep olmuşsa,” 

 

Yasanın 23.maddesinin ‘a’ fıkrasına göre, Yeni işverenin sorumlu olabilmesi için eski işyerinden işçinin işini terk etmesine yeni işverenin sebep olması gerekir.İşin son bulması  sonucunda bir zarar doğmuş olmalıdır.İşçi, yeni işyerinde işe başlamış veya işe girmek için bekleyiş içinde olmalıdır.İşçiyi eski işinden ayrılması için yeni işveren, işveren vekili veya işyeri çalışanı tarafından ‘sebep olma’ veya öğretide sıkça kullanılan ‘ayartma’ var ise yeni işveren sorumlu tutulacaktır.       

 

“Yeni işveren,işçinin bu davranışını bilerek onu işe almışsa,”

 

Madde hükmünün ‘b’ fıkrası ise, yeni işverenin işçinin işyerini kusurlu bir şekilde sona erdirdiğini bilerek işe almış ise sorumlu tutulacağını öngörmektedir. İşçinin eski işyerini bırakması ile yeni iş sözleşmesinin kurulması arasındaki süre bildirim sürelerinin sona ermesinden sonraki tarihte ise yeni işverenin sorumluluğundan bahsedilemez.

 

“Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam ederse”

 

İş Sözleşmesinin yasal hükümlere aykırı bir biçimde sona erdirmiş olan işçiyi işe alan işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam ederse sorumluluk söz konusudur.Madde hükmüne göre yeni işveren,sorumluluktan kurtulabilmek için iş sözleşmesinin usulüne göre feshedilmediğini öğrenir öğrenmez işçinin işine son vermesi gerekmektedir.Aksi halde eski işverenin uğradığı zararlardan işçi ile birlikte sorumlu olacaktır.Yeni işverenin olayı eski işverenden veya başka bir yoldan durumu öğrenmesi yeterlidir.

 

Yeni işverenin sorumluluğunun sınırları, eski işverenin zararından işçi ile  birlikte  sorumluluğu ile ölçülebilmektedir. Yeni Yasa’da sorumluluk sınırlarının,hakimin belirlemesi gerektiği yolundaki hüküm kaldırılmıştır.1475 sayılı iş yasasının 15.maddesinde eski işverenin zararından yeni işverenin sorumlu tutulabilmesini yukarıda anlatılmaya çalışılan nedensellik bağının kurulması ve Yargı Kararına göre belirleneceği öngörülmüştü.

 

4857 Sayılı İş Yasasında ise Yargı Kararından bahsedilmese dahi ilgililerce ortaya çıkacak zararın tazmini ve ödenmesi için dava açmaları gerekecektir. Borçlar Kanunun hükümlerinin de söz konusu olacağı olayda işçinin kusurlu fesih işleminin ortaya çıkarılması ve tazminat miktarı kesinleşmiş Yargı sürecinden sonra ortaya çıkacaktır.

 

 Sevgiyle, Sağlıklı Kalınız.   

 

 

 

[email protected]