Ben de Amasya`dan gelip geçtim Akıp gider Yeşilırmak gibi Amasya solmayan sevgi çiçeğim Bırakın öyle kalsın Kimler unutmadı ki Siz de unutun beni Unutun gitsin? "Yeşilırmak Kıyılarında", Neşet Karaçaltı` nın son şiirlerinin de yer aldığı, sıcağı üstünde, kitabının adı; bu şiiri de kitaba adını verdiği şiiri? On dört yaşında Türk Sanatı Dergisi` nde yayımlanan ilk şiiriyle girmiş, sözcükler mabedine, Karaçaltı. Arkadaşlarıyla saklambaç oynarken ebe olmak istemiş hep; gözlerini elleriyle kapattığında, parmaklarının arasından sızan ışığı yakalamak için. Dağlara tepelere, ağaçlara çiçeklere, kumsala, kırsala, dostuna düşmanına, kısaca neye bakarsa baksın, o ışık şekillendirmiş nesnesini, duygularını; ha.. bir de Aydınlanmanın şavkı? Taşların konuştuğuna, kentlerin nefes alıp verdiklerine karar verdiğinde, başında esen gençlik rüzgârının aşk nefesi olduğunu hiç bilememiş. Askere gitmeden önce başlamış, doğduğu Amasya`ya borcunu ödemeye; Gençliğin Sesi` yle. Devletinin memuru olarak geçirdiği yıllar yığınındaki rütbeleri, hiç ama hiç umurunda olmamış; işini yapmış severek, sorumlulukla. Kediyle köpeğin dostluğunu, siyahla beyazın uyumunu düşlemiş tayini çıktığında da, çocuğu ateşler içinde yatarken de? Neşet Karaçaltı`nın Samsun Barış Gazetesi Yayınları` nda çıkan kitabı üç bölümden oluşuyor; Düşlerim Amasya`da Kaldı, Aktılar Gür Irmaklar Gibi, Önce Sevgidir İnsan. Yaşamın gizemini sorguluyor şair mısralarında, kendine özgü sözcüklerle. Ayrılığı, özlemi, sevgiyi anlatıyor; yargılıyor. Bakmayı, görebilmeyi, duyumsamayı yorumluyor, Karaçaltı`ca; kentiyle, komşusuyla özdeşleşirken. Bakın ne diyor şair, son mısrasını şiirine başlık yaparken: Gitmelerim olurdu beklenmedik zamanlarda Sokaklara gün ışığı düşmeden Okula geç kalan çocukları koşuşmaları Erkencil bir dilencinin tuttuğu bir köşe başı İşte böyle uyanışı başlardı sabahların Bizim şehrin insanları Duru sular gibi suskundular Geçip giden kara trenlerin çığlıkları Her sabah duydukları uyanma sesleriydi Yüreklerine nakış nakış işlenmiş sahipsizlikleri Bir sarmaşık gibi uzadı ve soldu zaman Yeşilırmak`a düşen çocuk resmim gibi Dönüşsüz bir ömür yaşadık birlikte Gözlerin ömrümün satır başları Kitabının son şiirinde, şiirlerine veda ediyor şair, çocuklarını umuda uğurlarcasına: Ayrılık vakti geldi kapılar açık Uçup gideceksiniz şiirlerim Her sözcüğünüzde mutlu olduğum Bazen ağladığım Susuz yerlerde açan badem çiçeklerim ?. * Şairlere şiirleri yazdıran dünyalarının kentleri midir, dersiniz? Yoksa; şiirler mi yazdırır kendilerini, şairlere?