İSTANBUL (AA) - EY-Parthenon (EYP), Avrupa genelindeki yeniden yapılandırma eğilimlerini, sektörlerin karşılaştığı ekonomik baskıları ve finansal çözüm stratejilerini ele aldığı 'Yeniden Yapılandırma Nabzı Araştırması'nın 6'ıncısını yayımladı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, uluslararası danışmanlık ve vergi hizmetleri firması EY çatısı altında faaliyet gösteren EYP'nin 25 ülkeden 200'den fazla banka profesyonelinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmada, kurumsal yapılandırma faaliyetlerinin seyri, sektörlerin maruz kaldığı zorluklar ve bu zorluklara karşı geliştirilen stratejik yaklaşımlar analiz edildi.

Şirketlerin ekonomik ve sektörel baskılarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte kurumsal yeniden yapılandırma işlemlerinin artacağına dair beklentilere yer verilen araştırmada, Avrupa'daki kurumsal yeniden yapılandırma faaliyetlerinin 2025'in ikinci yarısında zirveye ulaşmasının beklendiği bildirildi.

Artan maliyetler, tedarik zinciri sorunları ve jeopolitik belirsizliklerin ışığında şekillenen kurumsal yeniden yapılandırma faaliyetleri, giderek artan baskı, Avrupa'da sektörleri ve bölgeleri farklı şekilde etkiliyor.

Birleşik Krallık'ta artan istihdam maliyetleri başlıca endişe kaynağı olurken, Batı ve Orta Avrupa'da sanayi, tarifeler ve enerji dalgalanmaları nedeniyle zorluk yaşanıyor ve Güney Avrupa ekonomileri turizm ve tarımdaki sorunlarla karşı karşıya kalıyor.

Rapora göre, değişen koşullar daha proaktif ve uzlaşmaya dayalı yeniden yapılandırma stratejilerine eğilimi artırıyor.

Borç yapılandırma-vade uzatma anlaşmaları, yeniden finansman ve operasyonel dönüşümler, yerel piyasa dinamiklerine göre uyarlanmış ve uzun vadeli iş dönüşümünü mümkün kılarken, değer korumayı amaçlayan yaklaşımlar da tercih edilen araçlar haline geliyor.

Araştırmaya katkıda bulunan katılımcılarının yüzde 56'sı 2024'ün ikinci yarısında portföylerindeki kurumsal yeniden yapılandırma faaliyetlerinde artış yaşandığını kaydederken, yüzde 68'i ise bu artışın 2025'in ilk yarısında da devam ettiğini belirtti.

Katılımcıların yüzde 32'si, 2025'in ilk yarısında yeniden yapılandırmada yalnızca yüzde 10'luk bir artış beklerken, yüzde 48'i 2025'in ikinci yarısında yapılandırma faaliyetlerinin zirveye ulaşacağını öngörüyor En fazla artışın 2026'da gerçekleşeceğine inanan kesim ise yüzde 30 ile öne çıkıyor.

- Otomotiv sektörü başlıca itici güç

Raporda, kurumsal baskının tetikleyicileri arasında düşen satışlar ve zayıf ekonomik büyüme olduğu gösteriliyor. Son aylarda jeopolitik belirsizliklerin belirgin bir endişe kaynağı haline geldiğine işaret edilen raporda, katılımcıların yüzde 16'sının bu gerilimleri 2025'in ilk yarısında kurumsal yeniden yapılandırmanın temel temalarından biri olarak tanımladığı yer alıyor.

Öte yandan, olumlu bir gelişme olarak finansman ve girdi maliyetlerine yönelik baskıların azaldığı kaydedildi. Bu gelişmenin, enerji fiyatlarındaki düşüş, faiz oranlarındaki gerileme ve kredi koşullarındaki kademeli iyileşme ile desteklendiği belirtildi. Küresel düzeyde süren belirsizlikler, ticarette yaşanan aksamalar ve politika alanındaki artan endişelerin ise makroekonomik göstergelere ve şirket verilerine yansıdığı bildirildi.

Araştırma, otomotiv sektörünün kurumsal yeniden yapılandırma faaliyetlerinin başlıca itici gücü olma rolünü 2025'te de sürdüreceğini öngörüyor.

Raporda, ABD'de uygulamaya konulan tarifelerdeki artış öncesinde de otomotiv şirketlerinin, düşen satışlar ve elektrikli araç dönüşüm süreciyle mücadele ettiği belirtildi. Bu dönemde şirketlerin karşılaştığı zorlukların, yüksek sabit maliyetler, atıl kalan üretim kapasitesi ile artan enerji ve iş gücü giderlerinin neden olduğu marj baskısıyla daha da ağırlaştığı kaydedildi.

İmalat sektörünün de gelir ve maliyet yönlü baskılarla karşı karşıya olduğu ifade edilen rapora göre, Avrupa'daki üreticiler de yüksek girdi maliyetlerinin yanı sıra azalan iç talep ve özellikle Asya kaynaklı artan küresel rekabetle mücadele ediyor. İnşaat sektörü ise hala ekonomik belirsizlik, iş gücü eksikliği ve devam eden maliyet baskılarından olumsuz etkileniyor.

Perakende sektöründeki işletmeler, zayıflayan tüketici güveni ile birlikte kira, enerji ve personel maliyetlerindeki artışı fiyatlara yansıtmakta zorlanıyor ve bu durumla mücadele etmeyi sürdürüyor.

- 'Değer koruyan yaklaşımlar da tercih ediliyor'

Açıklamada görüşlerine yer verilen EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı, Sermaye ve Borç Danışmanlığı Lideri Orçun Makal, 2025'in ikinci çeyreğinin kurumsal yeniden yapılandırmanın hız kazanacağı bir dönem olacağını belirtti.

Ray Sigorta 67. kuruluş yıl dönümünü kutladı
Ray Sigorta 67. kuruluş yıl dönümünü kutladı
İçeriği Görüntüle

Özellikle otomotiv ve imalat sektörlerinin baskı altında olduğu Batı ve Orta Avrupa'da, yeniden yapılandırma işlemlerinde artış yaşanacağını paylaşan Makal, 'Yeniden yapılandırma faaliyetleri ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişmekle birlikte yerel, bölgesel ve küresel zorlukların bir araya gelmesiyle birlikte de şekilleniyor. Borç yapılandırma, vade uzatma ve yeniden finansman sağlama, kurumsal yeniden yapılandırmada baskın stratejiler olmaya devam ederken, uzlaşmacı ve değer koruyan yaklaşımlar da tercih ediliyor.' ifadelerini kullandı.

Makal, Türkiye'de de benzer şekilde yeniden yapılandırma işlemlerinde bir artış gözlemlediklerini ve yüksek enflasyon ile yüksek faiz ortamında üretim maliyetlerinde görülen artışların sonucunda bütün sektörlerde şirket karlılıklarının düştüğünü kaydetti.

Özellikle ihracat yapan, dövize endeksli geliri bulunan ve emek yoğun üretim gerçekleştiren sektörlerdeki şirketlerin, satış gelirlerini üretim maliyetlerindeki artışla orantılı şekilde yükseltemediğini, bunun da borç geri ödeme kapasitelerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Makal, şu değerlendirmelerde bulundu:

'2025'in yaz döneminde Türkiye'de finansal yeniden yapılandırma işlemlerinin, para politikasındaki temkinli gevşemenin, talep koşullarındaki zayıflığın ve mevzuat tarafındaki güncellemelerin birleşik etkisiyle yeniden hız kazanmasını bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası temmuz toplantısında politika faizini 300 baz puan indirerek yüzde 43'e çekti, aynı dönemde imalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 45,9 ile daralma bölgesinde kalırken, yıllık TÜFE yüzde 33,52'ye geriledi. Bu karşıt sinyaller, şirket bilançolarında vade uzatma ve yeniden finansman temelli, 'değer koruyan' yeniden yapılandırma stratejilerini öne çıkarıyor.'

Kaynak: AA