
“GÜRSEL TEKİN’İN İSTANBULDA OYNADIĞI ROLÜ TÜRKİYE’DE OYNAMAYACAĞINI AÇIKLA”
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Grup Başkanvekillerinden Kıvılcım Kemal Anadol İzmir’in Foça İlçesi’nde İzmir’in kurtuluş, partisinin kuruluş yıldönümünde Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi. Anadol CHP’nin 38.nci Kurultayı için “Mutlak Butlan” kararı verilmesi ihtimaller dahilinde olan 15 Eylül tarihinin yaklaştığını hatırlatarak Kılıçdaroğlu’nun İstanbul benzeri bir görüntüyle görev kabul etmeyeceğini net bir şekilde açıklamasını istedi.
CHP CUMHURİYETİ KURAN PARTİDİR
Foça Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, CHP İlçe Başkanı Kenan Düzgün, CHP’li belediye meclis üyeleri, bazı eski belediye başkanları ve partililer katıldı. Tören çelenk sunumu, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Saniye Bora Fıçı ve Kenan Düzgün, yaptıkları konuşmalarda parti içi birlik ve beraberliğin gereğine vurgu yaptılar. Yaşamını Foça’da sürdüren CHP’nin duayen siyasetçilerinden, 15 ve 16. dönem Zonguldak, 18, 22 ve 23. dönem İzmir Milletvekili, TBMM eski Başkanvekillerinden Kemal Anadol ise partisinin kuruluştan günümüze 102. Yıldır yaşadıklarına dikkat çekti ve Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi. Anadol; Konuşmasına Balçova’da Polis Karakolu’na yapılan saldırıyı kınayarak ve hayatını kaybeden emniyet mensuplarına rahmet dileyerek başladı. Kemal Anadol; “Balçova’da yaşanan iğrenç saldırıyı kınıyor, şehit olan polislerimizi rahmetle anıyorum, Türk Milleti’ne başsağlığı diliyorum. Kurtuluş Savaşı’nın son bulduğu 9 Eylül 1922’de bağımsızlığa kavuşmamızı, ondan bir yıl sonra 9 Eylül 1923’te CHP’nin kuruluşunu birlikte kutluyoruz. CHP’nin kuruluş dilekçesinin 9 Eylül 1923’te verilmesi çok anlamlıdır. İzmir’in Kurtuluşu’ndan bir yıl sonra CHP kurulmuştur. CHP’nin kuruluşundan bir buçuk ay sonra da Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Yani CHP Cumhuriyeti kuran partidir.”
CHP’nin Cumhuriyet’le, kullanılan ölçülerden, harf ve rakamlardan, hafta sonu tatiline kadar birçok alanda yenilikler getirdiğini, İsviçre yasalarından alıntılar yapılarak kabul edilen Medeni Kanunu’nun çok eşlilikten kurtararak, seçme, seçilme, mirasta eşit pay hakkı vererek, her türlü mesleği yapma olanağı sağlayarak kadınları özgürleştirdiğini dile getirdi. CHP’nin 1950 yılında Türkiye’yi çok partili hayata geçirdiğini, hilesiz hurdasız yargı denetimli bir seçimi ülkeye armağan ettiğini, 1960’ta Anayasa yapıldığını, haklarını kullanmak isterken komünistlik ve anarşistlikle suçlanan sendikacıların, ilk kez toplu sözleşme, grev ve sendikal haklara kavuştuğuna dikkat çekti. CHP’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Atatürk, hayatta olmayan eski genel başkanlar İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Altan Öymen’i rahmetle anan Anadol, CHP’nin küllerinden doğan bir parti olduğunu söyledi.
İÇİMİZDEKİ HAİNLER
Partinin olağanüstü dönemlerde yaşadıklarına da değinen Kemal Anadol; “CHP bir ANKA kuşudur. Mahallelerde mavi, sarı, gri, kırmızı listeler yarışıyor. Kızmayalım. Bu bir zenginliktir. Başka partilerde böyle bir yarış var mı. Tam olmasa da CHP’de parti içi demokrasi vardır. Bugün CHP’ye olan tecavüz partiye değil demokrasiye tecavüzdür. Tek adam, partisiz, muhalefetsiz bir rejime götürmek istiyor Türkiye’yi. Takunyalı faşizme götürmek istiyor. Bunun karşısında en büyük güç sizler, CHP’lilersiniz. Korkutmasın bizi, 5 bin kişiyle, İstanbul İl Merkezi’ne polisle giren içimizdeki hainler. CHP’li milyonlarca seçmen var. Onlar CHP’nin gerçek sahipleridir. Onlar inançlarını kaybetmedikçe CHP yere düşmez. Hiç kendimizi üzmeyelim, moralimizi bozmayalım.”
KILIÇDAROĞLU TARİHE NASIL GEÇECEĞİNİ DİKKATE ALMALI
Konuşmasının son bölümünü Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıya ayıran Kemal Anadol; “Eski genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçildiği kurultayın başkanı sıfatıyla söylüyorum. Bu hakkı kendimde görüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, 2010’da CHP’ye genel başkan oldunuz. İyisiyle, kötüsüyle, doğrusuyla, yanlışıyla, uzun süre genel başkan olarak hizmetiniz oldu. Her politikacı hizmetten sonra finalini dikkate almak zorundadır. Tarihe öyle geçmek zorundadır. Beş gün kaldı. 15 Eylül tarihinde mahkeme Butlan kararı verecek mi, vermeyecek mi. Türkiye bunu tartışıyor. Bıraktık artık, köylünün, emeklinin, orta sınıfın çektiklerini. Türkiye bunu konuşuyor. Beş gün kaldı. Sayın Kılıçdaroğlu, bu parti size çok şey verdi. Lütfen elinizi vicdanınıza koyunuz. Şimdiden, Gürsel Tekin’in İstanbul’da oynayacağı rolü, Türkiye’de oynamayacağım diye açıklama yapınız. Yapmazsanız tarih önünde sorumlu olacaksınız. Ben partimden ne aldım değil, partime ne verdim diye düşünmek zorundayız. Hepimiz düşünmek zorundayız, ama en başta, en sorumlu mevkilerde bulunanlar bunu söylemek zorunda. Ben şahsen, partime ödenemeyecek kadar borç içindeyim. Öldükten sonra bile bu borcu ödeyemem. Bu parti bana TBMM’de kendisini temsil görevi verdi. Bu milletvekilleri beni grup başkanvekili seçti. Daha ne versin. Bu borcu ölünceye kadar ödemek zorundayım. Yeter artık. Gençler gelsin. Yeni düşünceler gelsin. Değişim olsun. O nedenle biz umudumuzu kaybetmeden, kuruluş yıldönümümüzü, eski inancımızla, bu inancı tazeleyerek Yeniden kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Türk Ulusu” dedi.
Seyfi GÜL
