> Başta Samsun olmak üzere; Giresun-Trabzon, Trabzon-Rize, Trabzon-Gümüşhane arasında uçak yolculuğu yapabilen ve çok şanslı Doğu Karadenizlileri izledikçe çatır çatır kıskanıyor insan.
> Ağır sanayi kenti Kdz. Ereğli’nin batıya olması gereken yüzü, bir türlü ışık almıyor. Ereğli’nin dışında turizm kenti Akçakoca, Karasu, Bolu, Düzce ve Alaplı’ya da hizmet edebilecek bir havaalanın yapılması için bugünden yarına bir çaba gösteren de yok!
> Demiryolu sökülen ve 1992 yılına kadar var olan Erdemir havaalanı da kapatılan Ereğli’de geleceğin olmaz ise olmazı olan ne havaalanı ne de metrodan söz edilmiyor..
Doğu Karadeniz’deki siyasetçiler bölgelerine başta havaalanları olmak üzere her türlü yatırımı getirmek için parti ayrımı da olmadan birbirleri ile yarışırken, Ereğli’de ise rüzgarı bile esmiyor.
> Meslek odalarının bile suskun kalıp “havaalanı istiyoruz” diye ses verenin de olmadığı günümüzde, siyasetin il merkezinden Ereğli gelişindeki malum tüneller hep karanlık ve bariyerler de hep kapalı.
(Haber-Yorum) Tarihteki yaşanmış olayların içindeki bir köylü kurnazlığından söz ederek haber-yoruma başlamak istiyorum. Rahmetli ANAP’ın ilçe başkanlarından Feyzi Yılmaz gazetecilerle ilişkilerini hep sıcak tutan bir siyasetçiydi. Sürekli bilgi aktarır ve Ereğli’nin çıkarlarını korumak adına bir çok konuda işbirliği yapmak için çırpınırdı. Selamsız sabahsız bir siyasetçi değil, tam aksine her konuda işin içindeydi. Bakın burayı iyi okumanızı öneririm. İktidar partisinin ilçe başkanı Feyzi Yılmaz, ANAP’ın aleyhine hizmetlerin aksadığına dönük haberlerden rahatsız olmazdı. Tam aksine teşekkür bile ederdi. Ve bu gazetelerin birer nüshalarını toplayıp Ankara’ya götürerek haberin muhatabı olan konuyla ilgili üst düzey yöneticilerinin önüne gazeteleri atar, “Biz Ereğli’de eriyoruz. Partimiz önümüzdeki seçimlerde baraj bile aşamaz. Ben bu halkın yüzüne nasıl bakacağım? Çok acil bu hizmetleri hemen yapalım da yüzümüz olsun” gibi sözlerle taştan su çıkarmayı bilirdi. Bu yöntem hep işe yarar ve Feyzi Yılmaz Ereğli’nin önünü aydınlatan bir ışık olurdu. En büyük hayallerinden biri de, Kalkındırmada Öncelikle Yöreler kapsamına alınmaktı. Küçük küçük bacalar tütmeli Ereğli’de derken, şahsını değil toplumu düşünürdü. Aslını inkar etmez sık sık “köylü” olduğunu vurgulardı.
Söze geçmişten bu örneği özelikle vererek bugüne gelirsek, siz hiçbir siyasetçinin o eski yıllardaki gibi basınla iletişimi kurduğunu gördünüz mü? Bırakın görmeyi de duydunuz mu? Listelere tepedeki ilişkileriyle girip oturanın halk ile işi oluyor mu ki basınla olsun? Hakkını yemeyelim son dönemde bir tek Saffet Bozkurt hizmet üretme açısından var. Kendi dar dünyasında bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Bırakın Batıyı doğuyu Türkiye’nin tek yassı mamul üreticisi olan Erdemir’in 1960’da kuruluşu için ilk harcın atıldığı günden sonra 1965 yılında üretime başladığını da unutmadan, dünyada demiryolu ağına bağlı olmayan bir başka demir çelik fabrikası var mıdır? Daha Düzce-Ereğli karayolu bile yeni bitirebildi. Var olan Ereğli-Kandilli arasındaki demiryolu söküldü de kimsenin gıkı çıkmadı. Durum bu iken 1992 yılında kaza nedeniyle kapatılan Erdemir havaalanının başta orman yangınları da olmak üzere gönümüzdeki çok yönlü işlevini gündeme taşıyanı ben hiç duymadım. Siz duydunuz mu?
Oysa…. Doğu Karadeniz’e bir bakar mısınız. Samsun ‘dan başlayıp daha doğuya gidelim. Ordu-Giresun ile Trabzon arasında havaalanı var ve tahmini 160 km. Hele Trabzon-Rize arası 70 km kadar. Trabzon-Gümüşhane arası sanırım 180 km gibi.
Ne güzel ve bölgede yaşayanlar için piyango değil mi? Neymiş? Doğu Karadeniz’de siyasetçi varmış. Helal olsun. Aldıkları oyları hizmetleri ile helal ettirmişler/ettiriyorlar. Oysa, Ereğli-Alaplı veya Akçakoca bir havaalanı için şahane merkez olabilecek bölgeler. Hemen yanlarında Düzce var, Bolu var, Karasu var. Belki Geyve, Pamukova, Mudurnu, Akyazı, ve çevresini de ekleyebiliriz. Belki şu anda yazıyı okuyorsanız Yığılca ile Kaynaşlı’yı bile söyleneniz vardır.
Bu bölgeye havaalanı ekmek kadar, su kadar, güneş kadar, toprak kadar hayati önem gerekli iken, neden bizim siyasetçiler, meslek odaları, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri, adında “Ereğli” yazan dernekler “Önce çevre yolu ve hemen havaalanı istiyoruz” demezler?
Ereğli’den Sabiha Gökçen’e 250, İstanbul havaalanına ise 320 kilometrelik karayolunu aşarak ulaşabiliyoruz.
Vizyonu yüksek, kendini Ereğli ve bölgesine adamış masaya da yumruğunu bırakın vurmayı, gövdesini koyacak siyasetçi aranıyor diye yazdığımda, kime niye ve nasıl haksızlık etmiş olurum?
Pardon olur muyum?
Vatandaş ister siyasetçi yapar. Veya siyasetçi toplumsal bilgi ve birikimini paylaşarak zenginleştirerek kendine yol haritası çizer.
2004 yılında yapılan sosyo-ekonomik araştırmada Türkiye’de 61 il merkezini bırakarak 32. Sırada olan Ereğlimizin, 2022 yılındaki araştırmada 199. Sıraya gerilediğini anti parantez belirtmeyi de bir görev sayıyorum.
Bölgemizde Doğu Karadeniz’dekiler gibi iş bitiren siyasetçiler aranıyor.
Ø Eyüp Bektaş